Woman screaming traduction Turc
152 traduction parallèle
It must've been that damn woman screaming!
O lanet kadının çığlığından olmalı!
- [Woman Screaming]
- [Woman Screaming]
Some woman screaming, then a man wailing.
Bir kadin ciglik atti ve bir adam feryat etti.
- [Woman Screaming]
Polis!
Sounds like a woman screaming.
Bir kadın çığIık atıyormuş gibi.
I heard this woman screaming from the bathroom.
Tuvaletten çiglik atan bir kadinin sesini duydum.
[Woman Screaming]
[Kadın çığlığı]
Somewhere inside that cool, controlled exterior of yours there is a wild woman screaming to get out.
Bu soğukluğun, bu kontrollü dış görünüşün altında dışarı çıkmak için çığlık atan vahşi bir kadın var.
[Woman Screaming] Let go of me!
Bırakın Beni!
Maybe you hear a woman screaming?
Bir kadın çığlığı falan?
you know, these noises, and I heard a woman screaming, " Yeah!
Sesler duydum bilirsin, o tür sesler. Bir kadın bağırıyordu : "Evet! Evet!"
That's a big mistake. [WOMAN SCREAMING]
Bu büyük bir hata.
A woman screaming.
Bir kadın çığlığı.
We got an anonymous 911 call of a woman screaming in this apartment at 5 : 30.
05 : 30'da, bir kadının çığlık attığına dair, kimliği belirsiz bir 911 çağrısı aldık.
Two motorists reported a man driving her vehicle, a bloody woman screaming in the back.
Arabalı iki kişi bir adamı ihbar etmiş. Arkada kan içinde bir kadın varmış.
- ( Woman screaming ) Jerry!
- Jerry!
This afternoon, I got a call from a woman and I thought it was a wrong number. But then she started screaming at me.
Bugun bir kadin telefon etti, once yanlis numara sandim... ancak sonra bana bagirmaya basladi.
He never had a woman he didn't send away screaming.
Her kadın ondan bağıra çağıra ayrıldı.
We wanted to see what would happen to this completely normal, fairly intelligent woman if we shut her in with a child that never stopped screaming.
Normal, zeki sayılabilecek bir kadın ağlamayı hiç bırakmayan bir çocukla aynı odaya konduğunda ne olacak görmek istedik.
( woman screaming ) Come here.
Buraya gel.
The woman who was screaming all night, Mrs Alfonsin.
Tüm gece boyunca bağıran kadın, Bayan Alfonsin.
There is a man in a blue coat waving a gun and screaming... at a woman.
Mavi kabanlı bir adam var, silahını sallıyor ve bağırıyor... bir kadına.
[Woman Narrating] "Previously on" Earth 2. [Screaming]
Önceki bölümlerde
God, this woman is screaming for a makeover.
Bu kadın yenilenmeye aç.
[Screaming ] Brothers and sisters... we have performed the Lord's work... and sent a good woman into his waiting [ Gasping ] - [ Cackling]
Erkek ve kız kardeşlerim Tanrı'nın görevini yerine getirdik ve iyi bir kadını O'nun yanına -
Looking back, I should've run from there screaming like a woman from a burning house, but....
Geçmişe baktığımda, oradan bir kadın gibi çığlık atarak yanan bir eve kaçmalıydım ama...
[Woman Screaming] Milhouse, do you see what's on Channel 6?
Milhouse, Kanal 6'da ne var gördün mü?
It's one thing to say, "Right, let's burn the cars and burn the ghetto," but you try and set a car alight. And this big fat woman was screaming,
"Peki, arabaları ve mahalleyi ateşe verelim" demek ayrı ama o arabayı yakmak farklı.
Off your meds, in a dress that would be ridiculous on a woman half your age running around the hospital screaming, humiliating me.
Yine ilacını bırakmışsın, senin yarı yaşındaki bir kadının üstünde bile gülünç görünecek bir kıyafetle hastahanede dolaşıp çığlık atıyorsun. Küçük düşüyorum.
Follow the screaming woman?
Çığlık atan kadının peşinden mi gideyim?
I was walking down the midway and I seen this woman come whishing out of the tunnel screaming for her daughter.
Panayırda yürüyordum. Bir kadının tünelden çıkarken kızı için bağırdığını duydum.
I'm not explaining to a woman why her son died while my baby is screaming in her face!
Mark, bebeğim bağırırken bir kadına oğlunun neden.. ... öldüğünü açıklamayacağım.
One time I got this scary woman... screaming from somewhere in New Jersey.
Bir keresinde, New Jersey'den hatta giren bir kadın bas bas bağırıyordu.
The poor woman started screaming :
Zavallı kadın çığlık atmaya başladı :...
Woman was screaming when they're enjoying sex.
Kadın seks yaparken zevkten çığlık atıyordu.
[WOMAN SCREAMING]
.
I'm gonna leave this world the way I entered it, dirty, screaming, and torn away from the woman I love.
Bu dünyaya geldiğim gibi gideceğim, pislik içinde bağırarak ve sevdiğim kadından koparılarak.
It's just this woman... who was screaming at the mangled body of her dead husband who used to beat her.
Bir kadın vardı... hayattayken onu döven kocasının parçalanmış cesedine bağırıyordu.
You see that screaming woman?
- Şu kadını görüyor musun?
Woman's mourning, she's screaming...
Kadın yasta, haykırıyor...
The woman's screaming...
Kadın haykırıyor...
( Passengers screaming ) woman : Milhouse!
Milhouse!
Megan said she heard a screaming woman... on the other side of her bedroom wall last night.
Megan geçen gece, yatak odasındaki duvarın... diğer tarafından bir çığlık sesi duyduğunu söylemiş.
This woman was screaming holy hell, and my mom took her hand and sang a lullaby, and the screaming just stopped.
Kadın avazı çıktığı kadar bağırıyordu, annem elini tuttu ve bir ninni söyledi, ve çığlıklar birden kesildi.
Now I'm dreaming about that tree, about our house, and some woman inside screaming for help.
Şimdi o ağacı görüyorum, ve evimizi, içinde bir kadın yardım istiyor.
WOMAN : ( SCREAMING ) Help!
Yardım edin!
I want you to make that woman stop screaming and tell us what happened.
Bu kadının bağırmasını durdur ve neler olduğunu öğren.
- The woman was screaming the place down.
- Kadın avazı çıktıgı kadar bagırıyordu.
Suddenly, a younger woman leaped out from behind a machine and grabbed the manager's neck and screaming, 'Don't you have parents?
Aniden, bir makinenin arkasından süzülüp, müdürü boğazına sarıldı ve,'Senin annen baban yok mu?
Well, the older woman suddenly grabbed a metal pipe and charged at the man, screaming she'd kill him.
O sırada, yaşlı kadın aniden eline metal bir boru alıp, adama doğrulttu, ve çığlık atarak onu öldürmekle tehdit etti.
You're practically screaming like a woman.
Resmen kadın gibi bağırıyorsun.