English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ З ] / Забота

Забота traduction Turc

1,241 traduction parallèle
- Это не моя забота, а отдела по наркоте.
- Bu narkotiğin işi, benim değil.
Это не только забота.
Minnettarım.
Забота о них - наша задача. Они дожны были провести еще 8 недель в утробе матери.
Onlar premetür. 8 hafta daha ana rahminde olmalıydılar.
Нет, пурпурная штука на папке означает, что кто бы это ни был, это твоя забота.
Hayır, dosyanın üzerindeki mor işaret herhangi birinin...
Люди считают, что чем ближе они сидят к операционной, тем сильнее их забота.
İnsanlar ameliyathaneye ne kadar yakın otururlarsa hastalarına o kadar iyi baktıklarını zannederler.
Тина, я не хочу показаться грубой, но это больше не твоя забота.
Tina, sana zalimce gelebilir ama bu artık seni ilgilendirmez ki
Это не моя забота делать тебя лучше.
Seni iyi biri yapmak benim görevim değil
Думаешь, забота об одной дочери может притупить чувство вины Перед другой?
Bir kızımı mutlu edersem, diğerini üzmüş olmanın etkisi hafifler diye düşünmüştüm.
Что ты можешь или не можешь представить - это не моя забота.
Aklında olan gerçekten beni ilgilendirmiyor.
Такая забота... не похоже на тебя.
Nasıl tuhaf bir düşünce bu.
Уважение, забота, помощь, но не жалость.
Saygı, bakım, yardım tamam ama asla acıma kabul edilemez.
... и Сестра Мари-Югетт,... чья бескорыстная забота о французских сиротах вдохновляет всех нас.
... ve Rahibe Marie-Hugette ülkemizin yetimlerine özverili ilgisi hepimiz için bir esin kaynağı.
Забота о делах фирмы куда важней.
İşlerin yürümesi daha önemli.
Слушай. Это - не твоя забота.
Bu senin sorumluluğun değil.
Но твоя забота очень трогательна. Я подумаю над этим вопросом.
Ama ilgili olman, beni etkiledi ve söylediklerini düşüneceğim.
Любовь и забота
Aşk ve ilgi.
Он - это наша забота. А для тебя самым неплохим вариантом будет найти какое-нибудь... тихое, спокойное, темное местечко... и там сдохнуть.
Yapman gereken en iyi şey güzel, karanlık, sessiz bir yer bulmak ve ölmek.
Стрелять - моя забота.
Atma işini ben düşünürüm.
Знаете, парни, это не ваша забота.
Bakın çocuklar, bu sizi hiç ilgilendirmiyor tamam mı?
Вопрос - это забота.
Bu Misaki Youko ilginç birisi.
- Может, и нет. Но это больше не моя забота, теперь он будет жить с вами.
Belki değildir, ama daha fazla ilgimi çekmiyor şu andan itibaren o sizinle yaşıyor.
Искренняя забота о другом человеке?
Başka bir insan için gerçekten endişelenmek mi?
Забота — не в счёт.
Değer vermenin önemi yok.
- У него чрезмерная забота.
- Bu tam bir şanssızlık.
Это твоя забота, Стэн!
Bu senin görevin Stan!
"Как", это уже не твоя забота.
Endişelenmen gereken nasıl olduğu değil.
ладно. Не нужна нам такая забота. Убирайся.
Senden bizimle ilgilenmeni istemiyorum artık defol buradan!
Не только длительность сцены, а она продолжается около десяти минут, детали вещей и т.д., и т.д., но сама забота, тщательность, как он это делает, и наша зрительская идентификация с ним.
Sadece yaklaşık olarak on dakika süren sahnenin... uzun olmasından ve bir sürü ayrıntıyı içermesinden değil,... aynı zamanda özenle, dikkatle, titizlikle hazırlanmış bir sahne olmasından dolayı. Ve aynı zamanda da seyirci konumunda olan bizleri tanımladığı için.
Изобрёл, но что с ними делать – твоя забота, Ат-чан.
Yapan benim, fakat nasıl kullanılacağı beni ilgilendirmez ki, At'cığım.
О, ну... забота о пациенте всегда на первом месте.
oh, güzel... hasta bakımı herzaman önce gelir.
Прекрасная забота о подруге.
Arkadaşınızla ilgilenmeniz çok hoş.
Живым - забота, а мёртвым - покой, так говорят...
Hayat devam ediyor.
- Просто скажите, что солнцу нужна забота и защита, как и любому живому существу.
- Anlatın onlara. Bu güneşin de diğer yaşayan şeyler gibi ilgi ve korumaya ihtiyacı olduğunu söyleyin.
Твоя забота трогательна.
Alakan insanın içine işliyor.
С чего такая забота?
Neden önemsiyorsun?
От этого забота о ребенке не становится менее утомительной.
O da, bu küçük bebek için, insanı yeteri kadar yoran birşey.
Сейчас ему нужно две вещи : спокойствие и забота.
Sadece biraz barış ve sessizliğe ihtiyacı var.
Дружеская забота, типа того.
Sadece arkadaş olmaya çalışıyorum.
Сейчас все, что от вас требуется - забота о Эмили, а мы узнаем, что произошло.
Pekâlâ, bütün yapmanız gereken, Emily'e iyi bakmak, Biz neler olduğunu öğreneceğiz.
Благодаря тебе все движется. То, как ты общаешься с пациентами, твоя забота...
Orayı sen çekip çeviriyorsun.
- Разве, это теперь, не забота Билла?
Bu Bill'in sorunu değil mi?
Ну, это уже моя забота, сделаю из него конфетку.
O noktada devreye ben giriyorum.
Мне насрать на ямайцев, Это твоя забота.
Jamaikalılar kıçımda değil.
это уже не наша забота.
Onların özel hayatlarına karışamayız.
Это ведь не ваша забота?
Senin işin bu değil ne de olsa, değil mi?
Мардж, ваше чрезмерная забота сделала вашего ребенка инфаньтильным.
Marge, aşırı bağımlılık yaratıcı yetiştirme tarzın bebeğini bebekleştirmiş.
Забота и Жалость у Хейлии.
Heylia'nın Şefkatli Bakımı.
Главное отличие между экономикой, основанной на ресурсах и денежной системой заключается в том, что ресурсоориентированная экономика действительно заботится о людях и их благополучии, в то время как денежная система настолько исказилась, что забота о людях ушла далеко на второй план, если не исчезла вообще.
Kaynaklara dayalı bir ekonomi ile parasal sistem arasındaki temel fark, kaynaklara dayalı ekonominin gerekten insanları, ve onların iyiliğini önemsemesidir. Öte yandan parasal sistem ise o kadar çarpıklaşmıştır ki, insan önemseniyorsa bile, ikinci plandadır.
Главная забота нашего общества - это умственное развитие и мотивирование каждого человека к достижению своего максимального потенциала.
Bizim toplumumuzun ana ilgi alanı zihinsel gelişimdir, ve her bireyi kişisel potansiyellerinin zirvesine ulaştırmaktır.
Это не твоя забота, нет.
Bu seni ilgilendirmez, hayır.
Что это за родительская забота такая?
O nasıl bir ebeveynlikti?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]