Antik tanrıların traduction Anglais
164 traduction parallèle
Mitolojik efsanelerin olduğu, antik tanrıların zalim ve acımasız, ve insanlığa acı çektirdiği zamanda.
[Chuckling] Now this is priceless.
Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
A time of myth and legend, when the ancient gods were petty and cruel, and they plagued mankind with suffering.
Bu tarih öncesinin hikâyesi. Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
This is the history of a time long ago, a time of myth and legend, when the ancient gods were petty and cruel and they plagued mankind with suffering.
Bu tarih öncesinin hikâyesi. Mitoloji ve efsaneler zamanında antik Tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
This is the history of a time long ago, a time of myth and legend, when the ancient gods were petty and cruel and they plagued mankind with suffering.
Antik Tanrıların... savaş lordlarının ve kralların zamanında... kargaşa içindeki ülke bir kahraman için haykırıyordu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik tanrıların zamanında savaş lordları ve krallar...
In a time of ancient gods warlords and kings...
Antik Tanrıların... savaş lordlarının ve kralların zamanında.... kargaşa içindeki ülke bir kahraman için haykırıyordu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik tanrıların savaşbeylerinin ve kralların zamanında karmaşa içinde bir ülke kahramanını arıyordu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik Tanrıların... Savaş lordlarının... Ve kralların zamanında...
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik Tanrıların, savaş lordlarının ve kralların zamanında kaos içindeki ülke bir kahraman için haykırıyordu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik tanrıların, Savaş lordlarının Ve kralların zamanında Kaos içindeki bir ülke bir kahraman için haykırıyordu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik Tanrıların... Savaş lortlarının... Ve kralların zamanında...
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik tanrıların ve savaş krallarının zamanında, bir yerde bir kahraman doğdu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik tanrıların ve savaş krallarının zamanında, bir yerlerde bir kahraman doğdu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Von Danikenin, antik tanrıların aslında uzaylı ziyaretçiler olduğunu iddia eden kuramları, bilimsel bir haklılık taşıyor olabilir mi?
Could Von Däniken's theory, that ancient gods were really alien visitors, contain any serious scientific merit?
Bu antik tanrıların sunacakları muazzam teknolojileri vardı, öyle bir teknoloji ki bizim ilkel atalarımız için görkemli bir sihirdi.
These ancient aliens had fantastic technology available to them, a technology that would've seemed like magic to our primitive ancestors.
Ve yarın Antik Tanrılar tapınağında evleneceğiz.
And tomorrow our marriage will be proclaimed, in the temple of the old Gods.
Antik Yunan döneminde sade çobanların ve kabilelerin arasında tanrılar olarak karşılanırlardı.
To the simple shepherds and tribesmen of early Greece, creatures like that would have been gods.
Antik Yunanlılar insani olayları Fates isimli üç tanrıçanın ördüğü bir kilimin belirlediğini düşünmüşler.
The ancient Greeks imagined the course of human events to be a tapestry created by three goddesses : the Fates.
Antik Yunan'lılar Samanyolu'nun belirgin hatlarını Tanrıça Hera'nın göğüslerinden akan süte benzettiler ve * milky way * ismini koydular.
The ancient Greeks explained that diffuse band of brightness in the night sky as the milk of the goddess Hera squirted from her breast across the heavens.
Yakın mağaralarda, antik Maya uygarlığının torunları, yüzyıllar boyunca taptıkları tanrılarına dua ettiler.
In nearby caves descendants of the ancient Maya pray to the gods they have worshipped for more than 100 generations
Antik Tanrılar'ın Savaş Lordları'nın ve Krallar'ın zamanında kargaşa içindeki bir ülke kahramanını aramaktaydı.
In a time of ancient gods warlords and kings... A land in turmoil cried out for a hero.
Antik Tanrılar'ın Savaş Lordları'nın ve Krallar'ın zamanında kargaşa içindeki bir ülke kahramanını aramaktaydı.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik Tanrılar'ın Savaş Lordları'nın ve Krallar'ın zamanında kargaşa içindeki bir ülke kahramanını aramaktaydı.
In a time of ancient gods warlords and kings... A land in turmoil cried out for a hero...
Antik çağlarda bütün topraklar yaşlanmış ormanlarla kaplıydı ve bu topraklarda tanrıların ruhları yaşardı.
In ancient times... a land lay covered in forests... where, from ages long past... dwelt the spirits of the gods.
Antik Yunan'da üstünde Tanrıların yaşadığı Olympos Dağı.
Mount Olympus in ancient Greece, where the gods lived?
Yani bir düşünün, antik çağlardaki tanrılarımızın rolünü üstlenmişler.
I mean think about it, they've taken on the roles of our ancient gods. What does that tell you?
Naziler güneş tanrısına adanmış Externstein gibi antik pagan tapınaklarını da restore etmeye başladılar.
Nazis even began to restore ancient pagan temples, like Externstein, which was dedicated to a solar deity.
Tıpkı... antik Mısır tanrılarının soyağaçlarına benziyor.
It's like a... family tree of the ancient Egyptian gods.
Söylentiye göre Set ve bütün yardakçılarının eski Mısır'da öldürülmesinden sonra,..... antik Yunan'da Typhon adlı benzer bir tanrı ortaya çıkmış.
After Set was supposedly killed in ancient Egypt with all his minions,..... a similar god showed up in Greece called Typhon.
Antik Tanrı'ların savaşçı lordların ve kralların zamanında karmaşa içindeki bir ülke, kahramanını arıyordu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Antik Tanrı'ların savaşçı lordların.. ... ve kralların zamanında karmaşa içindeki bir ülke, kahramanını arıyordu.
In the time of ancient gods..., warlords and kings, a land in turmoil cried out for a hero.
Bilirsin, firavunlar antik mısırlılar tarafından yarı tanrı olarak kabul edilirdi ve altın da tanrının bedenini simgelerdi.
You see, pharaohs were considered semi-divine by the ancient Egyptians and gold represented the flesh of the gods.
Adını antik Romalıların ayağı tez haberci tanrısından alan Merkür Güneş etrafındaki bir turunu 88 Dünya gününde tamamlar.
Named by the ancient Romans after the swift-footed messenger god, Mercury orbits the Sun in 88 Earth days.
Antik dinlerde, ölüp sonra tekrar hayata dönen az sayıda Tanrı vardır, fakat Mısırlıların dininde kesinlikle böyle bir şey yoktur.
There are a few Gods that died and came back to life in some ancient religions, but there isn't anything like that in Egyptian religion at all.
Antik Mısırlılar, tanrıların kili şekillendirerek insan haline getirdiğini ve dünyevi bir cennete koyduğuna inanıyorlardı.
Ancient Egyptians believed that the gods shaped clay into humans and put them in an earthly paradise.
Antik çağlarda duvarların tanrılar tarafından yada Truvalılar lehine çalışan ilahi bir güç tarafından inşa edildiği düşünülmüştür.
In antiquity people thought it had been built by the gods, or some kind of divine intervention on behalf of the Trojans.
Atena, antik Atinalıların büyük şehirlerinin koruyucu tanrıçasıdır.
Athena is the patron goddess of the great city of ancient Athens.
Antik çağlarda insanlar, duvarın Truvalılar lehine çalışan bir çeşit tanrısal güç tarafından inşa edildiğini düşünmekteydiler.
In antiquity people thought it had been built by some kind of divine intervention on behalf of the Trojans.
Bu hikâye antik İskandinavlara, tanrıların bile doğanın korkunç gücünü yenemeyeceklerini göstermiştir.
To the ancient Norse, this story demonstrated that even the gods can't overcome the awesome power of nature.
Atalarımızdan bize miras kalan kutsal metinler ve antik yapılarda yaradılış, büyük tufan, tanrıların savaşı insanların günahları için ölen mesih ahir zaman peygamberleri ve benzer karakterler arasında inanılmaz uyumlar ve bağlantılar görüyoruz.
In sacred texts and ancient scriptures left by our ancestors we find an incredible link between stories of Creation, a great Flood, the War of the Gods, the Messiah dying for the sins of man, End-Time prophecies and similar characters.
1973 yılındaki kitabında, Tanrıların Altınları ; antik astronot teorisyeni Erich Von Daniken peder Crespi'nin muazzam koleksiyonu hakkında yazdı... Onların Tayos mağarasından olduklarına inanıyordu, ona göre, bilinmeyen, son derece gelişmiş bir kültürden.
In his 1973 book, gold of the gods, ancient astronaut theorist erich Von Daniken wrote of father Crespi's incredible collection... which he believed to come from the cave of Tayos and which were, in his opinion, treasures from
Antik Hindistan'da, dorje tutan tanrılar vardır, bazen buna benzerler ve sanki bir tür yönlendirilmiş enerji bimi ucundan çıkıverecek de düşmanları alt edecek gibi durur, yok etmek için, yakıp kül etmek için. Fakat eğer ölüm ışını... tipinde silahlar antik çağlarda kullanılmışsa belki de bir tür elle tutulur kanıtı var mıdır?
In ancient India we have the gods holding the dorje sometimes like this, and it looks as if some type of a directed energy beam comes directly out of the front to vanquish the enemy, to destroy him, to incinerate him. NARRATOR :
Tanrıların farklı görüşleri olduğu ve bu nedenle aralarında savaştıkları fikri, zaman zaman, belki de antik geçmişte de dünyayı ziyaret eden uzaylı gruplar arasında çatışmaların olduğu fikrini çağrıştırmaktadır.
The idea that somehow the gods have different factions and they fight against each other has sometimes given rise to ideas like, uh, maybe there was an ancient, uh, war between alien factions visiting the Earth.
Ve bu ziyaretçilerde, uçan kalkanların üzerinde gelen tanrılar, veya gümüş botlar veya diğer çeşitli vasıtalar antik efsanelerde rastlanmakta olan dünya dışı teknolojilerdir, ve sürekli insanlığı herkesin yararına bir yönde geliştirmek, ilerletmek amacı gütmektedirler.
And the visitors are the ones who are revered as gods, who seem to come on flying shields or silver boats or any of the various descriptions of extraterrestrial technology that you see in these ancient legends, and they consistently are trying to cultivate humanity in a direction that's beneficial for everyone.
Ve antik yazıtlarında tam olarak söylemek istedikleri de bu... tanrıların görüntüsünde yaratıldık...
And that is exactly what the ancient texts are saying... that we were created in the image of the gods.
Antik astronot teorisine göre, bu benzer miras tanrıların belkide dünyadışı varlıkların, gerçekten de var olduklarının kanıtı olabilir.
According to ancient astronaut theorists, this eerie similarity may actually be evidence that gods, or, perhaps, extraterrestrial beings, really do exist.
Antik astronot kuramcılarının inandığı gibi, bu Buddist tanrılar ilahi bir krallıktan değil de dünya dışından gelmiş olabilirler miydi?
And might these Buddhist gods have come not from a spiritual realm, but from an extraterrestrial one, as ancient astronaut theorists believe?
Antik Hindu hikayeleri, tanrıların savaşına şahit olunmuşçasına anlatılır.
Mahabharata. COPPENS : When it comes to the ancient Indian accounts, they're really eyewitness testimony of the gods fighting.
Antik astronot kuramcılarının fikirlerine göre, Yakub'un Merdiveni tanrıların krallığına ulaşmaya yarayan bir araçtan başka bir şey değildi.
According to the ancient astronaut ideas, Jacob's ladder was nothing else but a ramp or a device with which to reach the realm of the gods.
Ayrıca hadi ama, dostlarımız antik Olmekler jaguar tanrılarını memnun etmek için hem annesi hem de kızlarıyla yatmamışlar mıdır?
But she's amazing. And come on, didn't our friends the ancient Olmecs bed both mother and daughter to satisfy their Jaguar gods?