Слабак traduction Turc
585 traduction parallèle
Я слабак.
İradesi zayıf bir adamım.
- Да он слабак.
Paraları nerede sakladığını biliyorsun, değil mi?
Ты трус и слабак.
Sen korkak ve zayıf bir adamsın!
Смог бы я дальше жить с тобой, если бы ты думала, что я слабак?
Seninle yaşamaya devam edip benim korktuğumu düşünmeni istemiyorum.
Он слабак!
O çok güçsüz!
Слабак! Хочешь драться?
Belanı mı arıyorsun?
Ты знаешь, я уверена что ты настоящий слабак
Biliyor musun, bence sen tam bir gerzeksin.
Слабак.
Çok zayıfsın.
Ты слабак. И безвольный.
Güçsüz ve zayıfsın.
Ничтожество, слабак, трус!
Seni zavallı! Kof geveze! Korkak!
Я живу по своим принципам. Ты слабак и глупец, Короб.
Kendi kararlarımla yaşarım ben.
Вы слабак, пытаетесь лишить меня сил.
Zayıfsın. - Gücümü kırmaya çalışıyorsun.
Папа такой слабак!
Babam tam bir aciz!
Да, парень, слабак ты супротив отца...
- Evet. Neden?
Не волнуйся. Я не слабак.
Tabii, öldürülmek istemem.
Слабак в университетской политике не способен заработать приличных денег не способен не на кого произвести впечатления!
Hiç iyi bir kıdemin olmadı. Hiç iyi bir maaşın olmadı. Hiç kimse üstünde iyi bir izlenimin olmadı!
Слабак.
Seni ödlek.
К тому же, ты слабак и мокрая курица!
Dahası korkak, tavşan yüreklisin.
Он удрал. Он слабак!
Kaçıyor, iradesi zayıf.
- А ты не слабак, коли не боишься, показаться тут после всего.
Onca zamandan sonra yüzünü göstermeye cesaret ediyorsun demek.
Как слабак?
- Ne, yenilgiyi kabul edeyim mi?
Он такой худой, просто слабак.
Zayıf ve güçsüzdü.
Ты слабак.
Çelimsizin tekisin.
Джонни, ты слабак!
Johnny, sen muhallebi çocuğunun tekisin!
Вернись сюда, слабак!
Buraya geri gel, seni korkak herif.
- Нет. Ты слабак!
- Korkağın tekisin!
Ты слабак, Клайд.
Sende yürek yok, Clyde.
Слабак. В следующий раз повезёт.
Bir dahaki sefere daha iyi vurursun.
– Ты слабак, Иван!
- Kişiliksizsin lvan.
На колени. Джонни, ты слабак!
Hey Johnny, sen muhallebi çocuğunun tekisin!
Ты слабак, ЛаРуссо!
Dökülüyorsun LaRusso!
Ты слабак!
Dökülüyorsun oğlum!
Ты слабак!
Çıtkırıldım!
А Лоуэн, в общем-то, не слабак.
Lowen da pek cılız biri sayılmaz.
Это смешно. Только слабак может прятаться под кроватью.
Sadece bir korkak gidip yatağın altına saklanır.
А я не слабак. Я хозяин в доме.
Ve ben bir korkak değilim.
Я - слабак.
Zayıfım.
Просто ты слабак, и не смог удержать его.
Onu elinde tutacak kadar erkek değilsin de ondan!
Я знал, что не слабак, потому что прошёл крещение боем.
Ben güçlü olduğumu biliyordum. Çünkü kavgada kanım akmıştı.
Ты уходишь из-за неё. Ты слабак! Слабак!
Onun için mi bırakıyorsun bizi?
Я думал, ты сильный. А ты слабак!
Senin güçlü olduğunu düşünmüştüm.
Слабак! Ты слабак!
Güçsüzsün, güçsüzsün.
" то ты - слабак, и не умеешь решать проблемы.
Hem sen de bok herifin tekiymişsin.
Никогда не ссорься с бродячими псами. Слабак.
Asla bir sokak köpeğiyle uğraşma, dangalak.
Он знает что ты думаешь что он слабак, только он не слабак.
Onun zayıf olduğunu düşündüğünü biliyor, ama o zayıf değil.
Он слабак Только и умеет что говорить.
Babam çok acizdir. Sadece konuşur.
- Возьми себя в руки, ёбанный слабак.
Biraz erkek ol, siktiğimin ödleği!
( "Bourse molle" - "мягкая мошонка", также "couilles molles" - "мягкие яйца". Другие возможные переводы : слабак, тряпка, импотент, кастрат )
Geri zekâlı.
Слабак!
Benim efendim.
Ты слабак!
Bir hiçsin sen!
В смысле, я не слабак.
Ben erkek adamım.