English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You wanted it

You wanted it traduction Turc

8,045 traduction parallèle
I know it's not how you wanted it, but you're Captain.
Bu şekilde olsun istemezdin ama artık yüzbaşısın.
Well, it looks like you already found it, just wasn't where you wanted it to be.
Sen çoktan bulmuşsun bile. Ama olmasını istediğin yerde değil.
What? That's where you wanted it, right?
Olmasını istediğin yer orasıydı, değil mi?
Maybe you wanted it and killed him for it.
Belki de kaykayı istediğin için onu öldürmüşsündür.
You wanted it to be official.
Resmiyete dökmek istedin.
I mean, it's initially what you wanted and it took me a second to get there, but it makes sense.
Yani bunu başta zaten sen istemiştin ve benim için karar vermek zaman aldı, ama bu çok mantıklı.
I was kind of harsh on you in high school, and it wasn't cool, so, I just wanted to say I'm sorry.
Lisedeyken sana karşı kötü davrandım, ve bu hiç hoş değildi, o yüzden üzgün olduğumu söylemek istedim.
Look, all I wanted you to know is that I had nothing to do with Becca calling off your wedding, but after spending some time with you tonight, it's clear she made the right decision.
Bak, bilmeni istediğim tek şey Becca'nın düğünü iptal etmesine benim yaptığım bir şey yoktu, ama seninle biraz zaman geçirdikten sonra anladım ki doğru kararı vermiş kız.
You wanted to know if it belonged to Wells?
Wells'a ait olup olmadığını mı öğrenmek istedin? Joe.
I wanted to come after you, I would've done it by now.
Peşine düşmek isteseydim şimdiye düşerdim.
And I-I wanted to talk to you about it, I did, but I just...
Bunu seninle konuşmak istedim. Sadece...
INTERVIEWER : Didn't he say he wanted to talk to you and explain it to you?
Seninle konuşup sana açıklamak istemedi mi?
I wanted to see you walk down the aisle in a wedding dress, and I wanted a big cake, and I wanted flowers and all of it.
Seni merdivenlerden aşağı gelinlikle inerken görmek istiyordum. Ve üstünde mumları olan bir pastayı kesişini görmek istiyorudum.
If you wanted my attention, you've got it.
Sen benim dikkatimi istedim bunu var.
I mean, it's no surprise that cameras caught Paul Winthrop in his guesthouse, but... this is what I wanted you to see.
Yani, kameralar sürpriz Paul Winthrop'u yakaladı olduğunu onun misafirhanesinde, ama... Bu Seni görmek istedim budur.
- It's what you wanted, isn't it?
- İstediğin buydu, değil mi?
I wanted to... ask you about it.
Bende sana sormak istiyorum.
Did you know Tyler wanted to go to Big Sandy JC, study X-ray tech, but I couldn't afford it?
Röntgen teknisyeni sertifikası almak için J.C.'ye gitmek istediğini ama paramın yetmediğini biliyor muydun?
And so I just wanted to remind everyone that there's a candlelight vigil downtown tonight at 7 : 00. And I hope that all of you will make it.
Ben sadece herkese bu akşam 7'de merkezde mum ışığı seremonisi olduğunu hatırlatmak istedim.
Would you have wanted it?
- Neden? İster miydin ki?
Would you have wanted it?
- Niye? İster miydin?
It's just that my sister will be marrying soon, and I wanted to know if you photographed weddings in addition to naked ladies and the occasional corpse.
Sadece ablam yakında evleniyor. Ben de çıplak kadınlara ve tesadüfi cesetlere ek olarak düğünü fotoğraflayıp fotoğraflamayacağınızı öğrenmek istedim.
You said you wanted to help Malcolm. It's time to put on your cape.
Malcolm'a yardım etmek istediğini söyledin, pelerinini geçirme vakti geldi.
I just wanted to make sure you were safe. It's OK.
- Güvende olduğundan emin olmak istedim.
But you forgot to tell me what it is you wanted to talk to me about.
Fakat ne... İçin geldiğinizi söylemediniz.
Anyway, I put it in your old office in case you wanted some privacy.
Neyse, gizlilik istersin diye eski ofisine bıraktım.
You wanted to be a painter, it does not market.
Siz aslında ressam olmak istiyordunuz ama olmadı.
Well, nonetheless, I wanted to give you it in person.
Yine de bunu şahsen vermek istedim.
Now, even if you wanted to kill someone with a guitar, you would naturally grab it by the neck, not the body.
Peki, birini gitarla öldürmek istesen bile doğal olarak vücuda değil, enseye savurursun.
Yup, he just walked in the store, thought about what he wanted, and- - you know, when this kid puts his mind to something, it just happens.
Markete girdi, ne istediğini düşündü ve... Bu çocuk aklından bir şeyi geçirirse gerçek oluyor.
I wore this tux'cause I thought it's what you wanted.
Senin bunu sevdiğini sandığım için giydim.
Well, you wanted adventure, and now you got it.
Macera mı istedin al sana macera.
Yeah, I remember it, because I saw you out in the garden, and you looked so pretty, and I wanted to paint your portrait, but you didn't want to sit for me.
Evet, hatırlıyorum çünkü seni bahçenin dışında görmüştüm. Çom güzel görünüyordun, o yüzden senin portreni yapmak istemiştim ama sen oturmak istemedin.
I always felt safe when you were home, like you knew exactly what you wanted and how you were going to get it.
Sen evde olunca hep güvende hissederdim. Tam olarak ne istediğini ve nasıl elde edeceğini bilirdin.
We wanted to ask you about it.
Onu soracaktık.
I just wanted to tell you to enjoy it all while it lasts.
Halen devam ederken keyfini çıkar demeye geldim.
It is also feasible in a state of exhaustion, in utter disarray, having lost his beloved daughter, 7 months old, this man, in the defendant's dock, ended up saying what you wanted to hear.
Muhtemeldir ki ; tam bir bitkinlik durumunda, dağılmış haldeyken, 7 aylık sevgili bebeğini kaybeden, sanık sandalyesinde oturan bu adam duymak istediklerinizi söyledi.
Guess I just wanted to see to it you didn't come to the same end as my daddy.
Sonunun babamınki gibi olmamasını sağlamak istiyordum herhalde.
It was... you know that expression, "I wanted to die"?
Şu sözü bilirsin ; ölmek istedim.
You said that you wanted to be sure it had nothing to do with personal relationships.
Kişisel ilişkilerle hiçbir alakasının kurulamayacağından emin olmak istediğini söylemiştin.
And I wanted to see if you could talk Judge Banks into lifting it.
Ben de sana jüri üyeleriyle konuşup kaldırtabilir misin diye sormaya geldim.
Is that how you wanted me to say it?
Bu şekilde mi söylememi istiyordun?
And, you know, whether it was lying to my dad about why I didn't want to go to the school dance or lying to my friend Toby about why I wanted to turn off the lights and play my new favorite game,
Sadece babama, okul balosuna gitmek istememe sebebimi söylerken değil. Veya arkadaşım Toby'ye ışıkları kapatıp en sevdiğim oyun olan "Burası hangi vücut parçam?" oynama isteğimi açıklarken de.
And I wanted you to know that I get it.
- Anladığımı bilmeni istedim.
That Nirvana stuff that y'all played us last night, if I wanted to request one of those songs right now, could you play it?
Dün gece Nirvana mı çaldın? Şu an şarkılarından birini istesem çalar mısınız?
To me, it seemed like he wanted to stay in an apartment with you and do heroin.
Bana apartmanda sizinle kalıp eroin kullanmak istedi gibi gelmişti.
You asked me what I wanted once before, and I told you, and then you told me that I couldn't have it.
Bana bir keresinde ne istediğimi sormuştun, ve ben sana söylemiştim, sen ise bana isteğime kavuşamayacağımı söylemiştin.
I noticed you haven't congratulated me yet, so I wanted to give you a chance to make up for it.
Beni hala kutlamadığını farkettim, bu yüzden sana bunu telafi etmen için bir şans vermek istedim
Louis, you got everything you wanted, and you are done taking it out on him, because no matter what you do, I'm not letting him quit.
Louis, istediğin her şeyi aldın, ve artık onun üzerine gitmeyeceksin çünkü ne yaparsan yap, onun gitmesine izin vermeyeceğim.
If I wanted to hurt you, I would've done it already, don't you think?
Zarar vermek isteseydim şimdiye kadar verirdim, öyle değil mi?
We wanted you to help us do a grift. I'm working on it.
- Üçkağıt yapmamıza yardım etmeni istedik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]