Судя по твоему лицу traduction Turc
26 traduction parallèle
Судя по твоему лицу, у тебя есть объяснение в духе Стены Аномалий.
Suratındaki ifade bunun, Gariplikler Duvarı'na asılacağını söylüyor.
Судя по твоему лицу, надо было попросить мартини с кислым яблоком.
Yüzünün haline bakılırsa, belki de yeşil elmalı martini istemeliyim.
Не особо, но судя по твоему лицу, ты мне все равно расскажешь.
Aslında hayır, ama yüzüne bakılırsa, bana nasılsa söyleyeceksin.
Судя по твоему лицу, сейчас твои ранние годы.
Görünüşünden yola çıkarsak, eski günlerde olduğunu söyleyebilirim.
Судя по твоему лицу, я догадываюсь, что это была не твоя идея очиститься.
Yüzündeki ifadeden ortaya çıkma fikrinin sana ait olmadığını tahmin ediyorum.
И, судя по твоему лицу, похоже, ты не знала.
Yüzündeki ifadeye bakınca, senin bilmediğini tahmin ediyorum.
Судя по твоему лицу, полагаю, Лукас не сказал тебе, что пригласил меня.
Yüzündeki ifadeye bakılırsa, Lucas sana, beni davet ettiğini söylememiş.
Судя по твоему лицу "Доброе утро, Метрополис", прошел не так дОбро.
Yüzündeki ifadeden anladığım kadarıyla "Günaydın Metropolis" pek iyi gitmedi.
Судя по твоему лицу, дела не слишком хороши.
Yüzünden, haberlerin iyi olmadığı anlaşılıyor.
Судя по твоему лицу, ты знаешь, что это такое.
Yüzüne bakınca bu kılıcı bildiğin anlaşılıyor.
Судя по твоему лицу, ты не знаешь кто такой Тэд.
Bakışlarından anladığım kadarıyla Ted'in kim olduğunu bilmiyordun.
И судя по твоему лицу, у тебя есть вопросы.
Yüzünden bazı soruların olduğu anlaşılıyor. Sor hadi.
Знаю, что тороплю события, но судя по твоему лицу, эта вечеринка - настоящий кошмар.
Biraz sıra dışı olacağını biliyorum ama... yüzündeki ifade bu partiden hoşlanmadığını gösteriyor.
Судя по твоему лицу, и ты это знаешь.
Yüz ifadenden anlıyorum ki, sen de biliyorsun.
Он в беде. Судя по твоему лицу.
Yüzündeki ifadeden, John'un başının dertte olduğunu anlayabiliyorum.
Думаю, больно не было, судя по твоему лицу.
Yüzüne bakarsak, acımamış herhâlde.
Судя по твоему лицу, у тебя получилось, но выслушай меня.
Yüzündeki ifadeden anlaşıldığı üzere zihnime girmişsin. Önce bir dinle.
- Очень возможно. Судя по твоему лицу.
Şaşırmadım düşününce.
Судя по твоему лицу, могу сказать, что ты наконец-то осознала свой дар.
Yüzünden anladığım kadarıyla sonunda yeteneğini keşfetmişsin.
Судя по твоему лицу, ты знаком с предыдущим владельцем этого тела.
Yüzünden anladığım kadarıyla bu bedenin eski sahibini tanıyorsun.
О, видимо, лучше чем ты, судя по твоему лицу.
Şu göze bakılırsa senden daha iyi durumdayım.
Судя по твоему лицу, всё будет плохо.
Yüz ifaden beni endişelendiriyor.
Судя по твоему лицу, ты хочешь, чтобы я спросил :
Suratındaki ifadeden anladığım, "Ne bilgisi?" diye sormamı istiyorsun.
Судя по твоему лицу, тебе интересно, кто же я такая.
Suratındaki ifadeden kim olduğumu merak ettiğini anlayabiliyorum.
А я-то хотела спросить, как прошло с Канарейкой, но судя по твоему лицу...
Yeni Canary ile işler nasıl gitti diye soracaktım ama yüzünden okunuyor zaten.
Судя по твоему лицу, я бы сказал, ты вообще не знаешь, зачем пришёл.
Yüzündeki ifadeye bakılırsa buraya neden geldiğine dair hiçbir fikrin yok.