English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You did good

You did good traduction Turc

4,874 traduction parallèle
Yah, you did good, Ollie.
Harikasın, Ollie.
You did good.
İyi işti.
You did good.
İyi iş çıkardın.
Okay, son, you did good.
Tamam evlat aferin sana.
You did good kid.
Hadi git.
You did good.
İyi yaptın.
Omohundro, hey, you did good yesterday.
Omohundro, dün gayet iyidin.
You did good with Lacey.
Lacey ile iyi iş çıkardınız.
You did good.
- Yok yok, sen iyi bir şey yaptın. Hiç olur mu?
You did good, Julia, come here.
Çok iyiydin Julia, buraya gel.
Well, you did good.
Başarılıydın.
All right, you did good.
Pekâlâ, çok iyiydiniz.
You did good.
Çok iyiydiniz.
Thank you very much. You did good.
Çok teşekkür ederim, çok iyiydiniz.
You did a good job.
İyi iş çıkardın.
You know, for somebody who doesn't swim or jump... you sure did a pretty good imitation just now.
Yüzemeyen ve atlayamayan bir kurbağaya göre gerçekten çok başarılısın.
- You did a good job today.
- Bugün iyi iş çıkardın.
you did so good.
- Çok güzel söylemiştin.
Good job, Munch. You did it.
Aferin munch, becerdin.
You did a real good job.
Çok temiz iş çıkarmışsın.
So good to see you. Did you lose weight?
Seni görmek çok güzel. [br] Kilo mu verdin sen?
You don't think I did a good job?
İşimi iyi yapamadığımı mı düşünüyorsun?
Vance, did you get a good look at the shooter?
Vance, ateş edene iyice baktın mı?
Did you have a good night tonight?
Bu gece iyi bir gece geçirdiniz mi?
You did pretty good.
İyi iş çıkardın.
So, did you ever get a good look at him?
Onun yüzüne iyice bakma şansınız oldu mu?
Good on them. Yeah, we were watching a movie. Did you wanna?
Birlikte film seyrediyoruz, katılmak ister misin?
You know, Paul, apart of the current situation, did you actually'n fucking good life. Do not you think?
su anki durum hariç çok güzel bir hayatin var biliyorsun degil mi?
Listen... you did a real good job last night, okay?
Beni dinle. Dün gece gerçekten çok iyi bir iş başardın, tamam mı?
No matter what I did to you, you believed I was good and I would do you no harm.
Sana ne yaparsam yapayım sen benim iyi bir insan olduğuma inandın. Sana zarar vermeyebilirdim.
Did you have a good night last night, did you?
Dün gece güzel vakit geçirdin değil mi?
You did such a good job.
Harika bir iş çıkardın.
You did good.
İyi iş çkardın.
- Did you have a good flight?
- Uçuş nasıl geçti? - Çok iyiydi.
Did you have a good nap?
İyi uyudun mu bakalım?
Good. - Because if you did...
- Güzel, çünkü varsa- -
Well, it was a good call, and you did great, as usual, Alex.
Doğru kararı verdin ve her zamanki gibi harika bir iş çıkardın Alex.
No, no, you did good.
Hayır, iyi iş başardın.
Did you have a good flight?
- Uçuşunuz iyi miydi?
You know, tell us all what a good job we all did of bucking him up when he was down.
Yani depresyona girdiğinde, onu neşelendirme işini ne kadar iyi yaptığımızı söylemeli.
They did a good job on you.
Sana iyi bakmışlar.
Hey, did you have a good day?
Günün nasıldı?
You did a good thing sending me here, Max.
Beni buraya göndermekle iyi iş başardın Max.
Did you get a good look at them?
Onların yüzlerini görebildin mi?
You did really good, Anton.
İyi iş çıkardın Anton.
Did you get a good look at him?
Sen... Onu görebildin mi?
Did you get a good look at him, Sheriff?
- Yüzünü iyice aklına kazıyabildin mi Şerif?
Did you have a good walk, sweetie?
Güzel bir yürüyüş yaptın mı, tatlım?
Did you get a good look at the boy who ran by your window? Face, I don't see good.
Pencerenizin önünden geçen adama iyice bakabildiniz mi?
Did you get a good look at him?
Onu yakından görebildiniz mi?
If you've got it so good, why did you ask me here tonight?
Madem bu kadar iyisiniz neden beni çağırıdnız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]