You can't be traduction Turc
17,054 traduction parallèle
But you can't be out late.
Ama geç saate kadar kalamazsın.
Well, you can't expect him to be great at bonding.
Harika bağlar kurmasını bekleyemezsin.
Well, now, listen... if you want to be a pawn in Aguirre's bucket of bullshit, you go right ahead, but you can't expect me to be part of that.
Dinle eğer Aguirre'in palavralarına alet olmak istiyorsan keyfin bilir ama benden bunun bir parçası olmamı bekleme.
Yeah, well, beggars can't be choosers, especially when you're in your condition.
Öyle, dilencilerin pek seçim şansı olmuyor özellikle de senin durumunda olanların.
of a United States senator for something that you believe to be, but can't be certain, is harmless.
Birleşik devletler senatörüne zarar vermeyeceğine inandırıp, seni kontrol ediyor.
How can you be sure that these pills aren't dangerous?
Bu ilaçların zararsız olduğunu nerden biliyorsun?
If you can't afford an attorney, one will be provided to you.
Maddi durumunuz elverişli değilse, Sizin için bir avukat atanacaktır.
How can there be a mission if you don't trust me?
Bana güvenmiyorsan görevden nasıl bahsedebilirsin?
You haven't told me anything that can't be explained by a last-minute getaway.
Son dakika kaçamağını ima eden şeyler haricinde hiç birşey.
So you're saying I can't be with Clary?
Clary'le birlikte olamayacağımı mı söylüyorsun yani?
I don't understand how you can be so good.
Nasıl bu kadar iyi olabildiğine aklım ermiyor.
Look, you can't be here.
Burada olamazsın.
Now you can't be here anymore.
Artık burada duramazsın.
You can't be here.
Burada duramazsınız.
Then they put Jace in, and that can't be, you know...
Sonra da Jace'i başa getirdiler, imkânı yok...
You can't be serious!
Ciddi olamazsın.
You can't be here!
Burada olamazsın!
W... are you saying that because Beckett and I are separated that we can't be friends?
Demek istediğiniz Beckett ve benim ayrılmamdan dolayı artık arkadaş olmacağımızı mı söylüyorsunuz?
Well, you seem to be the only ones who can't complete the task.
Testi tamamlayamayan bir tek siz kalmışsınız.
You can't possibly want to be a dick more than you want to live. I- -
Yaşama isteğinden daha fazla yaraklık yapmak istiyor olamazsın.
You can't seriously be thinking of leaving them there.
Onları gerçekten burada bırakamazsınız.
I can't imagine what you must be thinking of me right now.
Şu an benim hakkımda ne düşünüyorsun hayal bile edemiyorum.
'I really need to tell you something, okay'but I don't want my sister to hear.'it can only be you, okay?
Sana bir şey söylemem gerek. Ama kardeşimin duymasını istemiyorum. Sadece sana, tamam mı?
You can't be more precise?
- Tam olarak bir saat söyleyemez misiniz?
If you ask me, this Inspector Bucket can't be very good at his job, can he?
Bana sorarsan, şu Müfettiş Bucket işini pek de iyi yapamıyor, değil mi?
In Japan, you don't want to stand out, or you can be ostracized.
Japonya'da dikkat çekmek istemezsin, yoksa dışlanırsın.
That's okay. Don't be afraid of what you can achieve. Take chances.
Sıkıntı yok, başarabileceğin şeyler konusunda korkma.
But you can't be too careful.
Ama fazla dikkatli olamazsın.
But to be honest, I'm thinking so far beyond the presidency right now you can't even imagine.
Ama dürüst olmak gerekirse şu anda başkanlığın çok daha ötesinde düşünüyorum ki hayal bile edemezsin.
You can't be too careful.
Çok dikkatli olmak diye bir şey yoktur.
I can't even imagine... how upset you still must be.
Hâlâ ne kadar üzgün olduğunu hayal bile edemem.
If you're suggesting that I can't be romantic, then you're out of your mind.
Eğer benim romantik olamayacağımı öne sürüyorum, o zaman aklını kaçırmışşın.
You can't be serious!
- Ciddi olamazsın!
Kris, you can't be here.
Kris, buraya gelmemeliydin.
Well, I don't know for sure, but I can tell you that the only appearance you're gonna be making is that of a patient at Hope Zion.
Emin değilim ama şunu söyleyebilirim yarın sadece Hope Zion hastalarıyla görüşebilirsin.
You may be able to haunt my dreams, but you can't enter my mind unless I shake your hand and let you in.
Rüyalarıma dadanabilirsin, ama el sıkışmadan ve ben girmene izin vermeden zihnime giremezsin.
Now I can't make you hold her, but there's one down here which you will be holding.
Onu tutmanıza izin veremem ama aşağıda tutuyor olacağınız küçük bir şey var...
This can't be tied back to you.
- Senin parmağın olduğunu anlamamalılar.
To be safe, you can't go as you.
Güvende olmanız için kendiniz olarak gidemezsiniz.
Grammy, I'd be happy to throw you a luncheon but I can't afford... Gah!
Büyükanne senin için yemek vermeyi çok isterdim ama bunu karşılayama- -
Yeah, and I told you, I can't be worried about you... going rogue again, all right?
Evet, bende sana söylemiştim, senin tekrar haydut olur mu diye... endişelenemem tamam mı?
But anyone can be affected, so, if you see something, don't approach anybody on your own.
Ama herkes etkilenmiş olabilir, yani, eğer birşey görürseniz, kimseye kendi başınıza yaklaşmayın.
You can't be real.
Gerçek olamazsın.
- You can't be anywhere near me. - Scott, why?
- Her yerde yanımda olamazsınız.
You can't be ready for this.
Buna hazır olamazsın.
I can't imagine that would be you.
O kişinin sen olduğunu hayal etmeme gerek yok.
It can't be a coincidence.. ... that you took the jeep with the broken-down wireless. And then it also had a flat tyre.
Aynı gece hem lastiğin patlaması hem de telsizin bozulması bir rastlantı olamaz.
Max, you can't be serious.
Ciddi olamazsin Max.
Are you saying... I can't be alone anymore?
Demek istediğiniz artık yalnız olamaz mıyım?
I can't be around you. Oh, no.
Neden?
No, I can't legally be around you.
Senden birşey istiyor falan değilim. Hayır, yasal olarak etrafında olamam.
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can't beat that 16
you can't be here 274
you can't believe it 19
you can't be sure 26
you can't be in here 115
you can't be trusted 16
you can't be back here 17
you can't be too careful 46
you can't be serious 595
you can't beat that 16
you can't be here 274
you can't believe it 19
you can't be sure 26
you can't be in here 115
you can't be trusted 16
you can't be back here 17
you can't be too careful 46
you can't miss it 64
you can't 4106
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can't have it 85
you can't stop me 130
you can't 4106
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can't have it 85
you can't stop me 130