Задрот traduction Turc
137 traduction parallèle
- Где ты их взял? - Клайв-задрот уронил.
- Bunları otuzbirci Clive düşürdü.
Задрот!
Otuzbirci!
Ёбаный задрот!
Siktiğimin otuzbircisi!
- Дорогой, я ухожу! - Вали отсюда, задрот.
- Ben gidiyorum.
Какой-то задрот, недавно освободившийся, Нажрался и получил пизды от мужика в баре. Так он пошёл домой, взял пистолет, вернулся в бар и застрелил его.
Otuzbircinin teki hapisten çıkalı daha altı ay olmadan kafayı çekip, karıştığı kavgada yamultuluyor bunun üzerine eve gidip, bir tabancayla geri geliyor ve adamı vuruyor.
Слушай, задрот, мы здесь сражаемся за твою страну.
Sen çek git, biz burada senin ülken için savaşıyoruz.
Проснись и почувствуй аромат Капуччино, задрот!
Uyan da balığa çıkalım, ahmak.
- Этот задрот?
- Bu alakasız herifle mi?
"Задрот хуев"
"Salak herif"
Вернись сюда, ты, маленький задрот!
- Buraya gel, küçük hergele!
Я хочу быть, как этот задрот.
Ben de o kadar ahmak olmak istiyorum.
Посмотри на кого ты похож, задрот хуев!
Şu haline bak seni pis domuz!
Стоит дать слабину... и скоро любой белый задрот неудачник сможет присосаться к его сиське.
Biri gelip sana kazık atarsa ondan sonra bütün beyazla bununla dalga geçerler.
Лежать, задрот!
Yere yat!
Ладно, вонючка, задрот хуев.
Tamam, senin buralarda işin bitti, g.tveren.
У нас был уговор, задрот. Уговор.
Seninle anlaşmıştık, seni g.tveren.
Где Майкл Задрот? Нюхает мужские трусы?
Bizim avcı Michael nerde, Etrafta bir kaç don mu kokluyor?
И я отвечу, " Ни за что, задрот.'
Bende aynen böyle diyeceğim, "Hayatta olmaz geri zekalı."
Этот ирландский задрот ко мне не ровно дышит, я дал ему понюхать свою жопу, а дальше он и сам вползет.
O İrlandalı bok yiyen benim için çıldırıyor, kıçımın kokusunu duyursak, önünde kıvranır.
- Задрот.
- Hıyar.
А значит... если какой-нибудь задрот подойдёт и будет строить крутого, просто скажешь ему, что ты уже танцевала в другом баре.
Bak. İstemediğin insanlar için dans etmek zorunda değilsin. Programda dansı, seni bulan ilk erkek için yapacağını söylemiştim.
Круглый задрот по жизни.
Bir dangalağın yaşam döngüsü.
Будь любезен, налей мне чашечку чая, задрот.
Bir fincan çay lütfen, seni pislik tıpası.
Ты чертов задрот.
Sizi pislikler.
Я даю парню в долг и вдруг я ещё и задрот.
Adama borç verdim, birden kötü adam ben oldum.
Я предпочитаю "задрот" или просто...
İster hödük de ya da basitçe- -
- Задрот!
- Aptal herifler.
Да он же компьютерный задрот, который получает 10 баксов в час.
O saatte 10 dolar kazanan bir bilgisayarcı.
Задрот!
Ne orospu çocuğu!
Вот еще один задрот, без которого я мог бы жить.
Anmadan geçemeyeceğim bir puşt daha var.
Задрот ебаный.
- Otuz birci dallama. - Manyakça bu!
Какой-то задрот предложил четыре бакса.
Moronun biri dört papel teklif etti.
Брось ебучий пистолет, задрот.
Hemen o silahı bırak.
Ты че сказал, задрот. Иди сюда...
Siktiğimin züppeleri, gelin buraya!
Именно! Как и везде, у нас есть Леброн Джеймс, срубающий по сто двадцать лимонов, и задрот с временным контрактом.
Ve diğer herhangi bir takım gibi bir tarafta 120 milyon kazanan Lebron James vardır diğer tarafta da 10 günlük kontratı olan eziğin biri.
Задрот.
Kerhaneci.
Задрот. Первые несколько страниц зарезервированы для обратных флагов меток.
İlk sayfalar donanım bayraklarına ayrılır.
Вместе с толстовкой и грёбанными шлёпками, задрот хренов!
Kapüşonlu sweat-shirt ve s.ktir oradan şıpıdıklarımla birlikte.
Давай, пацан-задрот!
Elinden geleni ardına koyma, öğrenci birliği sürtüğü.
- А ты задрот.
- Seni serseri.
Все в порядке, задрот?
Pekala, yarak kafalı? !
А ты задрот.
Sen ineğin tekisin.
Ну что, думал, я унылый задрот, да?
Pisliğin teki olduğumu düşünüyorsun değil mi?
"Задрот года"
Tokatlama Ödülü.
Я начал попойку а проснулся с новым, блестящим... Бентли, задрот!
Dün bir içki alemindeydim ve bu gün gözümü bir açtım, yepyeni gıcır gıcır bir Bentley!
- Он - задрот.
- O bir otuzbirci.
Задрот.
Sana 12 bin dolar veririm. Hain!
я задрот, € задрот, € задрот.
Ben zavallı biriyim.
Этот парень - задрот.
O çocuk bir dâhi.
Задрот!
Piç herif!
Смотри куда прёшься, задрот!
Önüne bak, orospu evladı! Ha-ha.