Bankada traduction Anglais
1,718 traduction parallèle
Tamam, Bay Monk Bankada hiç paran yok mu?
Okay, Mr. Monk, do you have any money in the bank?
Bankada çıkan silahlı çatışmada ağır yaralanmış.
He was gravely wounded in a bank shootout.
herkese onurlu bir şekilde yaşama şansı vermeyle alakalı bankada bir dolarıda, milyonuda olsa farketmez.
It's about giving everybody the chance to live a life with dignity. Whether they have a dollar in the bank, or a million.
Bir bankada çalışacağım.
Working in a bank.
Onunla bankada buluşup birkaç kişiyle konuşalım.
You tell that to H? I'm gonna meet him over at the bank for a little knock-and-talk.
Yani hiç kimse öldürülmedi. Bankada kimse vurulmadı.
So no one was killed, no one was actually shot, here in the bank, I mean.
Bay Bossman, söylediğim gibi... burada, bankada kalmanız sizin için daha güvenli olur.
Mr. Mossman, like I said before, it might be safer for you to stay here in the bank.
F.B.I bankada yürüttüğü soruşturma hakkında hiçbir şey söylemiyor.
F.B.I. says no leads on any of the interviews from the bank.
O bankada en azında yüz merdiven vardır.
That bank had to have at least a hundred steps.
o bankada.
is at that bank.
Bir bankada iş buldum.
I got a job at a bank.
Doğduğunu görmek ve bankada sırada beklerken Wayne Gretzky'nin bana ne haber demesi dışında beni en çok sevindiren şey, bezlerinden kurtulman oldu.
And yet, aside from actually seeing you being born and that time Wayne Gretzky said, "What's up" to me in line at the bank, you out of diapers is the best thing that's ever happened. It truly is.
Bankada..... sinemada burgercide.
The bank. The movie theater. Up Thongs.
Birkaç dakika sonra bankada buluşalım. Oraya yalnız gideceğim.
I'd be glad if you'd join me at the bank in a few minutes'time, having made my way to the bank alone.
Madem şerif de yok onu bankada korumak istermisiniz?
Do you wish her guarded at the bank with the sheriff away?
Evi satarak kazandığım tüm para bankada yatıp duruyor.
All that money I made selling the house has just been sitting in the bank doing nothing.
Bir bankada mı?
In a bank?
Bankada bir temsilci olarak çalışmak için ne yapmamız lazım?
What do we have to do to be an agent in the bank?
Sharmaji neden bankada bir hesap açmıyorsunuz?
"Sharma-ii, why don't you open the account?"
Bir bankada çalışıyorum.
I work in a bank.
Bu bankada daha karlı avantajlar elde edeceksiniz.Beni tanıyorsunuz değil mi?
"You will get more benefits in this bank. You know me, don't you?"
Babası Wall Street'te, annesi bir bankada çalışıyormuş.
Dad was on wall street, mom was a partner in an accounting firm.
Sen hiçbir şey söylemedin, yani, tüm bankada olduğumuz süre içinde.
You never said anything, I mean, the whole time that we were in the bank.
İki günden fazla bankada rehin tutuldun, S.W.A.T. takımı baskın yapmak için geldi, ve sen... Sizi rehin alanları yola getirmeyi başardın
You've been trapped in the bank for over two days, the S.W.A.T. team comes busting in, and you... you manage to take down your brutal captor
Ve, uh, Eva bankada yeterince çalışmamıştı emekli aylığına sahip olacak kadar yada hayat sigortası parası yada başka bir şey için, yani...
And, uh, Eva didn't work at the bank long enough to have any pension or life insurance money or anything, so...
Pekala, o bankada senide kapsayan bir şeyler oldu.
Well, things happened in that bank that involve you.
Bazılarımız bankada çalışmıyor.
Some of us don't work at a bank.
Felicia... bankada bulunmuş.
Felicia... broke into the bank.
Paulson'ın soyduğu bankada çalışıyordu.
Worked for the bank that Paulson knocked over.
- Bankada değil o zaman.
Money's not in a bank.
Şu anki durumunuza bakarsak ; diyelim ki bankada çok paranız yok, ya da ilişkileriniz, sağlığınız istediğiniz gibi değilse bu kim olduğunuzla ilgili değil.
You see, if you look at your current state of affairs right now, let's say, for instance, that you don't have a lot of money in your bank account, or you don't have the relationship that you want,
Bankada tam olarak neler olduğunu gösteren videoları her nasılsa silebilen bir suçlu.
An unsub who is somehow able to erase tapes that show exactly what happened at that bank.
Bankada çocuklara hiçbir şey yaptırmamıştı.
He didn't make the children do anything at the bank.
O bankada, izlemeye zorlanan 12 kişi daha vardı.
There were 12 other people in that bank who were forced to watch.
Bankada sana ayrılmış olan fonu, 21 yaşına kadar kullanman gerekiyor, Logan.
The first tier of your trust fund was intended to last until your 21 st birthday, Logan.
Bankada kaç soyguncu var?
How many robbers are in the bank?
Hiç kimse gerçek güvenilirliği kazanacak kadar uzun süredir bankada değildi...
Someone not in the bank long enough to develop a real loyalty...
Bayan Jones, bankada ne olduğunu sormak istiyorum.
Miss Jones, I want to ask you about what happened in the bank.
İlk kez, sen bankada yürürken hissettim.
I felt it the first time you walked into the bank...
Öldüğünde bankada yüklü miktarda parası varmış.
He died with a healthy bank balance.
Yeni bir kıyafet almak veya bankada biraz paran olması... gerçekte kim olduğunu pek değiştirmez.
Getting a new suit and getting some money in the bank doesn't really change who you are.
Evraklar kilitli bir kutuda bankada.
The papers are in a locked box at the bank along with the keys.
Hangi bankada olduğunu söyler misiniz?
Can you tell us where that box was?
Bankada her zaman işime yarıyor.
Always works for me at the bank.
Bankada 200 dolardan az paraları var. Neredeyse devlet yardımı alacaklar.
A couple thousand owed on a Visa, less than $ 200 in the bank.
Bir bankada çalışıyorum. Deli değilim, lütfen.
I-I work at a bank.I'm not crazy.Please.
Bankada 2 kötü adamımız varmış.
We had two bad guys in the bank.
O bankada bir adam öldürüldü.
A man was killed in that bank.
Onu bankada bile görmedin.
You never saw him in a bank.
Mesela bir bankada?
Maybe at a bank?
Bak, bankada param var.
Listen, I got money in the