Yes what traduction Turc

Yes, that's what he told me to do. [Scoffs]

Evet, aynen bunu yapmamı söyledi.

! - No. Okay, well, yes, but it's not what you're thinking.

Evet ama düşündüğün gibi değil.

Yes, what is going on, Steve?

Evet, neler oluyor Steve?

Yes, what can I do for you?

Evet. Sizin için ne yapabilirim?

Yes, and then we explored what was between us.

Evet ama sonra aramızdakini keşfettik.

- From what I can tell, yes, but I'm not sure what.

- Yeni bir gelişme var mı? - Sanırım var, ama ne olduğundan emin değilim.

If that's what we need, then yes.

- İhtiyacımız olan oysa, evet madem.

Yes, but we also wanted to show what was possible.

Öyle ama, aynı zamanda da neyin mümkün olduğunu da göstermek istiyorduk.

Did you do what you needed today? Yes.

- Bugün işlerini bitirdin mi?

- Yes, that's what I'm saying. - He apparently has some, like, fond memories of shooting when he was your age.

- Belli ki senin yaşlarındayken yaptığı atışlarla ilgili bazı anıları canlanmış.

Yes, on what one day would become known as Normandy.

Evet, günün birinde Normandy olarak bilinmeye başladı.

You know what a bridge is, right? Yes, young lady, I do.

Evet genç hanım biliyorum.

Yes, Mr. Edison, and if we can determine that a stegosaurus was killed by the tail of an allosaurus 150 million years ago, then we should be able to determine what happened to this poor woman yesterday evening.

Evet Bay Edison, 150 milyon yıl önce bir stegosaurus'un bir allosaurus'un kuyruğu tarafından öldürüldüğünü anlayabiliyorsak bu zavallı kadına dün akşam ne olduğunu da anlayabilmeliyiz.

I don't know what "behonkus" means, but yes.

"Behonkus" ne demek bilmiyorum ama değer.

- Yes, what a... what a pleasure it is to have company...

- Evet, bana... bana eşlik etmeniz ne büyük bir zevk...

Yes, his size and weight match what this man's measurements would have been prior to being burned.

Evet, boyu ve kilosu bu adamın ölmeden önce olması gereken boyutlarda.

Yes, that's exactly what I mean.

Aynen, ondan bahsediyorum.

You are incredible. Yes, of course I'll help you. What do you need?

İnanılmazsın, elbette sana yardım ederim, neye ihtiyacın var?

- Yes. - In which she threatened to stab a teacher... - What?

Nasıl bir durumda bir öğretmeni bıçaklamakla tehdit etti?

Yes, I think so. What difference does it make?

- Sanırım öyle, ne fark eder ki?

Yes, but in each of those situations I knew exactly what those women didn't like about me because they told me.

Evet, ama her iki durumda da kadınların benim hakkımda nelerden hoşlanmadığını biliyorum.

Yes, and that's what makes the difference.

Evet farkı yaratan da bu.

Yes, what's wrong?

- Evet, ne oldu?

d Men. d d Oh, yes, it's ladies'night d d And the feeling's right d d Oh, yes, it's ladies'night, oh, what a night d

# Bu bayanlar gecesi # # Duyguların doğru # # Bayanlar gecesi # # Ne gece ama #

But different of what we have. Yes.

- Ama şimdi bizde olanlardan farklıydı.

- Because if you can't feel, what's the point? Yes.

- Evet.

Yes, Dr. Octopus, what is it?

Evet Doktor Ahtapot. Ne oldu?

Know what they will say when this case is over? Yes.

- Dava bittiğinde ne diyecekler biliyor musun?

And, yes, prepared to be shocked because this is the only way to explain what we observe when a single electron travels through the slits and hits the screen.

Şoke olmaya hazırlanın çünkü tek bir elektronun yarıklardan geçerek ekrana çarpmasını gözlemlediğimizde bunu ifade etmenin tek yolu budur.

Yes, you will definitely know what's up.

Evet, ben de tam nasıl gidiyor felan diyecektim.

Yes, what are these cloaks?

Bu kostümler de ne?

- Yes, what?

- Evet, ne var?

Yes, but what's the story?

- Evet ama hikâye ne?

Remember what happened to the neighbor? - Yes, she had an alcoholic husband, who ran our fathers mill. - Ira?

Komşuya ne olduğunu hatırlıyor musun?

Yes, it has no sea, she does not know what it is.

Evet o deniz olmadan yaşamanın ne olduğunu bilmiyor.

- Yes. A CDO. - What is that?

T.B.Y. Teminatlı Borç Yükümlülükleri

What are you saying? I mean, yes, I used a false name but lots of people do that in there.

Evet, sahte isim kullandım ama bunu pek çok insan yapar.

Yes, what do you think you're up to, Lucifer?

Evet, neyin peşindesin Lucifer?

Yes, what?

Evet, ne var?

- Yes, I do! You don't know what you're saying right now.

Ne dediğini bilmiyorsun.

- What were we supposed to do, let him go? - Yes.

- Gitmesine izin mi verseydik yani?

What? Yes, I heard about it on the- -

Evet, olanları...

Yes, they are, and what I want is a closed system.

Evet öyleler, ve ben de kapalı bir sistem istiyorum.

Yes, that's exactly what I'm saying.

Evet, tam olarak onu söylüyorum.

- What? Yes?

- Efendim?

Yes, we wouldn't want this to fall into the wrong hands, would we? What do you do, what are you even looking at here?

Bunun yanlış ellere geçmesini istemeyiz dimi?

- Yes, what are you do...

! Evet, ne yapı...

Yes, we are doing nothing than running around. What's the point?

Evet, koşturup duruyoruz sadece, ne anlamı var ki?

- Yes, yes, but what happened?

- Evet, evet iyiyim, Ne oldu?

Yes, I'm not even sure what country Jane's in.

Ben Jane'in hangi ülkede olduğunu bile bilmiyorum.

Yes, what does it cost you?

Size kaça mal olur?