You'd better go traduction Turc

"You'd better try and be funny again or you'll go!"

Ya daha komik olmaya çalışırsın ya da gidersin!

I guess you'd better go home.

En iyisi sen eve git.

You'd better not go

Gitmesen daha iyi.

You'd better go now

Artık gitsen iyi olur.

you'd better not go in.

İçeri girmeseniz iyi edersiniz.

You know, Mother, I think you'd better go to bed.

Anne, bence artık yatsan iyi olur.

I'd better go up with you. You never know.

Seninle yukarı gelsem iyi olur.

You'd better go to bed and get some sleep.

Gidip uyusan iyi olur.

I think you'd better go away.

Sanırım buradan gitseniz iyi olur.

I guess we'd better go home, don't you think?

Sanırım artık eve gitsek iyi olur, sizce de öyle değil mi?

I think you'd better go.

Gitseniz iyi olur.

You'd better go, Gilda, to Tarzan.

Şu Tarzan'a gitsen iyi olur Gilda.

Maybe I'd better go up and see him with you.

Gidip beraber baksak iyi olur.

Thought I'd better see you before I go.

Gitmeden gelip seni görmek iyi olur diye düşündüm.

You'd better go back to your bed.

Artık yatağına dönmelisin.

Listen, maybe you'd better call it a day and go and wash up. - Yeah.

En iyis bugünlük ara verelim git elini yüzünü yıka.

Before you go throwing Bill out on his ear, you'd better read this here piece in the paper.

Bill'i kapı dışarı etmeden önce... gazetedeki şu yazıyı okusan iyi edersin.

Umekichi, you'd better go right away.

Umekichi hemen gitsen iyi olur.

I'd better go with you, Graham.

Ben de seninle geleyim Graham.

Maybe I'd better not drink any more of this, or you might go away too.

Belki de bundan artık içmemeliyim, yoksa sen de ortadan kaybolabilirsin.

You'd better go straight to the butcher's.

Doğruca kasaba gitsen iyi olur.

I appreciate your offer, but maybe you'd better go.

Teklifiniz için teşekkürler, ama gitseniz iyi olacak.

You'd better go up and get her.

Sen gidip kadını getir.

Then you'd better go.

O zaman gitsen daha iyi.

No, you'd better not go in.

Hayır, bence içeri girme.

You'd better go to your room and stay there for the time being.

Odana gidip bir süre orada kalsan daha iyi olacak

Thank you very much. I'd love to go to the circus... but you better keep your tickets because I'm busy tonight.

Çok sağ olun, sirke gitmeyi çok isterdim ama davetiyeniz sizde kalsın çünkü bu gece başka işim var.

You'd better go down, Fritz.

Aşağı insen iyi olur Fritz.

- You'd better go, Mrs. Pearce.

- Siz gitseniz iyi olur, Bayan Pearce.

You'd better go back to the house.

Yapma hayatım. Eve dönsen iyi olur.

Don't you think you'd better go and see Church?

Bence gidip Church ile konuşsan iyi olur.

Make a U-turn and take me. You'd better go In Mr Pengallon, we say that he likes beautiful women.

Bay Pengallon'un yerine gitseniz iyi edersiniz, genç kızlardan hoşlanıyormuş.

You'd better go...

Gitsen iyi olur.

Before you go through with this, we'd better talk.

Bu işi yapmadan önce konuşsak iyi olur.

I'd better go with you.

Seninle geleyim.

- You'd better go to your room.

- Odana gitsen iyi olacak.

Perhaps you'd better go to bed now, eh?

Yatsan iyi olur.

- Don't you think I'd better go and see?

- Gidip bir baksam iyi olmaz mı sence?

I think you'd better go before Maxim gets back.

Maxim dönmeden gitseniz iyi olur bence.

I think you'd better let Joe go on again.

Bence yine Joe'yu göndermelisin.

Don't you think you'd better go in?

İçeri girseniz iyi olmaz mı?

But if small planes make you dizzy, you'd better go back to Philadelphia.

Küçük uçaklar basïnïzï döndürüyorsa, Philadelphia'ya dönün.

You'd better let me go, Lanyon.

Gitmeme izin versen iyi olur Lanyon.

I don't think you'd better go yet.

Bence gitme zamanınız gelmedi daha.

I think you'd better go home too and make it up with Irena.

Sen de eve gidip Irena'yla aranı düzeltsen iyi olur.

You'd better go change it.

- Gidip onu değiştirsen iyi edersin.

You'd better go. Come!

Gitsen iyi olacak.

You'd better go and take care of those hands.

Gidip ellerine baktırsan iyi olur.

You'd better go.

Gitsen iyi olur.

I think you'd better go in alone.

Tek başına gitmen daha iyi olur.

You'd better go say good night to those five girls you were dancing with.

Sen gidip dans ettiğin beş kıza iyi geceler desen iyi olur.