Задание traduction Turc
4,077 traduction parallèle
Но не забывай, какое у тебя задание.
Ama görevinin ne olduğunu unutma.
Ты доделал задание по истории?
- Tarih ödevini yaptın mı?
Вот твоё новое задание.
İşte yeni görevin...
Всех оперативников отправить на задание.
Bütün ajanları sahaya yönlendir.
Вы вольны действовать на ваше усмотрение, чтобы выполнить задание.
Görevin ilerlemesi için uygun gördüğünüz şekilde hareket etme yetkisine sahipsiniz.
Скорее всего люди, которые не желают, чтобы мы выполнили наше задание.
Muhtemelen görevimizi tamamlamamızı istemeyen kişiler.
После того, как выполним задание.
Görevi bitirdikten sonra.
- Это его задание.
- Görev.
Ставлю ли под угрозу задание, В этом ведь дело?
Davayı tehlikeye atacağımdan korkuyorsunuz değil mi?
Мистер Фройни, вы вообще когда-нибудь давали задание моему клиенту?
Bay Froines, müvekkilime bir görev yüklediniz mi? Herhangi bir görev?
Есть другие варианты, как выполнить это задание.
Bu görevi tamamlamanın başka yolları da var.
Ну, сэр, наш человек в Бирмингеме выполнил первое задание с блестящим успехом.
Şey, efendim, Birmingham'daki adamımız ilk testimizi başarıyla geçti.
Знаешь задание?
Görev tanımını biliyor musun?
Наше новое задание.
Sıradaki görevimiz.
Мне просто нужно закончить задание по истории, так что мне придётся остаться в библиотеке ещё на пару часов.
Tarih ödevimi bitirmeliyim o yüzden bir kaç saat kütüphanede kalmam gerek.
Итак, что за задание?
Görev nedir?
Не простое задание, как считаешь?
Bay Sibley'in zinde ve temiz olmasını sağlamak, bu hiç de kolay bir görev değil, değil mi?
Я поручу тебе любое задание, которое ты способна выполнить
Ben size herhangi bir görev atamak istiyorum I yeteneğine olduğunu düşünüyorum.
Потому что она не действительна, пока вы не выполните задание.
Çünkü işi tamamlayana kadar geçerli değil.
У тебя будет задание. Ставлю тебя главной по "Бургер-шеф".
Yeni ücretin beraberinde yeni görevini de getiriyor.
Они, наконец-то, дали мне задание, и то написать 25 слоганов для Пегги.
Sonunda bana yapacak bir iş verdiler. Peggy için 25 slogan yazmak.
- Я против того, что мне не дали задание, раз в личной жизни я не могу рассуждать здраво.
- Hayır. Benim sorunum kişisel hayatımda kötü kararlar aldığım için iş yerinde bir işin bana verilmemesi.
- Я сказал Гэри передать задание Стэйси.
Stacey'e vermesini Gary'e ben söyledim tamam mı? Beni korumaya çalışıyor.
Итак... Пару недель назад мистер Шелби выполнил одно задание, по просьбе мирных республиканцев, здесь, в Бирмингеме.
Şimdi bir kaç hafta önce, Bay Shelby Birmingham'da anlaşma yanlısı,....
Только скажи как мне выполнить твоё задание.
Sen sadece işin nasıl halledilmesini istiyorsun, onu söyle.
За выполненное задание.
- Yok etmem için.
Домашне задание делать совсем не хочется...
Ödevlerimi yapmaya üşeniyorum.
"ћне поручили очень ответственное задание, о котором € не могу тебе рассказать".
" Çok önemli bir görev için seçildim, ki bunu sana anlatamam.
Вот таким было моё первое задание.
Bu ilk görevimdi.
Наше первое задание.
İlk görevimizde.
Задание было убить его.
Benim görevim onu öldürmekti.
Поехали на какое-то секретное задание, я полагаю.
Çok gizli bir göreve gittiler, sanıyorum.
Дам тебе домашнее задание.
Sana bir görev veriyorum.
Я отправила по электронке задание всей группе два дня назад.
Ödevi 2 gün önce tüm sınıfa yollamıştım.
Это задание поможет мне определиться с выбором.
Bu dava benim kararımda yardımcı olacak.
У тебя есть домашнее задание.
Ödevlerin var.
Каково было задание?
Görevi neydi?
Месть и задание...
İntikam ve görev...
Так какое задание?
- Diğer konu nedir?
Задание Лисбон – заставить Мари выдать ей местонахождение Коула Фостера.
Lisbon'un planı Marie'ye Cole Foster'ın yerini söyletmek.
Это важное задание.
Bu önemli bir görev.
- Тебя перекинули на новое задание.
- Yeniden görevlendirildin.
Мы отправим их на первоначальное задание.
O ekibi asıl emirlerine döndürüyoruz.
Что у вас за задание?
Göreviniz nedir?
Сэр, у меня для вас есть задание. - Задание?
- Efendim, sizin için bir görevim var.
Что там за задание от президента?
Başkan ne istiyor?
Я дал задание Ближневосточному подразделению.
Doğu Birimi'ni görevlendirdim.
Я понимаю, что вы хорошо делаете свою работу, но я удивлён, что вас отправили на задание.
İşinde iyi olduğunu anlıyorum ama hastalığını hesaba katınca Langley'nin senin yollamasına şaşırdım.
Задание поручено шерифу.
Bu, şerifin görevidir.
Ваше первое задание.
İlk görevin.
У каждого в группе есть свое задание.
Bu gruptaki herkesin bir görevi var.