English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Babam için

Babam için traduction Anglais

6,999 traduction parallèle
Annem Smith Tepesi'nde gömülü, Babam için de bir mezar taşı var. Ben doğmadan önce denizde kaybolmuş.
My mother's buried up in Smith's Hill, and a stone for my father, too, he was... he was lost at sea before I was born.
Bunu annem ve babam için yaptım.
I did it for her. I did it for my dad.
Özellikle de anne-babam için.
Especially for my parents.
Babam için endişeleniyordum.
I would worry about my father.
Bu arada, babam için özür ı'm.
I'm sorry about my dad, by the way.
Sen benim babam için çalışabilir.
You can work for my father.
Babamın tacı bana miras kaldığından beri devlet meselelerini anlamak için yeterince yetişkin değildim.
Ever since I inherited my father's crown, before I was old enough to understand matters of state,
Artık öğretmenim olmadığı için babamı daha çok seviyorum.
I like my father more now that he's not my teacher.
Babam ve gemi sahipleriyle görüştükten sonra öğrendiğime göre tam açıklamanın bir sonuç doğuracağı ortada. Tüm endüstri için korkunç sonuçlar.
And, having discussed this with the ship owners and... my father, it is clear that full disclosure will have ramifications... terrible ramifications for whole industry.
Size ve aşk için Babam seni ararım.
To love you and to call you Dad.
Annemle babam 40. evlilik yıl dönümleri için parti veriyorlar.
My parents are having a party to celebrate their 40th wedding anniversary.
Babam mahsule para yatırır. Köpeklerin çiğnemesi için domuz kulağı da satsak Orta Doğuluların birbirini zehirlemesi için metan gazı da satsak bu böyle.
My father believes in putting'money into product, whether that's pig's ears we're sellin'for dogs to chew on or methane gas for middle easterners to poison each other with.
Ünlü bir babam olduğu için gurur duyup duymadığımı sordu.
She asked me if I was proud to have such a famous dad.
Babamı geri getirmek için gereken buysa yapacağım.
I'll do it if that's what it takes to bring my dad back.
Babamı geri getirmek için o sıçana dostça davranmak mı?
Befriend that rat in order to get dad back?
Sen gidemediğin için babam savaşa gitti!
Dad had to go to war because you couldn't!
Babamız için bir şey yapmak istiyorsan etrafta bu pislikle dolaşma.
You want to do something for Dad, then you stop palling around with this rat.
Hashimoto bunun babamın yaşamak için olan isteği olduğunu söyledi.
Hashimoto said it was my father's will to live.
7 yaşımda doğum günüm için babam biletleri aldı.
Pop got us tickets for my seventh birthday.
Biliyorsun babam burada olan biten her şeyi öğrenmen için sana para ödüyor.
You know, my dad pays you to know any and everything that goes on here.
Babam geciktiği için tek başıma oturuyordum, lanet olsun.
I'm sitting there by myself because my dad is late, damn it.
Annemle babam da istirahat için eve götürecekler.
♫ And Mom and Dad are bringing me ♫ ♫ home to recuperate. ♫
Tüm bunları kardeşin olduğum ve seni sevdiğim için kabul ettim Annie, ve düşündüm ki anne babamız hakkında hissettiklerin belki bunları yaparsak değişir.
I'm doing all this because I'm your brother, Annie, and I love you, and I think that you might need all this stuff to help you get through all this stuff with Mom and Dad.
Babamın bana yüzmeyi öğretmesi için dilek diledim.
I wished for daddy to teach me how to swim.
- Ben annemle babamı bulayım. Beni utandırmak için sabırsızlanıyorlar.
- Okay, I'm gonna go find my family, who are impatiently waiting to embarrass me.
Babamın benim için vakti yok.
Papa doesn't have time for me.
Sakın kollarına düşeceğim ânın bu olacağını aklından geçirme. Babamın ölümü için teselli arayacağımı.
Don't think for one moment this is where I fall into your arms, seeking solace for my dead daddy.
Babam da tehdit etti ama sanırım sorun çıkarmak için can atıyor. Hatta öyle ki dayak yiyince mutlu olacak.
And my dad, he threatened him, but I think he's looking forward to causing trouble so much so he'll happily take a beating.
Babamın aklında, istediği üç çocuk için daha isimler vardı ama işe bakın ki, annemin yaşı geçmişti ve artık çocuğu olmuyordu.
And he had names for three more children that he wanted, but as it so happens, my mother caught up with age and then she couldn't have children anymore.
Babam o gün alışveriş için dışarıdaydı, çünkü erzağımız bitiyordu.
and my father was out that day getting food,'cause we were low on food.
Babamız için onları alt edebiliriz.
We can beat'em... for Dad.
Babamız için!
For Dad!
Babam, Orangistlerle fikir ayrılığı yaşadığı için hapse atılmıştı.
My father was imprisoned for disagreeing with the Orangists.
Babam olduğun için öyle söylüyorsun.
You have to say that because you're my father. True.
Babam mantar sporlarını borunun içine koymuştu. Büyüdükten sonra da test etmek için bazılarını buraya getirdi.
My father put the mushroom spores in the pipe, and when they grew, he brought some here to test them.
Babam Amerikalılar hakkında haklıydı. ınsanları kendiniz için kullanıyorsunuz.
My father was right and you Americans just use people for what you want.
Eğer babamı bulmak için benim yardımıma ihtiyacın varsa, beni neden vurdun?
If you need my help to find my father, Why did you shoot me?
"Babam para ve ilgi için çok çabalıyor," diyordu.
She just felt like, you know, "My dad's doing a lot of stuff for money or limelight."
Hayır, annem hiç çalışmadı ve babam da hep bunun için ona kızgındı.
No, my mom never worked and my dad was always kind of mad at her for that.
Anne ve babam ben küçükken öldükleri için nereden geldiğini soracak kimsem de yok.
My parents died when I was very young, so... there's no one to ask where it came from.
Yattaki toplantı için sen aradın, babamın da kaçırıldığından emin oldun ki ben de oraya gelip işi bitirmene yardım edeyim.
You called the meeting on the yacht and made sure my dad was kidnapped, so I'd be here to help you finish the job.
Çocukken, sürekli bir şeyleri kırardım. Babam beni tamir etmem için zorlardı.
When I was a kid if I broke something my dad would always make me fix it.
Babam annemi aldattı ve annem de babamı, Kardeşlerim eşlerini aldattı ve eşleride kardeşlerimi hayatlarında yaptıkları her şeyi çok ama çok para kazanmak için yaptılar.
You know, my dad cheats on my mom and my mom cheats on my dad, my brothers cheat on their wives and their wives cheat on my brothers and all they do with their lives is make lots and lots of money.
Cennetteki Babamız, bu yemek için sana teşekkür ediyoruz.
Heavenly Father, we thank you for this food.
Şehirdeki insanlardan kaçmak için babamın kulübesini satın aldı.
HER FOLKS BOUGHT MY DADDY'S CABIN... AS A GETAWAY FROM THE BIG CITY.
Hey, babamın yüzüğünü benim için alabilir misin, acaba?
Hey, do you think you can grab my dad's ring for me?
Babamı öldüren adam ile yattığım gerçeğinin üstesinden gelmem için bana nitelikli zaman verecek.
Give me some quality time to deal with the fact... that I was sleeping with the man who killed my father.
Babam şehre gitti, tuzakları kurmak için de sana ihtiyaç olduğunu söyledi.
Papa went to town, said you needed to set those traps.
Babam yaptığı işte iyi olduğu için şanslıyız.
We're blessed that Papa's good at what he does.
Babam beni burada almak için kullanılır. - ı yıldızlı bakmak küçükken, Ama sen gerçekten nedeniyle kentin onları göremiyorum.
My dad used to take me here when I was little to look at the stars, but you can't really see them because of the city.
Artık babamın bakım evi için ödeme yapmak zorunda değilsin.
You don't have to pay for Dad's nursing home anymore.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]