You just told me traduction Turc
1,911 traduction parallèle
You just told me you work at the bowling supply company. I just started there.
Kız aşağıya, kuzey kule tarafından iniyor.
You just told me you work at the bowling supply company.
Az önce bana, bowling malzemeleri satan bir yerde çalıştığını söylemiştin.
Uh, garcia, tell everyone what you just told me.
Garcia, bana söylediğini herkese söyle.
What you just told me... are there any others that know?
Bu konuyu başka kimse biliyor mu?
Tell them what you just told me.
Bana dediğini söyle onlara.
You just told me that if I breast-feed my girls are going to wind up looking like empty tube socks.
Bana, çocuğumu emdirirsem göğüslerimin pörsüyeceğini söyledin.
You just told me he's away with a woman you got upset about.
Bana başka bir kadınla birlikte olabileceğini söyledin.
You just told me not to tell you.
Bana söyleme dedin ya.
Tell Daddy what you just told me.
Az önce bana söylediğini babaya da söyle.
What you just told me is really harsh.
Az önce söylediğin çok ağır ama.
Well, you just told me to ask.
Sormamı sen istedin.
You just told me exactly where she is.
Tam olarak bana nerede olduğunu söyledin.
Shelby, I can't tell you what to do... but if you really love her... you have to tell her what you just told me.
Shelby sana ne yapman gerektiğini söyleyemem ama onu gerçekten seviyorsan şu an bana söylediklerini ona da söylemelisin.
If what you just told me goes on record, antonio reyes Could walk out onto the street, Free to do more harm.
Eğer anlattıkların kayıtlara geçerse, Antonio Reyes sokaklara dönüp, başkalarına zarar verir.
Tom told me that you know about our green card marriage, and I just want to say thank you for not telling anyone.
Tom bana evliliğimizin bir yeşil kart evliliği olduğunu bildiğini söyledi ve ben de kimseye bundan bahsetmediğin için teşekkür ederim.
Mozzie, I told you, just sign the papers for me.
Mozzie, kâğıtları benim yerime imzala demiştim.
Diane told me to come to you when anything... So I just wanted To get this to you as soon as possible.
Diane bir şey olursa sana gelmemi söylemişti ben de bunu hemen sana ulaştırmak istedim.
- You told me that you two were just friends.
Bir dakika.
Just like you being honest when I laid out my entire paycheck to get us tickets to see "Hair", and you told me you'd rather spend the whole show talking to a homeless man?
"Hair" ı seyretmemiz için bütün maaşımı biletlere yatırdığımda bunu evsiz bir adamla konuşmaya tercih edeceğini söylediğinde dürüst olduğun gibi mi?
Jonah, just tell him the story the way you told it to me.
- Jonah, hikâyeyi bana anlattığını gibi anlatsana.
My dad told it to me just like you said.
Babam olsaydı o da bana senin gibi söylerdi.
Cal, you're not gonna believe what Sonia's old roommate just told me.
Cal, inanmayacaksın ama Sonia'nın eski oda arkadaşı söyledi.
Charlie told me that you just came you have a daughter.
Charlie kız kardeşinin geldiğini söyledi Kız kardeşin var demek.
That's why you should have just gotten rid of it and not told me about him in the first place.
Bu yüzden ondan kurtulmalıydınız. ... ve bana da ondan söz etmemeliydiniz.
Look, man, I told you - there's no way that she's gonna go with me just days after breaking up with him.
Bak, dostum, sana söyledim. O kızın erkek arkadaşından ayrıldıktan hemen sonra benimle birlikte olmasına imkan yok. Hem sana ne bundan?
Your mother just told me of Hartwig's wish... that you take the post of abbess.
Annen bana Hartwig'in isteğinden bahsetti. Senin başrahibe mevkisini almanı istiyormuş.
You told me to stall her, so I just - I gave her a little shove.
Onu durdurmamı söylemiştin. Ben de onu biraz ittim.
I told you, Patty, if you wanted to talk just to call me.
Daha önce söylemiştim Patty, eğer konuşmak istiyorsan araman yeterli.
Donny just.. he told me that you guys are struggling..
Donny bana bir şeylerle uğraştığınızı söyledi.
Brandon, just a couple hours ago you told me you were Kinsey Six gay.
Brandon, çok değil daha birkaç saat önce eşcinseldin sen.
Son, you know what's going on here? They just told me if I did what they said I could have a good time
Dediklerini yaparsam, iyi vakit geçirebileceğimi söylediler.
Listen to me. Elias just told us that you had a knife.
Elias az önce senin elinde bıçak olduğunu söyledi.
Well, yeah, you told me to bring one just in case, but I'd have to sticky-roll it.
Evet. Lazım olur diye bir takım getirmemi söylemiştin. Ama takım şimdi üstüme yapışır.
And if you had just come to me and told me your feelings, I would've listened to you, and I would've told you you were a fool.
Bana gelip duygularını anlatmış olsaydın seni dinlerdim ve bir aptal olduğunu söylerdim.
Just like you told me It was a cold last year when it wasn't.
Evet. aynı geçen yıl da aynı şekilde soğuk aldığımı söylediğin gibi.
Just months after you told me you were gonna be a better man.
İyi biri olmaya söz vermenden sadece birkaç ay sonra.
I could have told you just the same way you could have told me that you were gonna take $ 200,000 of my money, put it in some stock, and you didn't check with me, not one time, Carl.
Aynı senin hesabımdan iki yüz bin dolar çekip bana hiç danışmadan bir hisseye yatırdığında söyleyebileceğin gibi. Üstelik bu ilk de değildi, Carl.
He told me. I just want to know if you're ok.
Bir şeyin var mı diye merak ettim.
Mahmud, I spoke to the imam because I was worried about you, And he told me that you told him this thing about yourself, And I just laughed because you can't be, can you?
Mahmud, senin için endişelendiğimden imam ile konuştum ve o da, bana senin ona bu durumundan bahsettiğini söyledi ve ben sadece güldüm, çünkü olamazsın, değil mi?
Yet you told me just the opposite when we first met.
Lâkin tanıştığımız gün tam tersini söylemiştiniz.
Just as well you told me.
Sadece size söyledi.
And as I am fixing the original parts just like you told me to..
Bana söyledigin gibi, orjinal parcalari..
Just give me a sec! You know, she told me all about you.
Senin hakkındaki her şeyi söyledi.
Sarah Balham just called and told me that you hit Kate.
Sarah Balham beni aradı ve Kate'e vurduğunu söyledi.
All right, just so you know, I was so excited when she told me what she was doing.
Pekala, biliyor musun yaptığı şeyi bana anlatınca çok heyecanlandım.
'Cause they told me that you, uh, you just woke up.
Çünkü bana dediklerine göre az önce uyanmışsınız.
I just... I just wish you would have told me the truth.
Ben sadece bana doğruyu söylemiş olmanı isterdim.
I-I just put a flat tire back on a car, you told me you love me, and I have got a wedgie like you wouldn't believe.
Patlak lastiği tekrar taktım, bana sevdiğini söyledin, ve gördüğünde inanamadığın bir tanga giyiyorum.
And just so you know, Clay told me that he didn't believe in love.
Bu arada bilgin olsun diye söylüyorum, Clay, bana, aşka inanmadığını söyledi.
You told me earlier that you were just having a good time.
Birlikte iyi vakit geçirdiğinizi daha önce de söylemiştin.
Actually, we were just talking about how you told cole That I said he couldn't get back into study group, But you never asked me that.
Aslında biz de, senin bana hiç sormadığın ve Cole'un çalışma grubuna giremeyeceği şeklinde yanıtladığım kısmı Cole'a nasıl da anlattığını konuşuyorduk.
you just got home 17
you just don't get it 121
you just do it 28
you just wait 46
you just don't know it yet 34
you just let me know 45
you just left 30
you just can't help yourself 22
you just 938
you just don't 25
you just don't get it 121
you just do it 28
you just wait 46
you just don't know it yet 34
you just let me know 45
you just left 30
you just can't help yourself 22
you just 938
you just don't 25