Bayılacaksın traduction Anglais
1,836 traduction parallèle
Aynen, bayılacaksın.
You're gonna love it, trust me.
Evet, West Village'da tek yatak odalı küçük bir daire ama bayılacaksın.
Yeah, it's just a little one-bedroom in the West Village, but you're gonna love it.
Margaret, bayılacaksın!
Oh, Margaret, you're gonna love it!
Yatak odasındaki manzaraya bayılacaksınız.
You're gonna love the view from the bedroom.
Buna bayılacaksın, tamam mı?
You're gonna love this, okay?
Bu gruba bayılacaksın.
You are gonna love this band.
Oraya bayılacaksın, yer ayırttım.
You're gonna love this place where I got reservations.
Antigua'deki evime bayılacaksın o zaman, beyaz kumsalda hamağın üzerinde..
Oh, you would love my place in Antigua - Hammock on the white sand beach.
Burada çalışmaya bayılacaksın.
You're going to love working here.
- Bebeğim oraya bayılacaksın.
- Baby, you're gonna love it.
- Buna bayılacaksın.
- You're gonna like it.
- Eminim görür görmez bayılacaksın.
You'll fall for it right away, I'm sure. - Did you pick up our pictures?
Buna bayılacaksınız.
You're gonna love that one.
Bu garsona bayılacaksınız.
You're gonna love this waitress.
Bayılacaksın buna!
You'll fucking love it.
Buna kesinlikle bayılacaksın!
You will fucking love this gear.
Buna bayılacaksın.
You're gonna love this.
Onlara bayılacaksınız.
You're gonna love them.
Bayılacaksın.
You are going to love it.
Kulüp Şiddet'e bayılacaksın.
You are going to love Club Violence.
Buna bayılacaksın.
- YOU'RE GONNA LOVE THIS.
Bayılacaksın.
You'll love them.
Burada mı bayılacaksın yoksa oturma odasını mı tercih edersin?
You want to pass out here or go in the living room?
Bayılacaksın buna. - Tamam.
You're gonna absolutely love this.
Buna bayılacaksın.
You'll love it.
- Peki. - Bayılacaksın.
Okay.
Bayılacaksın!
You'll love it!
Buna bayılacaksın. Adrenalin.
You'll love this - adrenaline.
Bayılacaksın!
You'll love it.
Ve bugünden itibaren... hayatından memnun olmaktan öte,... ona bayılacaksın.
And from today onward, more than just liking your life, you will love it.
Buraya bayılacaksın öyleyse!
Well, you're gonna love this place.
Garanti veriyorum, oynamaya başladığın anda bayılacaksın, hadi.
I guarantee you're gonna love it as soon as you start playing, come on
Buna bayılacaksın.
You're going to love it.
İnan bana, buna bayılacaksın.
You're gonna love it.
Bayılacaksın buna.
A great one.
Bayılacaksın.
You'll love her.
Bu eve bayılacaksınız.
And you're gonna love this house.
Buna bayılacaksın.
Oh, you're gonna love it.
Birlikte çalışmaya bayılacaksınız.
We'll love working together. Why?
Bir kaç kez. Sen de bayılacaksın.
- A couple of times.
"Sihirli Flüt" e bayılacaksın.
You're gonna love "the magic flute." it's,
- Buna bayılacaksınız.
- You're gonna enjoy this.
Winesap elmasına bayılacaksın.
The winesaps'll knock your socks off.
Ona bıraktığı sesli mesajlara bayılacaksın.
You're gonna love the voice mails she left him.
Buna bayılacaksın.
Oh, you're gonna love this one.
Bayılacaksın.
You're gonna like this.
Bunu beğendiyseniz buna bayılacaksınız. Ben buraya balo odası ya da büyük salon diyorum.
And if you like this, you're going to love this, what I call the ballroom or the grand salon.
- Buna bayılacaksın.
- You are gonna love this.
- Bayılacaksın.
- You'll love it.
Thanatoscope'u bulun, Bay Marquez, aksi takdirde kolejden atılacaksınız.
Find the thanatoscope, Mister Marquez, or you will be thrown out of this college.
Buna bayılacaksın.
You're going to love this.
bayılacaksınız 29
bayıldım 246
bayılıyorum 60
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılıyor 17
bayılacağım 23
bayıldın 17
bayılmış 29
bayıldım 246
bayılıyorum 60
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılıyor 17
bayılacağım 23
bayıldın 17
bayılmış 29