Bebek traduction Anglais
40,358 traduction parallèle
Bebek Mahmoud'dan çok şeyler öğrendim.
I've learned many lessons from baby Mahmoud.
Yine tribün altında kırıştırmak istersen haber ver bebek.
Hey, let me know If you want to roll around under the bleachers again, doll. Oh.
Unutma, tek başına bebek büyütmek zor iştir.
Remember, it's not easy raising a baby by yourself.
Bebek gelmeden daha çok zaman geçirmek istiyor.
Well, she wants us to spend more time together before the baby comes.
Bu da bebek gelmeden daha çok zaman geçirmek istiyor.
Well, he wants us to spend more time together before the baby comes.
Nixon'ın bebek katillerinden bazıları.
Couple of Nixon's baby killers.
- Bebek ne dedi?
- Baby say what?
Bebek ne dedi?
Baby say what?
Bebek ne dedi...
Baby say what...
Bebek gibi bir şey.
That's a baby something.
Bebek göbeği, bebek babası olduğu anlamına gelmiyor.
A baby belly doesn't exactly equal baby daddy.
İkimiz de 40 yaşımızda bekar olursak bebek yapacaktık.
you know, if we both wound up single at 40, we'd make a baby.
Bebek tedaviden sağ çıkamaz.
And the baby couldn't survive them.
Yani bebek sağlıklı.
So, the baby's healthy.
Neden bebek doğana kadar beklemiyoruz? Sonra vücudumu istediğiniz kadar kemoterapi ile doldurabilirsiniz.
Why can't we just wait until after the baby's born, and then you can nuke my body full of chemo all you want?
Doktorlar tedavi olmazsan kanserin seni bebek doğmadan öldüreceğini söylüyorlar.
They're saying... that without the treatments, the cancer will kill you before the baby's even born.
Bebek o kadar uzun süre hayatta kalamaz.
The baby wouldn't survive being under that long.
Hayır ama sağlıklı bir bebek doğurmana yetecek kadar yaşamanı sağlayacak.
No, but it could keep you alive long enough to deliver a healthy baby.
Çünkü senin için de, bebek için de çok riskli.
Because it's very risky to you, to the baby.
Bir bebek mi?
A baby?
Hasta korkunç bir karın ağrısıyla acile geldi. İçinde uzaylı bebek olduğunu ve kendisini yemeye başladığını iddia ediyordu.
This fella came into the E.R. with terrible abdominal pains... claimed that an alien baby was inside, eating its way out.
Tabi bir bebek bakıcısı bulabilirlerse. Bir önceki bakıcı, çocuğa bakarken kafayı bulduğundan beri bir daha gelmemiş.
They're gonna meet us there, you know, depending on if they can get a babysitter, and one that doesn't show up completely stoned out of her gourd this time.
Birisi TV'de bebek bakıyor hatta.
One of them played a nanny on TV.
Tam olarak, kapıdan çıkmak üzereyken, bebek muhteşem bir eğik atış yaparak,
Yeah, we were just about to head out the door, and the baby decides to projective vomit
Bebek sanki cinayet işleniyormuş gibi çığlık attıkça, ben de Andy'ye kusmuk içerisindeyken bağırıyordum. Ve sonra da dedim ki,
But then the baby's screaming bloody murder, I'm screaming at Andy, and me, standing there, covered in vomit, and I'm like,
"ne yapıyorsun o sadece bir bebek".
Andy, she is a baby.
- Bebek ayrı bakıcısı ayrı ağlıyordu.
- baby's crying, babysitter's crying.
Pekala, şimdi, 3 bebek de gayet iyi görünüyorlar, Jack.
Well, now, all three of these babies are looking very good, Jack.
Bebek buranın eseri değil.
The baby didn't come from this.
Bebek, aşkın meyvesiydi.
It came from love.
Tıpkı kendi bebek bakıcıları kulübümüz varmışçasına.
It's kind of like we're our own baby-sitters club.
- Bebek bakıcılarıyla aşık atacak tek şey...
The one about the rival baby-sitters...
Bu iki bebek bakıcısı ekibe yakalanmayacak diyelim o zaman.
Well, let's just say that these two baby-sitters aren't getting caught with squat.
Köpek yavrusu bebek gibi gülebilir mi?
Can a puppy make a baby smile?
Bebek bezi işindeki yarı hissemi sattım.
I sold my half of the diaper business.
Bebek fuarında dolanan adam uzun süredir almak istiyordu.
This guy from the baby fair's been sniffing around for a long time trying to buy it from me.
Bebek bakıcısına ne gerek var?
Why do I need a babysitter?
Bebek bakıcısı da bunu garantiye almak için gelecek, tamam mı?
The babysitter's just there to make sure you do your time, okay?
Galiba bebek bakıcısı geldi.
Sounds like the babysitter's there.
Çünkü bebek bakıcımızdı.
She was really our babysitter.
Akron'daki bebek bakıcısını görebilmeleri için mi sabahın köründe yemek yiyoruz?
We're eating at the crack of dawn so they can go to Akron to see her babysitter?
Evet kız güzel, masum büyük gözleri var ve insan şeklindeki bir bebek gibi ama senin için yeterince iyi değil!
Yes, she's nice and innocent and she's got big eyes and she's like a baby deer in human form, but she's not good enough for you!
- Bir bebek gördük.
- We saw a doll.
Bebek iyi mi?
Is the baby okay?
Patron seni öldüremeyeceğimizi söyledi ama o bebek yüzünü dağıtmamıza kızmasa gerek.
My boss ordered me not to kill you, but he didn't say anything about messing up that pretty face.
Tüp bebek olayından önceymiş.
No! It was before IVF.
Yaptığın şey neydi? Dans hareketi. Lahana bebek mi?
Wh-What was that... the dance move- - the-the Cabbage Patch?
Lahana Bebek, Lahana Bebek.
Cabbage Patch. Cabbage Patch.
Evet Lahana Bebek.
Yeah, Cabbage Patch.
- Bebek hakkında ne dedi peki?
So what did he say about the baby?
- Hey, bebek, buraya gel.
- Hey, baby, come here.
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21