English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You're leaving already

You're leaving already traduction Turc

81 traduction parallèle
We only just met, and you're already leaving.
Daha yeni tanıştık ama hemen gidiyorsun.
Oh, you're not leaving already?
Halen gitmiyor musun?
You're leaving already, Miss Brown?
Gidiyor musunuz Bayan Brown?
Andrei, you're leaving already?
Andrey gidiyor musun?
- You're leaving already?
- Gidiyor musun?
You're not leaving already.
- Şimdiden kalkıyor musunuz?
You're leaving already?
Hemen ayrılıyor musunuz?
I hope you're not leaving already.
Umarım erken gitmezsin.
You're leaving already?
Hemen gidiyor musunuz?
- You're leaving already?
Hemen mi gidiyorsun?
You're leaving already?
Böylece gidiyor musun?
Now, you'll spend the rest of the evening in the bus... and I've already told the prefects... we're leaving half an hour earlier because of you.
Akşamın kalanını otobüste bekleyerek geçireceksin. Ayrıca öğretmenlere senin yüzünden yarım saat önce çıkacağımızı da bildirdim.
- You're leaving already?
- Hemen gidiyor musun?
I'll be back. You're leaving already?
Gidiyor musun?
You're already leaving?
Gidiyor musun?
- Professor, you're leaving already?
- Profesör, erken kalktınız?
Already you're leaving?
Niye yurtdışı?
You're not leaving already, are you?
Hemen ayrılmıyorsun, değil mi?
You're leaving already?
Hemen gidecek misin?
You're leaving already!
Ne oldu? Gidiyor musun yoksa?
What, you're leaving already?
Şimdiden gidiyor musun?
When did you say you're leaving? - Already pissed off?
Ne zaman gidiyorum demiştin?
You're not leaving already, are you?
Şimdiden ayrılmıyorsun, değil mi?
- You're not leaving already?
Vav, Hala çıkmadın mı?
You're leaving already?
- Gidiyor musun?
What, you're leaving already?
Ne, hemen gidiyor musun?
I've been begging you to come and visit me for the last three years and you didn't even come to my wedding and... You don't know my husband, haven't held your nephew, and you show up on my doorstep yesterday and you're leaving already.
Üç yıldır gelip beni ziyaret etmeni istedim düğünüme bile gelmedin kocamı tanımıyorsun, yeğenini kucağına bile almadın kendini şöyle bir gösterdin ve şimdi de gidiyorsun.
You're leaving us already?
Bizi hemen terk mi ediyorsun?
- You're leaving already?
- Hemen mi gidiyorsun?
You're not leaving already, are you?
Gitmiyorsun, değil mi?
Maybe you said no, he wasn't taking no for an answer. You're not leaving already?
Belki de sen olmaz dedin ve o da hayırı cevap olarak kabul etmedi.
You're leaving for the Sorbonne already?
Sorbonne'a şimdiden mi gidiyorsun?
You're leaving already?
Gidiyor musun yoksa?
Goodness, you're leaving already?
Ne? Hemen eve mi gidiyorsunuz?
You're already leaving Olks's money out?
Olks'un parasını işin dışında mı bırakıyorsun?
I can't believe you're leaving already.
Hemen gittiğine inanamıyorum.
Dad, you're leaving already?
Baba, hemen ayrılıyor musun?
You're leaving already?
Hemen gidiyor musun?
What, you're leaving already?
Ne oldu, hemen mi gidiyorsun?
Eli's going to check the yearbook and school records. Ok. Oh, you're leaving already?
- Eli okul yıllığına ve okul kayıtlarına bakacak.
You're leaving already?
Hemen mi ayrılıyorsun?
You're leaving already?
Şimdiden gidiyor musun?
You're really leaving already?
Hemen mi gidiyorsun?
Uh, dad, you're leaving already?
Baba, hemen gidecek misin?
You're leaving already?
Dinle beni. Saat geç oldu.
Hey! You're leaving already?
Şimdiden gidiyor musun?
Hey, shield maiden, you're leaving already?
Hey, skjoldmø, gitmemişmiydin?
Please don't tell me you're leaving already.
Lütfen bu saatte gittiğini söyleme.
- What you're leaving already?
- Ne yani hemen gidiyor musun şimdi?
What is this, a drive-by? You're leaving already?
Ne bu, nereye gidiyorsun?
You're leaving already?
- Gidiyor musun? - Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]