English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bir baba

Bir baba traduction Anglais

12,496 traduction parallèle
İyi bir baba yapmaz.
Doesn't make me a good father.
Bir baba kendi çocuğunu nasıl öldürebilir?
How could a father kill his own child?
Öyle bir baba büyütünce normal olamıyorsun.
Her father... you don't grow up to be normal when that's who raises you.
Herhangi bir baba gibi, sanırım.
The same as any father, I expect.
Bekâr bir baba yaparız belki, ne bileyim.
Maybe he's a single dad. I don't know.
Bir baba bunları bilir.
Well, a father knows these things.
Dışarıda sana yardım etmeye koşmamın sebebi senden hoşlanmam iyi bir adam ve iyi bir baba olduğunu düşünmem veya çok fiyakalı sakallarının olması değildi.
I didn't run over to help you out there because I like you... Or because I think you're a good man, a good father... Or that you can grow one hell of a beard.
Ama şimdi, rahatsız oğlunu dünyada yapayalnız bırakmak zorunda kalan bir baba olsaydım...
But now, as a father who had to leave behind his troubled child alone in the world,
Bir baba, bir koca bir kardeş ve arkadaş olarak.
As a father, as a husband... as a brother, as a friend.
Sence bir baba böyle şeyler hakkında endişe eder mi?
You think a father doesn't worry about these things?
O, kızını geri isteyen bir baba.
He's a father that wants his daughter back.
Söylemeye çalıştığım, bir baba olarak sana daha iyi davranmalıydım.
I guess what I'm trying to say is that as a father I've had better moments.
Bir baba olacaksın, ve bu bebeğin hayatında olmak istiyorsan hemen değişmen lazım.
You're gonna be a father, so if you want to be in this baby's life, you need to change.
Ve seni harika bir baba yapan da bu.
And that's what makes you such a great dad.
İyi bir baba olacaktır.
He'll make a good dad.
Belki sen tekrar iyi olana kadar, o da iyi bir baba olabilir.
Maybe he can be the good dad, until you're well again.
Makamın zorbalığının bir anlam ifade etmediği, yargılarken yukardan bakan bir göz olmadığı bir dünyada bizi sınıflandıracak, birkaç'ını bir çoğunun amiri yapacak bir Baba yoktur.
In a world where the tyranny of rank means nothing... Where there's no eye looking down in judgment, there's no Father to classify us, to put the few above the many, here we're all kings!
Oleg, harika bir baba olacaksın.
Oleg, you're gonna make a great father.
İlk kurban çocuklarıyla yaşayan boşanmış bir baba.
Vic number one was a divorced dad who got custody of his kids.
Zaten bir parçasıyım. Yardım edebilirim baba.
I'm already part of it.
- Baba? - Lanie bir şey bulabildi mi?
Dad...
Cehennem, baba bilselerdi Eğer bir Black Ops erkek arkadaşım vardı Dışarı baştan beynini darbe olabilir.
Hell, if Daddy knew you had a Black Ops boyfriend, he might blow his brains out all over again.
Teşekkür ederim, Baba. Beni belirsiz bir yerde 6 mermi ve iki gün yetecek yemekle bıraktığın için.
Thank you, Father, for leaving me with six bullets and two days worth of food in the middle of nowhere.
Baba olsaydı, eminim bana söyleyecek bir şeyleri olurdu!
And if it were Father, I promise He would have something to say to me!
Baba'nın gazabının bir yüzü olmalı ve bu görev benim.
Father's wrath must have a face. And that duty is mine.
Baba bunu çok açık bir şekilde yaptı.
Father made that very clear.
- Polisler evsiz bir adamı vurmuş baba.
- The cops, they shot some homeless man, Dad.
Mühim bir şey bu baba!
This is important, Dad!
Çok kötü hâlde bir adam vardı baba.
Some guy, he was- - he was messed up, Dad.
Baba, bir iş var.
Listen, Dad, I know about this job opening.
Yağlı bir tane alabilir miyim, Baba?
Can I have the fat one, Papa?
Baba'nın gazabı bir keresinde senin o büyük silahınaydı.
Father's wrath was once your greatest weapon.
Baba böyle bir şeyi istekle yapınca oğlunun minnettar olması gerekmez mi?
Such an ambitious undertaking by the father, you'd think that the son would, uh, show some appreciation.
- Bir dakika baba.
- Just one minute, dad.
Barrow'ı işten çıkarmanın iyi bir tasarruf olduğunu hâlâ düşünüyor musun baba?
Do you still think dismissing Barrow was a useful saving, Papa?
Sanırım asıl önemli olan şey gerçeği bulmuş olman baba ve iyi haber ise bu olay senin en kötü senaryolarındaki gibi bir şeye dönüşmemiş.
I guess what really matters is, you found out the truth, dad, and the good news is, it didn't turn out to be your worse-case scenario.
Baba, benimde sana bir hediyem var.
So, Dad, I have something for you.
Baba, "Matikutu" ismi senin için bir anlam ifade ediyor mu?
Papa, does the name "Matikutu" mean anything to you?
Baba bu çok kötü bir fikir.
Dad, that's a really bad idea.
Açıklığa kavuşturmamız gereken bir konu daha var, baba.
There is one more matter to be settled, Father.
Burada olma sebebimin senin ruhsuz bir katil olman değil de annemin bir cadı olması olduğunu sana düşündüren ne, baba?
What makes you think I'm here because my mother was a witch and not because you, Father, are a soulless killer?
Baba, Beckett ve gizemli adamın bir taksiye bindiğini öğrendim.
Dad, I was able to track Beckett and that mystery man to a taxi.
- Evet, var. Sen bir yazarsın, baba.
You're a writer, dad.
Bir süredir kendimi toparlayamıyorum, baba.
- You can't be on your own any more. - You're right.
Ali Baba's'ta bir şişe Arak'ım var.
I have a bottle of Arak at Ali Baba's.
Baba kendisini sana bir sebepten açık etti.
Father revealed himself to you for a reason.
Baba'nın işaretlerini bir insana vermene izin vermeyeceğim.
I won't let you give Father's markings to a human.
O zaman git bir yere sakla, baba.
Then run and hide, father.
Baba sorunlarınız varsa benim yerime bir psikologla konuşmanız sizin için daha faydalı olabilir Ajan Aubrey. Babam Philip Aubrey'dir.
If you have daddy issues, Agent Aubrey, perhaps a visit to a shrink is going to be more advantageous than talking to me.
İyi bir ressam olmadığımın farkındayım baba.
Look... I know I'm not a good painter, dad.
Baba... Bir sorun yok.
Dad...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]