You out here traduction Turc
30,696 traduction parallèle
I didn't call you out here to get an update.
Seni buraya bilgi almak için çağırmadım.
I called you out here to give you an update.
Seni buraya bilgi vermek için çağırdım.
I came over here to stick my neck out to save the two of you.
Sizi kurtarmak için kendimi tehlikeye atıyorum.
You better get out of here!
Buradan gitsen iyi olur!
You got to let us out of here, man.
- Bizi buradan çıkarmalısın dostum.
Okay. We got to get you guys the hell out of here.
Tamam, sizi buradan çıkaracağım.
Can't you keep them out of here?
Dışarıda tutamıyor musunuz?
Do you live out here?
Burada mı yaşıyorsun?
You're gonna figure out a way to get that registration, you're gonna come back here, and I'm gonna let you purchase a piece of ASM.
O ruhsatı almanın bir yolunu bulacaksın buraya geleceksin ve ASM'in bir kısmını almana izin vereceğim.
You will need someone here to check you out after your surgery.
Ameliyattan sonra sizi çıkarmak için biri gerekecek.
You have to get Flora out of here.
Flora'yı buradan götürmen gerek.
You have to get out of here.
Buradan gitmek zorundasınız.
I mean, you even moved your entire life out here to North Carolina, a few miles away from where we shot the show.
Yani, bütün hayatını Kuzey Carolina'ya programı çektiğimiz yerin birkaç km ötesine taşıdın.
You best put leaving here out of your mind.
Sen burdan gitmeyi aklından çıkarsan iyi olur.
But there's a chance, if you help me, that I can help you get out of here.
- Ama bana yardım edersen buradan çıkmana yardım edebilme şansım olur.
- We have to get you out of here.
Seni buradan götürmek zorundayız.
- We're getting you out of here.
- Seni dışarı çıkaracağız.
I need you to get this out of here.
Kitabı buradan götürmeni istiyorum.
Mr. Morrow, we have to get you out of here.
Bay Morrow, sizi buradan çıkarmamız gerek.
Listen, if I were you, I'd get the hell out of here.
Dinle, yerinde olsaydım buradan kaçıp giderdim.
Mr. Morrow... we're here to escort you out of here.
Bay Morrow. Size dışarı kadar eşlik etmek için geldik.
Hey, listen, i-i know I've owed you a phone call since everything went down, it's been crazy out here, just... you know.
Hey, dinle lütfen, biliyorum aramam gerekirdi herşey mahvolduktan sonra, ama burda da herşey yolunda değildi.
What are you doing out here?
Burada ne arıyorsun?
From here on out, I'm gonna be an 11 for you, baby.
Bu saatten sonra senin için 10 üstünden 11'lik olacağım.
I'm gonna be a 12 for you, from here out.
Senin için 12 olacağım.
- I was actually thinking, instead, what if we just hung out here all day, you know, just, like, laid in bed and watched movies?
- Dedim ki onun yerine bütün gün burada takılıp yatakta film mi izlesek?
- You're going to die out here, Vernon!
- Burada ölecekin Vernon!
she just goes nuts, and that's when you go, "Look, I'm out of here." [Scoffs] "You're nuts." - [Scoffs]
Artık değnek ve asa kültüründen... pek hoşlanmıyoruz.
Don't get too excited, I'm not here to let you out.
Çok heyecanlanma seni dışarı çıkarmaya gelmedim.
Look, I'm telling you this because time is of the essence and I need to get out of here as soon as possible.
Bakın, zamanın şu durumda... çok önemli olduğunu söylüyorum size. Mümkün olan en kısa sürede buradan çıkmam lazım.
He just said you got an operation going out here.
Sadece bir operasyon yürüttüğünüzü söyledi.
You're here to tell me Stubby's out.
Stubby'nin yerine burada olduğunu söyledi.
Take'em off right now, and you'll still get to walk out of here.
Hemen defolun gidin ve biz de ayaklarınızın üzerinde çıkmanıza izin verelim.
What are you two doing way out here?
- Burada ne işiniz var?
What are you doing out here?
- Ne yapıyordunuz?
Stay safe, ladies. Uh, guys, you know what? I need another 30 seconds and then we're out of here, I promise.
30 saniyelik bir işim daha var, sonra söz veriyorum çıkacağız.
When you get out of here, don't look back.
Buradan çıkıp gittiğin zaman, arkana bakma.
Right after I left the doctor's office I came out here with all of you.
Doktorun ofisinden çıkar çıkmaz sizinle buraya geldim.
- Yeah, so since you're the only reason we're here, what have you seen that could help us get out?
- Burada olmamızın tek müsebbibi sen olduğuna göre bize yardımı dokunabilecek bir şey görebiliyor musun?
- Has it not occurred to you that paskell might know you'd hide out in here?
- Paskell'in senin burada saklanıyor olabileceğini bilmiyor mu sanıyorsun?
- I'm in here and you're out there.
- Ben içerdeyim, siz dışarıdasınız.
When was the last time you were out here?
En son ne zaman dışarıya çıktın?
This may be too soon, but, um... I came here because I was wondering if you could tell me anything about that night, anything you can remember, something that looked out of place or didn't add up.
Bu çok erken olabilir ama o geceyle alakalı söyleyebileceğiniz, hatırladığınız bir şey garip ya da mantıksız bir şey var mıydı diye merak ediyordum da.
You get me the hell out of here now.
Şimdi beni buradan çıkart.
'Cause we're getting out of here alive, so... don't say anything you might regret.
Buradan sağ çıkacağımıza göre... sonraan pişmanlık duyacağın şeyler söyleme.
You might want to get us out of here, brother.
Bizi buradan uzaklaştır dostum.
Why don't you just come out and ask me what you came here to ask me, Mrs. Kirkman?
Neden benden istediğiniz şeyi açıkça söylemiyorsunuz Bayan Kirkman?
We need to get you out of here.
- Sizi buradan çıkarmalıyız.
So, when do we get out of here and do that... That thing you just said?
Öyleyse ne zaman buradam çıkıp o dediğinden yapıyoruz?
If something happens, if... If I don't get out of here, I need you to tell Alex something for me.
Bir şey olursa buradan çıkamazsam Alex'e söylemeni istediğim bir şey var.
You and I will remain quarantined here at the DEO until we can figure out exactly what sort of toxin we're dealing with.
Ne tür bir toksinle karşı karşıya olduğumuzu çözene kadar ikimiz de burada karantinada kalacağız.
you out 38
you out of your mind 33
you out there 29
out here 191
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
you out of your mind 33
you out there 29
out here 191
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237