20 dolar traduction Anglais
3,300 traduction parallèle
20 dolarımı geri istiyorum.
I want my 20 bucks back.
Buraya geldiğimde cebimde sadece 20 dolar vardı.
When I got here, I $ 20 in your pocket.
Saatlik ücretin 20 dolar.
You get paid 20 dollars an hour.
Tamam, şişkoya 20 dolar oynuyorum ama buna bel bağlayamam.
All right, I'll put 20 on the fat fuck, but I can't count on that.
8000'e 1, 20 dolar.
Twenty bucks at 8,000-to-1.
20 dolar borç verebilir misin?
Can I borrow 20 bucks?
20 dolarına bahse varım bu adam s.çarken s.ki klozetin suyuna değiyordur.
Twenty bucks that guy's dick dips into the toilet when he takes a shit.
Buz üstünde durmak. 20 dolar.
To stand on the ice.
20 dolar mı?
$ 20. 20 bucks?
Bullock 20 doların var mı?
Hey, Bullock, you got a 20?
Fazladan 20 dolar. - Şuna bir bak.
It's a $ 20 bonus.
15 yaşındaydım ve cebimde de 7.20 dolar vardı.
I was 15 and I had $ 7.20 to my name.
Hayır, 7.20 dolar.
No, $ 7.20.
7.20 dolar.
$ 7.20. Is that...
... cebimde de 7.20 dolar vardı.
I had $ 7.20 to my name.
Alex'e asılmam için bana 20 dolar verdi.
Like it was this one time she gave me $ 20 if I hit on that crazy Alex chick.
Bara gelince Alex'e asılmam için 20 dolar verdi.
She gave me $ 20 to hit on Alex Layton when she sat down at the bar.
Bize tuhaf kuralları olan bir oyunu oynamamız için 20 dolar ödemişlerdi.
They paid us, what? Twenty dollars to play a game with all the weird rules.
- Sadece 20 dolar.
- It's only 20 bucks.
Gidip parayı alabilmek icin benzin parasına ihtiyacım var dedim o da bana 20 dolar verdi.
I need some gas money so I can go redeem the ticket. She gave me $ 20.
İnternet için günde 20 dolar mı?
Twenty dollars a day for Internet?
Lanet internete 20 dolar ödedim!
I paid twenty dollars for the fucking Internet!
Sadece 20 dolar kazandım.
You just made 20 bucks.
Haftada 20 dolar alıyorum.
I only get $ 20 a week.
Tanesi 20 dolar mı?
$ 20 each?
Dave, 20 dolar.
Dave, that's just some change.
Bak, sana 20 dolar vereceğim.
Look, I'll give you $ 20.
Cüzdanında ne kadar para var? 20 dolar mı?
How much money do you have in your wallet?
20 dolar?
Twenty bucks?
Bu kez 20 dolarına.
- For twenty bucks this time. - Alright, alright, alright.
- 20 dolarına.
- Twenty!
- 20 dolar.
- It's 20 dollars.
O herife 20 milyon dolar mı vereceksin?
You're gonna give this guy $ 20 million?
Oraya yürüyerek gireceğiz ve herifin 20 milyon dolarını öylece alacak mıyız yani?
We gonna just walk in there and roll this dude for $ 20 million without a fight?
20 milyon dolar çalacağız.
We're going after $ 20 million.
İki hafta önce hesabına 20 milyon Amerikan Doları yatmış.
One two weeks ago for $ 20,000,000.
A, hayır, aslında, 10 bin dolar. 20 bin dolar.
No, actually, it's $ 10,000. $ 20,000.
Biri HBC'yi arayıp, 20 bin dolar...
Somebody call HBC and give 20 dimes to...
10,20, belki de 40 dolar götüreceksiniz. Kimse de anlamayacak ve tabii ki de muhasebe işi de olmayacak. Belki bir dahaki sefere 100'lerce gömeceksiniz.
So you just lift maybe 10, 20, 30, 40 dollars off the top and nobody notices, and of course there's no accounting anyway, so next time you will lift maybe a hundred.
Söyleyeyim. 20 ya da 30 bin dolar.
Well, I'll tell you. Twenty or thirty grand, probably.
20 milyon dolar.
Whoo! Twenty.
Yirmi dolar için her şeyi yaparlar.
At 20 bucks a pop, they were making a killing.
Lehman Brothers, Wall Street'te battığında 20 milyon dolar kaybettim.
I lost twenty-million dollars when Lehman Brothers collapsed on Wall Street.
Sana 5.000 dolar, yok 10.000 dolar hayır 20.000 dolar vereceğim.
I will give you $ 5,000... I will give you $ 10,000... $ 20,000. I'll give you whatever you fucking...
Saati 35 dolar, artı kilometre başı 20 sent. Sendika fiyatı. Boş ver onu.
- 35 $ per hour, plus 20 cents a mile, you can...
Bir bankayı hackleyip 20 milyon dolar tokatladı.
He hacked into a bank and got $ 20 million.
20 milyon dolar.
$ 20 million.
20 milyon dolar, bir şanslı oyuncunun kazanması garanti.
$ 20 million, guaranteed to be won by one lucky player.
Yirmi milyon doları nakit akışı için çektim.
I took out $ 20 million to stay liquid.
Stratholme bana, bankalar iflas etmeye başladığında Yirmi milyon dolar çektiğini ve elinde tuttuğunu söyledi.
Stratholme told me that when the banks started failing, he took out $ 20 million and keeps it on-site.
O öldü ve bu adama 20.000 dolar bıraktı.
She left him $ 20,000 in her will.