Babası traduction Anglais
47,166 traduction parallèle
- Babası sen değil misin?
- You're not her father?
- Babası sen misin?
Are you her father?
Tek tanrı, tek inanç, tek vaftiz, tek Yaradan ve herkesin babası. O herkesin üstünde, etrafına ve içindedir.
... one baptism, one God and Father of all who is above all and through all and in all.
Tek Tanrı, tek inanç, tek vaftiz, tek Yaradan ve herkesin babası. O herkesin üstünde, etrafında ve içindedir.
One Lord, one faith, one baptism, one God and Father of all... who is over all and through all...
Tek Tanrı, tek inanç, tek vaftiz, tek Yaradan ve herkesin babası.
Just as you were called one baptism, one God and... Father of all, who is over all... and through all and in all. There is one God and one one faith, one baptism, one God and Father of all...
Tek inanç, tek vaftiz, tek Yaradan ve herkesin babası. O herkesin üstünde, etrafında ve içindedir.
One faith, one baptism, one God and Father of all, who is over all and through all and in all.
Babası geceleri yatağına yatırır, öper, onu dünyadaki her şeyden çok sevdiğini söylermiş.
His dad's tucking him into bed at night, kisses him, tells him how he loves him more than anything else in the world.
Babası da : "Max, canavar diye bir şey yok" demiş.
His dad says, "Max, there's no such thing as monsters."
Babası da eğilip yatağın altına bakmış dönüp oğluna tekrar bakınca da başka bir Max görmüş.
So his dad kneels down and looks underneath the bed and there staring right back at him he sees another Max.
Şey gibi... İkimizin babası da polis.
Like... our dads are both cops.
Babasıyla mesajlaşmak istemez.
He doesn't want to text with his dad.
Sadece zengin değil, babası diplomat mı ne.
Not just rich, his dad's some type of, important diplomat.
Ve babası da Filipin Hükümeti'n de yüksek saygınlıkta bir diplomatmış
And his father is some high-ranking diplomat in the Philippines government.
Chin, HPD Jeremy'nin babasına ulaşabilmiş mi?
Chin, how's HPD doing tracking down Jeremy's father?
Jeremy'nin babası burada.
Jeremy's father's here.
Babası bizi aile yaptı.
Her dad offered me a family ( Jia ).
- Babası kim?
Who's the guy?
- Anne babası ölmüş
- Both her parents died
- Aynı babasının tebessümü, değil mi?
- Don't they have the same smile?
Çok ama çok uzun süredir babasını bekliyor
He's been waiting for his father for a long, long while
Ve çocuğunun babası Chris mi dersin?
And your child, you say it's Chris's
Sonra da babasının kamerasını aldık onu ev yapımı sıcak hava balonuyla gökyüzüne gönderdik.
- _ - So, - _ - we took his dad's video camera and hooked it up to a homemade hot air balloon, sent it into the sky.
Babası Lee Wen onun için böbreğini bağışlayacak.
His father, Lee Wen, will be donating on his behalf.
Bebişimin babası olarak sizi tanıştırmak için heyecanlanmıştım.
Yeah, and I was so excited to introduce you as my baby daddy.
Böylece sadece babasını görür.
That way it's just her dad.
Doğru. Sheldon'ın babası bir seferinde kaktüsle dövüşmüş.
Sheldon's father once picked a fight with a cactus.
Stacy'nin babasıyla çıkmıştım ama onu anaokulundan beri tanıyordum.
I mean, I went out with Stacy's dad, but I've known her since, like, kindergarten.
Ama önemli bir karar verilmesi gerekince birdenbire Mary Janes'teki, babasının gözünün içine "çok akıllısın" desin diye bakan saçları yandan örgülü küçük kız oluyorum.
But one important decision, and suddenly I'm this pig-tailed little girl in Mary Janes Looking to daddy to tell me I'm smart.
Babasının yardımına muhtaç küçük bir kız gibi hissetmekten nefret ediyorum.
I hate feeling like a little girl that needs her daddy's help.
Ağabeyi ve ablasıyla bir deneme ağacında oyun oynayarak kuyruğunu bir güvenlik şeridi olarak kullanmayı öğrenmeye başladı bile. Babasının yakın gözetiminde.
Playing on a practice tree with her older brother and sister, she's already learning to use her tail as a safety line under her father's close watch.
Ama babası bakmıyor ve diğerlerine katılma güdüsü karşı konulamaz.
But Father's not looking and the temptation to join the others is irresistible.
Ne var ki babasının gözü üstündeydi.
Father, however, was watching.
Aynı zamanda alkolik babasından da bahsetti mi?
But did he also tell you about his alcoholic father?
Duydunuz onu, babasıyla aynı şeylere inanıyor..
You heard ; He believes the same things as his father.
Babasının istediği her şeyi o da istiyor.
He wants everything his father wants.
Babası öyle istiyor diye mi?
Because his father wants him to?
Bir imparatorun oğlu olarak ve doğumundan beri babasının yerine geçmek üzere yetiştirilen biri olarak bu rolü alacağını bilen Commodus'un egosunun bir sınırı olamayacağını düşünmemiz gerek.
Growing up the son of an emperor, as someone who was raised from birth to succeed his father, we have to imagine that Commodus's ego had no place to go.
Commodus isteği dışında, yeni imparator olmak için babasının altında eğitim almaya Germania'ya çağrıldı.
Against his will, Commodus has been called to Germania. Ordered to train under his father to become the next Emperor.
Zaten babasının güvendiği danışmanıyla evli olan Lucilla nüfuzlu bir hayat için eğitilmişti.
Married to her father's trusted advisor, Lucilla has already been groomed for a life of influence.
Commodus babasıyla birlikte Roma'ya döndü.
Commodus heads back to Rome with his father.
Babası iki kez konsül olmuştu.
Her father has been consul twice.
Babası hasta olduğu için
With his father ill,
Ve İmparatorluk yas tutarken kraliyet ailesi geleceğe bakıyordu. Marcus Aurelius'un tek oğlunun artık babasının mirasını devam ettirmesi gerektiğini biliyorlardı.
And while the Empire grieves, the royal family looks to the future... knowing that the only son of Marcus Aurelius... must now carry on his father's legacy.
Ve babası ölünce Roma'nın kaderini belirleyecek bir karar vermesi gerektiğini iyi biliyor.
And with his father gone, he knows he must make a choice that will determine the fate of Rome.
Bizim için Commodus'u babasının standartlarına göre yargılamak kolay.
It's easy for us to judge Commodus by the standards of his father.
Babasının arzularına ve askerî danışmanlarının tavsiyelerine rağmen
Despite his father's wishes and the advice of his military advisors,
Ve babasının ölümünden birkaç ay sonra onun yokluğundaki ilk hamlesini yaptı.
And just months after his father's death, he makes his first move in his absence.
Commodus, babasının Germen kabileleriyle olan savaşını devam ettirmemeyi seçmişti.
Commodus did not continue to pursue his father's war with the Germanic tribes.
Babası Marcus Aurelius'un ölümünden sonra
After the death of his father, Marcus Aurelius...
Commodus Germania'daki savaşa son verdi. Ve babasının yerine geçmek için imparator olarak evine döndü.
Commodus has ended the war in Germania and has returned home to take his father's place as Emperor of the Roman Empire.
Şöyle yapacağız, sen gidip Jeremy Ramos'un babasıyla konuşacaksın.
Here's what's going to happen.