English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ В ] / Везет тебе

Везет тебе traduction Turc

238 traduction parallèle
-... везет тебе ну ты и дурак...
- En iyisi budur. Bence sen aptalsın.
Везет тебе.
Senin için sevindim.
Везет тебе. Ты не нервничаешь.
Bu işlere sinirlenmediğin için şanslısın.
Везет тебе, сукин ты сын.
Raporu biri okumuş olmalı.
- Тебе не везет.
- Şansın yokmuş.
- Я тебе дам "везёт", пьянчуга.
- Sana bir ders vereceğim pis ayyaş.
Тебе чертовски везёт!
Şansına tüküreyim!
Тебе не везёт из-за того, что ты слишком мягкий.
Terk edildin çünkü fazla kibarsın!
Тебе везёт?
- Şansın nasıl?
Тебе не везет!
Kötü şans, Pamela.
- Слушай, тебе сегодня везет.
Ucuz kurtuldun.
Тебе не везёт с мужчинами.
Erkeklerden yana şansın yok.
Везёт тебе, Мюриэл.
- Çok şanslısın Muriel.
- Сегодня тебе везёт, Джим!
- Bugün şanslı günün Jim!
Тебе очень везёт.
- Sorun değil. Çok şanslısın.
Тебе не везет с едой.
Neden bu kadar sinirlisin? Aç mısın?
Тебе везёт!
Şansa bak!
Ты новичёк, тебе везёт!
Acemi şansı.
Ты должно быть привез с собой хорошую погоду. Тебе наверное везет.
Güzel havayı da beraberinde getirdin herhalde.
Я тебе скажу, что такое "не везет".
Uğursuzluk neymiş söyleyeyim.
Не везёт тебе с нами.
Bizim aile sana kötü şans getiriyor, Wojtek hayatım.
Тебе не слишком везет с женщинами, верно?
Kadınlarla fazla şansın yok senin, değil mi?
Черт, тебе везет.
Tutturamadım.
Правда? Тебе везет.
Ne şans!
Тебе везет сегодня. Я как раз отменил встречу.
Randevularımdan biri iptal oldu.
Тебе везёт всю неделю.
Bütün hafta şansın yaver gitti.
- Тебе везет.
- Şanslısın.
Надеюсь, тебе с бабами везет больше, чем мне.
Umarım kadınlar konusunda, benden şanslısındır.
Тебе везет, что ты не толстеешь.
Böyle ince kaldığın için, çok şanslısın.
- Тебе везет.
- Görüyor musun? Şanslı birisisin.
Ну, тебе везет...
- Sakın kendine bir zarar verme.
Иначе я тебе покажу, как это не везет по-настоящему.
Yoksa sana şanssızlık neymiş, gösteririm!
Тебе везет.
- Çok şanslısın.
- Тебе сегодня везет, Спайк.
- Şanslı günündesin Spike.
- Везёт тебе на офтальмологов.
- Göz doktorlarında çok şanslısın.
- Тебе везет, мой друг.
- Şansın var, dostum.
Считай, что тебе везёт.
Saygılar.
- Тебе всегда везет?
— Şarkıyı söylediler yani?
Дублёнку тебе везёт.
Sana palto alacakmış.
Смотри, как тебе везет.
Şanslısın.
- Тебе везет.
Bir uçak dolusu tanığımız var.
Везет же тебе.
Çok şanslısın.
- Тебе везет. Это редкость.
- Şanslısın, bu nadir bulunuyor.
Ну, тебе сегодня везёт.
Eh, Bugün şanslı günün.
Нам не везет с друзьями так, как тебе.
Yazık ki dosttan yana senin kadar bahtımız yok.
Тебе просто везет.
Sanırım bu sadece şanstı.
Тебе везет, что ты так уверена.
Bu kadar emin olduğun için şanslısın.
Я его люблю. - Тебе везёт.
- Onun için çıldırıyorum.
Тебе не везёт. У неё есть дружочек, которого она бережёт для себя.
Kendini ona sakladığı, bir erkek arkadaşı var.
- Везет же тебе! - Я знаю!
Ama gelecek haftaya kadar bekleyemeyeceğini söyledi.
Тебе не везет.
Şansın yokmuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]