Alınmadım traduction Anglais
626 traduction parallèle
- Neden ben alınmadım?
- Why didn't I get it?
Altı haftadır o yol ekibine girmeye çalışıyorum... ama hala alınmadım.
I've been rating that road gang for six weeks and I'm still cleaning out.
Askere alınmadım.
I haven't enlisted.
- Hayır, alınmadım.
- No, not at all.
Alınmadım.
No hard feelings.
Aslında hiç alınmadım.
I never really minded.
- Henüz görevden alınmadım.
I haven't been replaced yet.
Alınmadım.
I don't mind
- İnkar etmene gerek yok, James.Alınmadım.
- No need to deny it, James. I was not offended.
- Sorun değil. Alınmadım.
- That's all right.
Hayır tatlım, alınmadım.
No, honey, I haven't been drafted.
Açıklamak istediğim sadece bir nokta var. Ben soruşturmadan alınmadım.
Uh, just one more point, Miss Hudson, that I'd like to clear up I am on the case
Üzerime alınmadım, Kardeş Hogan.
- I'm not offended, Brother Hogan.
Alınmadım ama katılmıyorum.
I'm not offended, but I don't agree.
Askere alınmadım dostum.
I ain't drafted, man.
Gerçi alınmadım ama...
Even though I take no offense.
Sakın alınma. Alınmadım.
No offence taken
Ustam tarafından evlatlık alınmadım.
lwasn'tadopted bymymaster.
Bak, asla ciddiye alınmadım.
I'm not treated seriously.
O alındı, ben alınmadım ha?
He's in and I'm out, right?
Bunu üzerime alınmadım.
I didn't take it personally.
Alınmadım, sorun değil.
None taken. Ç ne fit rien.
- Hayır, alınmadım.
- No, you don't offend me.
- Alınmadım.
- None taken.
- üzerime alınmadım.
- None taken.
Alınmadım.
None taken.
- Alınmadım ki zaten.
Oh, no offense taken.
- Hayır, alınmadım.
None taken.
Ama üstüme alınmadım.
No offense taken.
Bundan hiç de alınmadım.
I'm not insulted by this. Far from it.
Alınmadım, gücenmedim.
No hard feelings. It's all right.
Alınmadım.
I was not offended.
İkincisi ise bacağım oldu. Askere alınmadım.
Second, because of my feet, I wasn't called up.
Endişelenirsiniz diye üzerime alınmadım.
No offense taken, in case you were wondering.
Gözaltına alınmadım.
I ain't get arrested.
Bir iki kere sorgulandım ama hiç göz altına alınmadım.
Questioned once or twice but never detained.
Söylediğiniz hiçbir şeyden alınmadım.
I haven't taken anything you said to heart.
Alınmadım zaten, üzgünsün ve tepkilerin beklenmedik değil.
I am not offended. You are upset. Your reactions are not surprising.
- Alınmadım, kim alınmış?
- I'm not sore... who's sore?
Siz Hava Kuvvetlerinin komutasının ve taktik organizasyonunun... harp divanı tarafından dikkate alınmadığına mı inanıyorsunuz?
So you believe the organization of the tactical unit of the air service... is being retarded by the War Department.
Disiplin yeniden ele alınmadı mı?
Discipline has been restored?
Sanırım işe alınmadılar.
I guess they weren't hired.
İçeride söylediklerinden alınmadığımı bilmesini istemiştim.
I wanted him to know... I wasn't offended by the things he'd said.
Ringerman davasından alınmadın mı?
Didn't you get taken off the Ringerman case?
Alınmadığımdan dolayı, ben gönüllüyüm.
Since I haven't been picked, I'm volunteering.
Çarpım tablosu bu sene gizli bilgi statüsüne alınmadı, öyle değil mi?
The multiplication table isn't classified this year, is it?
Alınmadım ben.
I'm not offended.
Az önceki küçük şakama alınmadınız umarım.
Hope you didn't mind my little joke just now.
Buraya basketbol oynamak için alınmadın mı?
You weren't recruited here to play basketball?
Acısız nefes alabilmenin en güzel şey olduğunu biliyorum. Ölünce nefes alınmadığını da... Sadece çok yorgunum.
I know that the idea... of taking a breath without pain sounds like heaven... and when you're dead, you don't breathe... so... I'm just tired.
Önemli değil, hiç alınmadım.
No offence taken.