Asla olmadı traduction Anglais
2,444 traduction parallèle
Bunun asla olmadığını hayal et.
Try to imagine it never happened.
Hayır, bu asla olmadı, bu asla olmadı!
No, that never happened, that never happened!
Oldu, ama asla olmadı.
It happened, but it never happened.
- Oldu, ama asla olmadı.
- It happened, but it never happened.
Asla Olmadı.
Never happened.
Bekle.Bu asla olmadı.
No. Wait. That never happened.
Asla olmadı.
Never happened.
Böyle bir problemin asla olmadı.
You never had that problem.
Bir daha asla aynı olmadı.
I never been the same since.
Asla öyle biri olmadı!
She was never like that!
Asla sizden birisi olmadım.
I've never been one of you.
Asla uyuşturucuyla işim olmadı.
I never do drugs.
İkimiz de asla onun destekçisi olmadığımı biliyoruz.
You and I both know I was never her sponsor.
Âşık olmadığım bir kişiyle asla evlenemem.
I couldn't possibly marry without it.
Tree Hill'e senin için yerleştim ben. Ama bu asla yeterli olmadı.
I am here in Tree Hill for you and it's not good enough.
İletişim, ikimiz için asla kolay olmadı.
Communication's never been easy for us.
Ona, Bay Kajinek'in asla cinayet mahallinde olmadığını, söylemişsin.
You told him that Mr. Kajinek was never at the crime scene.
Ama asla ona aşık da olmadım.
But I've never been in love with him either.
Asla şansım olmadı.
Don't need it.
Kimin eşcinsel olup olmadığını asla anlayamıyorum.
It's like I can't see gayness or something.
- Onun yanında olup da benim olmadığın sürece oteli asla alamayacak.
As long as you're at his side and not mine, that will never happen.
Bakın, onunla asla yakın olmadım ve ondan hoşlanmazdım.
Why didn't you tell me you knew him before?
Asla sarhoş olmadım.
Never been really drunk.
Sen onun asla sahip olmadığı bir şeye sahipsin.
You've got something he never had.
Asla benim karım olmadın.
You were never really my wife.
Asla yük olmadın bize.
Well, I wouldn't say you've been a burden.
- Ejderhalar asla var olmadı.
- Right? - No, it didn't exist.
Dünya'da asla ejderhalar var olmadı.
No no, there- - there's never been any dragons.
Kanemi, asla Efendiye ya da Bayan Renko'ya kin beslemedi. Ve ya tımar politikası için bir dargınlığı olmadı.
Kanemi never expressed hostility towards the Lord or Lady Renko, or disgruntlement about fief policy.
Tamam, bir tefimin olmadığına, Ve asla da olmayacağına seni temin ederim.
Okay, well, I promise you I do not own a tambourine, nor will I ever take up the tambourine.
Başkanın saç teline yapılan rutin bir bilimsel test onun asla ama asla eşcinsel olmadığını ortaya çıkardı.
Less shockingly, a routine scientific test performed on one of the late mayor's hair follicles has revealed that he was never, ever, ever gay.
Ama asla bir yalancı olmadın.
But what you never are is a liar.
Yani şişman çocuk asla var olmadı ve eğer bu sırrı başkalarına söylersen sen de var olmazsın. Şimdi ne var?
That means that fat people die all the time, and if you spill the secret, old ladies die all the time.
O asla yok olmadı.
He'll never be gone.
Asla Ali olmadım.
I was never an Ali.
Ama asla bir insanın olmadığı bir şey olmasını istemem.
But I'd never, ever want somebody to be something they're not.
Aşkımı itiraf etmek için asla cesaretim olmadı.
I never dared to express my love.
Asla teslim olmadı.
He never surrendered.
Onun asla bir işi olmadı.
She's never even had a job.
Asla bir ofis insanı olmadın.
You never were one for offices.
O asla Steven ile birlikte olmadı.
And she'd never have had... Sex with Steven, either.
Belki bu onların başına hiç gelmedi belki hiçbir çatıları ve duvarları olmadı ama onlar asla evsiz de olmadı.
It never occurred to them... that sure, maybe they never really had a roof and four walls... But they were never, in fact, homeless.
Asla da olmadın değil mi?
Well, you never were, were you?
Asla sahip olmadığın oyuncağı istiyorsun.
The toy you never got.
Teddy ve ben, asla özel olmadık.
Teddy and I were never exclusive.
Ama bu güneş sisteminde başka bir yerde likit suyun asla var olmadığı anlamına gelmez.
But that doesn't mean that liquid water has never existed elsewhere in the solar system.
Burası asla yuvam olmadı Bayan Pearl.
This was never my home, Miss Pearl.
Bunu kendin yapmaya hazır olana kadar Yönetim kurulunu denetleyen bir yönetici olmaktan başka bir şey asla planım olmadı.
Of course. It was never my intention to be more than a custodian overseeing the board until you're ready to do it yourself.
Fakat asla yeterli olmadı.
But it was never enough.
Greendale'in Oktoberfest'i asla çok kalabalık olmadı, muhtemelen çeşitliliğimizden dolayıydı.
Greendale's Oktoberfest has never drawn huge crowds, probably due to our diversity.
Böylece harika bir adamla birleştik ve asla pişman olmadım.
Octomom. So I settled. For a wonderful man.