English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bebek mi

Bebek mi traduction Anglais

1,960 traduction parallèle
- Ne oldu? - Bebek mi geliyor?
Oh, is the baby coming?
Bebek mi yapıyorlar?
Are they making babies?
Bebek mi?
Baby?
- Ev ve bebek mi?
- Baby in the house?
- Az önce bebek mi dedi?
- Did she just say baby?
Az önce bebek mi dedi?
Did she just say a baby?
- Barbi bebek mi?
- A Barbie doll?
- Bir bebek doğurtmam gerek. - Bebek mi?
I got to deliver a baby.
Bu küçük bayan bir bebek mi taşıyor?
This little lady is carrying a child?
- Bebek mi? - Evet, benim bebeğimi taşıyor da.
- Yeah, she's having my baby.
İçinde büyüyen bebek mi yoksa acılı bir dürüm mü?
Oh, is that a baby growing inside you, or a burrito?
Sahi mi? Bebek mi? Ben de bebek istiyorum.
¶ and he's shining a salute to the american race ¶
Beni bebek mi yaptın?
You made me a doll?
Bebek mi?
Babies?
Bebek mi sikiyorsun sen?
You're fucking a baby?
Ju Yoo Rin..... gördüğüm Ju Yoo Rin mi yoksa oyuncak bir bebek mi?
Ju Yoo Rin... is the Ju Yoo Rin I'm seeing right now, just a doll?
Ne, bebek mi?
What, the doll?
Bebek mi bekliyordunuz yoksa?
What the do you do? Deliver babies?
Bir bebek mi?
- A baby?
- Senin de kesende bir bebek mi var?
- Have you got a baby in your tummy?
Bebek doğduğunda her şeye değecek, değil mi?
It will all be worth it when she shows up, right?
- Bebek mi?
Is it comin'?
- Bebek zenci mi?
Is the baby black?
Bebek müshili mi? Şaşırmışa benziyorsun.
We found a box of baby laxatives the back of his car.
Bebek Andy'den mi?
Is it Andy's?
Başka bir bebek, değil mi?
It's another doll, isn't it?
Gemideyken bir bebek sesi mi duyuyordu?
Was she hearing the baby on the ship?
Yani mucizedeki görüntülerde bebek vardı öyle mi?
So her memory of the miracle has a baby in it?
Bebek ne hissederse, sana da aynısını hissettiriyordu, öyle değil mi?
The thing that's supposed to make, Uh, you feel what the baby feels, right?
Kafanda bebek yapma fikri var, değil mi?
So, you kind of got baby on the brain, huh?
Bebek babalarından değilsin, değil mi?
You're not one of those "baby daddies," are you?
Bebek iyi mi?
Is the baby okay?
Yani bebek iyi mi?
So the baby's okay?
Zor bir dönem olduğunu biliyorum ve hepimizin rahatlamaya ihtiyacı var ama hap ve bebek, Argos deposunda bir iş gibi değil mi?
I know it's a heavy time for all of us and we all need to unwind, but... dope plus baby - doesn't that equal career in the Argos stockroom?
- Bebek için tehlikeli değil mi?
Isn't it dangerous for the baby?
Bu dünyaya bir bebek getirmene bir merminin karar vermesine izin mi vereceksin?
You're gonna let a bullet decide whether or not you bring a baby into this world?
Sırası gelmişken bebek doğduktan sonra ne yapacağınıza karar verdiniz mi?
Speaking of your ages, have you two given any thought... to what you're gonna do after the baby is born?
Bebek iyi mi?
Uh, is-is the baby okay?
Evi hala bebek için güvenli hale mi getiriyorsun?
Are you still baby-proofing?
O bebek uzmanı ben bir şey bilmiyormuşum gibi beni yargılayıp, küçümsesin diye mi?
So she can be all judgmental and condescending, like she's the expert and I don't know how to take care of a baby?
Selam bebek, eğlence mi arıyorsun?
hey, baby, you looking for a party?
İçeride mi yoksa dışarıda bir yerde bebek yemekle mi meşgul?
Is she in or out eating a baby?
- Bebek iyi mi?
- The baby's okay?
Bebek içimdeyken mi? Bu güvenli mi?
Is that... safe?
Sence biri 6O'lık bir kadına bebek verir mi?
You think Eleanor's too old to a parent?
Onlardan birine dönüşmeyeceksin zırlayan küçük bir bebek gibi davranmayacaksın, değil mi?
You're not going to turn into one of them... Whiny little cry babies, are you?
Bebek iyi değil mi?
Is the baby not well?
Rosie, bebek senindi, değil mi?
Rosie, the baby is yours, isn't it?
Ah, yine mi bebek bakıcılığı?
Babysitting, again?
Fahişeleri öldürmekten zevk alan birini mi arıyorsun? Bebek Ayak'ın işi değil bence.
You looking for a guy who likes to kill hookers?
- Bebek susturucusu öyle mi?
- Oh, the baby whisperer, huh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]