You'll get there traduction Turc
2,177 traduction parallèle
And, God willing, it's only a mile, you'll get there safe, find a vehicle.
Tanrı'nın izniyle 2 km sonra güvende olup bir araç bulursunuz.
There is no way you'll get caught.
Artık bunun dönüşü yok.
I'll tell you when we get there.
Oraya gittiğimizde söyleyeceğim.
When I get there I'll contact you again
Oraya vardığımızda tekrar arayacağım.
- Remain calm, we'll get you out of there...
- Sakin olmaya çalışın, sizi oradan çıkaracağız!
- You'll never get out of there.
- Buradan asla çıkamayacaksın.
You'll get there, Michael Oher, because I'm here to help you use those maps and reach your destination, like Sacagawea led Lewis and Clark.
Olacak Michael Oher. Çünkü ben, o haritaları kullanıp gideceğin yere varabilmen için buradayım. Sacagawea'nın Lewis ve Clark'a yaptığı gibi.
All you need to know is I'll get you there.
Söylemek istediğim seni hedefe ulaştıracağım.
Now that you're here, there's nowhere else for you to go, so till we can get you back into town, we'll have to let you stay.
Şimdi buradasınız, ve gidecek bir yeriniz de yok, sizi şehir merkezine bırakana kadar misafir etmek zorundayız.
You'll enjoy it when you get there.
Gittiğinizde çok eğleneceksiniz.
Do you think we'll get there by tonight?
- Sence geceye kadar orada olur muyuz?
He says you'll know what to do when you get there.
Dedi ki, oraya vardığında ne yapman gerektiğini anlayacakmışsın.
When you get down there, you'll see why I'm sending you.
Oraya gidince seni niye yolladığımı anlarsın.
I'll get you a room there.
Sana oradan oda ayarlarım.
You get yourself a pair of lemons like this once a week and you'll be down there too.
Haftada bir, böyle iki salak bulursan sen de gidersin.
Hold on, I'll get you out of there.
Dayan, seni kurtaracağım
Or is there some promotion you'll get if you kiss her butt?
Kıçını yalamaya devam ederseniz terfi falan mı alacaksınız yoksa?
- Do you think I'll ever get there?
- Sence oraya çıkabilir miyim?
You'll get there.
Oraya çıkacaksın.
I'll get you there.
Götürürüm. - Tamam.
If you get depressed at USC, I'll fly over there to cheer you up. I promise.
Eğer Üniversitede kendini mutsuz hissedersen uçağa atladığım gibi seni neşelendirmeye yanına geleceğim, söz veriyorum.
You'll get a big mash-up right there where the cars, everyone's trying to go on that lane, and chaos ensues, and there's a big release of energy.
Arabaların içine girdiği anda büyük bir karmaşıklık olacaktır. Herşey o şeride girmek isteyecek ve kaos hakim olarak büyük bir enerji açığa çıkacaktır.
No need, you'll get them there.
Orada, bunlara ihtiyaciniz olmayacak.
You stand over there, and I'll get to him before he gets to you.
Sen şurada dur. O sana ulaşmadan onu öldüreceğim.
Have a seat over there, and I'll get to you as soon as I can, okay?
Sen şöyle otur, en kısa zamanda seninle ilgileneceğim, tamam mı?
And then if you live, that'll get you two or three years in the Federal house up in Detroit, there.
Hayatta kalırsan iki ya da üç yıl Detroit'teki federal hapse gidersin.
I'll get a cab, and I'll meet you there.
Ben taksi çağırırım, Ve sizinle orada buluşacağım.
Dear Dad, sorry you haven't heard from me for so long, but I'm in the desert... and there are not a lot of phones. When we get back to civilization I'll call.
Sevgili babacığım, uzun süre benden haber alamadığın için özür dilerim,... ama şu an çöldeyim ve orada fazla telefon etme şansı yok.
- I'll get you there.
Sizi havaalanına götüreceğim.
I'll get there faster than you.
Oraya sizden daha hızlı gidebilirim.
You'll know what to do with it when you get there.
Oraya ulaştığınızda ne işe yaradığını öğreneceksiniz.
I'll call you when I get there.
Oraya vardığımda seni ararım.
I'll explain everything to you when I get there.
Oraya geldiğimde her şeyi açıklarım.
But if neither of us hears from you before I get there, I'm afraid what I'll have to tell her instead is the unvarnished truth.
Fakat ikimizden biri ben oraya varmadan sizin heyetinizden bir açıklama duyacak olursak bunun yerine ona çıplak gerçeği söylemek zorunda kalacağım.
And now you'll be able to get there.
Artık oraya gidebileceksin.
If you go now, you'll get there first and you'll have the drop on her.
Hemen gider, oraya ilk sen ulaşırsan onu öldürebilirsin.
We'll get you out of there.
Sizi oradan kesinlikle kurtaracağız.
There now, you get that down, you'll be right as rain.
İşte, bunu için, yine turp gibi olursunuz.
I'll get you more when we get there.
Oraya gittiğimizde dahasını veririm.
But you'll never get there because mistakes were made here.
Ancak oraya gidemeyeceksin, çünkü burada birkaç hata yapıldı.
This'll help get you there.
Bu seni oraya götürecek.
Get out there and we'll see what you can do.
Sahaya çık ve yapabileceğimize bakalım.
Put the whole family in there, and that'll get rid of the confusion you're talking about.
Tüm aileyi buna dahil et bahsettiğin kafa karışıklığından kurtulmuş olursun.
You'll get there.
Hedefine ulaşacaksın.
- We'll get there, don't you worry.
Merak etmeyin, sonuca ulaşacağız.
And I'll call you when we get there.
Oraya vardığımızda seni ararım.
Yes, I'll send you a postcard when I get there.
Tamam, oraya vardığımda sana kart atarım.
You'll need to break through 15 levels of security to get there.
Oraya ulaşmak için 15 güvenlik katmanını geçmek zorunda kalacaksınız.
Don't get too excited. I just go there to meet chicks, so... Essentially, you'll be my wingman.
Fazla heyecanlanma hatunlarla tanışmak için gidiyorum bana destek olacaksın.
I'll make sure you get there safely.
Oraya güvenlice varmanı sağlayacağım.
When you get this message.. I'll be at your building door, you'll find me there.
Bu mesajı aldığında ben binanın dışında olmuş olurum.
you'll get over it 77
you'll get used to it 167
you'll get your money 42
you'll get through it 16
you'll get the hang of it 36
you'll get your turn 17
you'll get yours 23
you'll get through this 24
you'll get it 131
you'll get killed 24
you'll get used to it 167
you'll get your money 42
you'll get through it 16
you'll get the hang of it 36
you'll get your turn 17
you'll get yours 23
you'll get through this 24
you'll get it 131
you'll get killed 24
you'll get sick 17
you'll get hurt 30
you'll get 44
you'll get your chance 22
you'll get better 25
you'll get yourself killed 16
you'll get it back 37
get there 58
therese 78
there 14012
you'll get hurt 30
you'll get 44
you'll get your chance 22
you'll get better 25
you'll get yourself killed 16
you'll get it back 37
get there 58
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213