Açabilir miyim traduction Anglais
388 traduction parallèle
- Şimdi gözlerimi açabilir miyim?
- May I open my eyes now?
Sizin için açabilir miyim?
May I open it for you?
Işığı açabilir miyim?
Mind if I put your light on?
Açabilir miyim?
Can I open it?
- Şimdi telefon açabilir miyim?
- Can I do this phone call now?
- Şu küçüğü açabilir miyim?
- Mind if I turn on this little one?
Kapıyı açabilir miyim?
Can I open the door?
Bir pencere açabilir miyim?
May I open a window?
Camı açabilir miyim?
[sighs] CAN I OPEN THIS?
- Telefon açabilir miyim?
- Sister, can I use the phone? - Sure, go ahead.
Hayır. O zaman müziği açabilir miyim?
- Then can I turn the music back on?
Açabilir miyim?
May I open it?
Radyoyu açabilir miyim?
Can I put the radio on?
- Birini açabilir miyim?
- Can I try one now?
- Telefon açabilir miyim?
- Can I use your phone? - Over there.
Avukat, hakaretten dava açabilir miyim?
Counselor, can I sue for defamation?
Açabilir miyim?
Shall I open it?
Artık ceketimi açabilir miyim?
Can I undo my tunic buttons now, can I, Corp?
Bu kutuyu açabilir miyim acaba?
I wonder if I can open this box.
- Radyoyu açabilir miyim?
- Can I put the radio on?
- Açabilir miyim?
- Should I open it?
- Açabilir miyim?
May I open it?
Açabilir miyim?
May I?
- Senin için açabilir miyim?
- May I open it for you?
Şimdi parmaklarımı açabilir miyim?
Okay to uncurl my toes now?
Sesi bir parça açabilir miyim?
Can I turn the sound up just a little bit?
Konuyu oğlunuza açabilir miyim efendim?
May I discuss it with your son, sir?
Bunu açabilir miyim?
Can I open that?
Şimdi gözlerimi açabilir miyim?
Can I open my eyes yet?
- Açabilir miyim?
- Can I turn it on?
- Pelerini biraz açabilir miyim?
Might I lift the cloak?
Baba... radyoyu açabilir miyim?
Dad... may I turn on the radio?
- Bir telefon açabilir miyim?
- Look, may I make a phone call?
Yüreğimi sana açabilir miyim?
Can I open my heart to you?
Açabilir miyim?
Can I open them?
- Açabilir miyim?
- Can I?
- Açabilir miyim?
- Can I open it?
Şimdi gözlerimi açabilir miyim?
Mr. Monk, your eyes are opened.
- Gözlerimi açabilir miyim?
- Can I open my eyes? - Yes.
Pencereyi açabilir miyim?
Can I open the window?
- Açabilir miyim?
Can I open it?
- Bir telefon açabilir miyim?
- Can I come in and use your phone?
Bir saniye haberleri açabilir miyim?
Can I turn on the news for a second?
- Şimdi gözlerimi açabilir miyim?
Can I open my eyes now?
Önce bunu açabilir miyim, anne?
Can I open this first, Mommy?
Açabilir miyim?
Can I, can I?
Evet, bir telefon açabilir miyim lütfen?
Yes, could I have an alarm call, please?
Ekranı açabilir miyim?
May I activate the view screen?
- Açabilir miyim?
- May I open it?
- Bir telefon açabilir miyim?
- Could I make a phone call?
Açabilir miyim?
Can I get it?