English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ Д ] / Достаешь

Достаешь traduction Turc

141 traduction parallèle
В течение 30 дней достаешь Пайка или возвращаешься на Юму.
Pike'ın gelmesi için 30 gün ya da Yuma'ya dönmek için 30 gün.
Нет! Смотри, мы все знаем, что, когда ты меня достаешь, я уступаю.
bak, bazen beni delirtip, benden istediğin şeyi alabildiğin oluyor.
Ты достаешь свои в такую погоду?
Bu havada eldivenini dışarıda mı tutarsın?
- Как ты их достаешь?
- Nasıl buldun?
Чего ты меня так достаешь?
Niye bana öyle gıcık davranıyorsun?
Идешь сюда. Не забудь остановиться на метке. Потом достаешь пистолет.
Sonra, bu noktada durmayı unutma, böylece tabancayı alacağın büroya gitmen daha kolay olacaktır.
Почему ты достаешь меня именно здесь, сейчас, в моем офисе!
Neden şimdi beni rahatsız ediyorsun?
Сначала ты достаешь женщин, потом деньги, потом...
Önce kadınları tavlarsın. Sonra servet edinirsin, sonra...
- Достаешь мой синий костюм, звонишь Колетти, просишь не размалевывать мне лицо.
İhtiyar Coletti'ye yüzüme fazla makyaj yapmamasını söylersin.
Ты меня уже целых две недели этим достаешь.
İki haftadır başımın etini yiyorsun.
Они хотят сходить на балет или какое-то шоу и ты достаешь им билеты.
Basketbol maçına ya da bir şova gitmek istiyorlarsa onlara bilet bulursun.
Они хотят купить что-то для жены или подруги и ты это им достаешь.
Karıları ya da kız arkadaşları için bir şey istiyorlarsa güzel bir kürk alırsın.
Достаешь бутылку из земли, отпиваешь глоток, и тебя как будто по темечку стукает, и видишь только небо вокруг.
Bir gün bir tanesini çıkarıp tadına bakacaksın ve kendini bir anda cennette hissedeceksin.
Слушай, если ты меня достаешь, чтобы я пришел из-за дедушкиных... погоди... погоди немного!
Eğer benimle alay ediyorsan ve dedemizin mirası hakkında... konuşmak için çağırıyorsan... Bekle. Bekle bir dakika!
Если не ты, то почему ты меня достаешь?
Genel müdür müyüm ben? Madem genel müdür değilsin.
- Я благодарна, что ты не достаешь меня кучей вопросов
Bana bir sürü soru sorarak beni zorlamadığın için minnettarım.
Ты достаешь пакет с порошком, взрезаешь его ножиком, берешь щепотку, так, взял, и медленно... ссыпаешь на язык.
Hooker'ın elinde beyaz mal olan bir çantası var. Çakıyı saplayarak aç. Maldan azıcık alır.
Че ты меня достаешь своими гибридными тачками?
Ne hibrit arabası? Sen benimle dalga mı geçiyorsun?
Я не имею понятия, откуда ты их постоянно достаешь?
Bunları nasıl alıyorsun bilmiyorum.
.. а через 3 дня ты достаешь невинную девушку.
- Getchin ile benim evimde [br ] partiye gelmiyorsun - Ve de zavallı masum bir kızı, bizim [ br] önümüzde rahatsız etmiyorsun
Мы приезжаем в Африку, ты достаешь дурацкую модель этого корабля, какие-то старые вахтенные журналы...
- Ne zaman Afrika'ya gelsek, o saçma gemi modeli, eski liman kayıtları gündeme gelir.
Слушай, а где ты достаешь эту штуку?
Bunları nereden buluyorsun?
ѕросто порой ты мен € достаешь.
Sadece, biliyorsun, geçen gün, beni korkuttun.
Ты достаешь нам, вертолет и двести тысяч долларов или мы начнем убивать заложников!
Bize bir helikopter ile 200 bin dolar getirmezseniz içerdeki insanlar sırayla ölmeye başlayacaklar.
Достаешь пис...
Şimdi de silah...
В смысле, иногда достаешь пушку, думаешь, что не заряжена, а потом иногда.
Bazen onları çıkarırsın dolu olmadıklarını sanırsın ve bazen...
Ты достаешь многих людей или только свою маму?
İnsanlara mı kızgınsın yoksa sadece anneni mi kızdırmaya çalışıyorsun?
Ты достаешь, какая есть.
Bunlardan birini çıkarıyorsun.
Да нет, достаешь ты их просто шикарно.
Hayır, iyi taşıyorsun bence.
Тогда как же ты достаешь таблетки?
O hâlde nasıl alıyorsun?
Каждый раз как ты достаёшь револьвер, я получаю бумажную работу на 3 месяца вперёд.
Şu silahı her ateşlediğinde | yazışmalarım üç ay geriye gidiyor.
Знаешь, чем ты меня достаёшь Харрис?
Senin hakkında asıl canımı sıkan şeyin ne olduğunu bilmek ister miydin?
Tы достаёшь еду?
Yemek mi çıkarıyorsun?
- Я думала, ты достаёшь мне выпивку.
- Bana içki getireceğini sanıyordum.
Вечно ты меня достаёшь...
Durmadan dırdır ediyorsun- -
Ты постоянно достаешь меня, ты это знаешь?
Devamlı ensemde gibisin, biliyor musun?
Знаешь, ты меня уже, действительно, достаёшь.
Senden bıktım artık.
Ты всегда спасаешь свою ленивую задницу от чего нибудь, но достаёшь меня? !
Benimle uğraşmaktan başka bir şeyle ilgilendiğin oluyor mu hiç?
Вторая проблема - ты достаёшь его двумя руками.
İkinci sorun da, iki elini birden kullandın.
Я думал, ты их только по какому-то случаю достаёшь.
Bunu sadece özel günlerde yaparsın.
Передай, что ты геморрой. Достаёшь, пока я не рявкну заткнуться нахуй и уёбывать выполнять поручение!
- Başımın belası olduğunu... çeneni kapa ve kendi işine bak demedikçe... soru sormaktan vazgeçmediğini söyle.
И ты достаёшь свой компьютер?
Şimdi bilgisayarı dışarı mı çıkarıyorsun?
Это так, будто ты меня много лет достаёшь.
Sanki yıllardır beni kızdırıyormuşsun gibi.
Ты всегда меня достаешь!
Senle uğrasmıyorum!
Ты постоянно всех достаешь.
Herkes bir yerleriyle gülüyor sana.
А ты меня достаешь.
Ve sen beni rahatsız ediyorsun.
Ты меня достаёшь.
- Şimdiden canımı sıktın bile.
А ты достаёшь меня из-за каких-то двадцати...
Ve bana yirmi bin diye şaka yapıyorsun.
Ну вот, например, ты засовываешь 10 носков в стиральную машинку, - а достаёшь только 7.
Yani, bir çamaşır makinesine on çorap koyuyorsun ve sadece yedi tanesi dışarı çıkıyor.
Ты почти достаёшь до педаль.
Ayakların pedala erişecek neredeyse.
Чё ты его достаёшь?
Adamın üzerine niye gittin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]