Burda traduction Anglais
22,585 traduction parallèle
- Hala burda mı?
- Is he still here?
Artık burda değil.
Not here anymore.
- Anne, burda ne arıyorsun?
- Mom, what are you doing here?
- Burda alanın var mı?
- Do you have an area here?
- Pizza burda.
- Oh, you know, pizza's here.
Hayır, hayır, hayır, burda kalabilir.
No, no, no, keep it here.
Baban her dakika burda olabilir
Your father is gonna be here any second.
Onu o uydurmadı, yani, bu gece, burda.
He didn't just invent that, you know, tonight, here.
Burda?
Here-Here?
Burda?
Here?
Barı devralmak için burda kalmalısın.
You have to stay here to take the bar here.
O-O burda sonsuza kadar kalacak ve ben burda bu oktavda konuşarak kalacağım.
He's-he's gonna stay here forever, and I'm gonna be stuck talking up here in this octave forever.
- Tam burda?
- Right there?
Ve... son bir kaç gün, burda olmak, bana neyi özlediğimi hatılattı, ve bu o.
I don't know, lost, and... these last few days, being here, I realized what I've been missing, and it's this.
Lütfen Leonard hepimizin burda olma sebebi bu.
Oh, please. This is why we're here, Leonard.
Burda olmamı sevmiyorsun biliyorum, ancak tek ailem sensin.
Look, I know you don't love having me here, but you're the only family I got.
Ama ailenizin burda kalması çok uzun süremez. Kardeşiniz Kol'un rahatsızlığına bakılırsa.
But your family staying here cannot last much longer, anyhow, not given your brother Kol's decadence.
Burda, göz deliklerime bak.
Here, look at my eyeholes.
Bakalım burda ne var.
See what we got here.
Conklin'in benden olduğundan daha fazla şüphe etmesini istemiyorum. Ama senin burda durman lazım.
I can't have Conklin being any more suspicious of me than he already is, but you still need to stay here.
Burda ne yapıyorsun Lorenzo?
What are you doing here, Lorenzo?
N'oluyor burda?
What is going on here?
Burda... Burda ne yapıyorsun?
Uh, what are... what are you doing here?
Burda hayatımın en güzel anını mahvetmek dışında ne halt ediyorsun?
What are you doing here, besides destroying the greatest moment of my life?
Damon seni istemedi Lily seni istemedi ve bu şehir seni hiçbir zaman istemedi burda hala ne halt ediyorsun o zaman?
Damon didn't want you, Lily didn't want you, and this town never wanted you, so what are you still doing here?
Siz çocuklar ne yapıyorsunuz burda?
What are you boys doing here?
Burda bir yapı var, dostlar
You have structure there, friends.
Biliyorum sizler serbest çalışmaya alışkınsınız, ama burda, ben nereye gidersem siz de oraya gideceksiniz ve bunu tartışamayız.
I know you guys are used to having some latitude, but on this, you go where I go, and that's it.
Burda işimi bitirmem gerek, sınırlarımda kalarak, ama siz gitmek istiyorsanız, önemli deği
I've got to finish up here, stay in my lane, but if you two want to take off now, that's fine.
İşte burda.
There he is.
Burda buluştuğumuz için üzgünüm.
I'm sorry to meet here.
Burda.
Don't hurt her!
Bundan böyle burda yaşayacaksın.
This is where you live now.
Tanrım, bir kere maaşımı alıp burda çalışmayı bırakmak için beklemeye dayanamıyorum...
God, I can't wait to stop working here once I pay it.
Burda çalışmak için kandırıldığını söyledi.
She said she was tricked into working here.
Lütfen burda yaptığım hiçbir şeyi hafife alma.
Please don't undercut everything I've done here.
Burda kimse oturuyor mu?
Is anybody sitting there?
Burda benim telefon numaram var.
It's my phone number.
Çünkü burda olman için randevu alman gerek.
Because you need an appointment to be here.
- O burda ne yapıyor?
- What is she doing here?
Burda sadece bir material tanıksınız, daha fazlası değil.
You're a material witness here today, nothing more.
Bonnie burda mıydı?
Was Bonnie just in here?
- Bonnie birazdan burda olur. Ben...
- Bonnie will be here any minute.
Burda genç bir kız ile aldatıldığınızı öğreniyorsunuz...
Here you are discovering that you're being traded in for a younger model.
Ve mahkemenin İnciline elimi basarken, burda haşlanmak için yapmadım bunu. Ve özellikle de dar kafalı, aptal ve amatör bir savcı tarafından. Benim ya da bu mahkemedeki kimsenin saygısını hak etmeyen.
And I did not put my hand on this court's Bible to be burnt at the stake, and especially by a petty, foolish, amateur prosecutor who doesn't deserve mine or anyone else in this court's respect!
- Burda ne yapıyorsun?
- What are you doing here?
Burda kimi temsil ediyorsun?
Who you representing here?
Hatta, burda size katılabilirim. Çok fazla şeyde uzlaşıyoruz gibi.
In fact, maybe I should join you over here, since we agree on so much.
Başka seni ne tutuyor ki burda?
And what else is keeping you here?
Bunu hemen burda mı yapmak istersin, yoksa...
You want to do this right here, or do you want to...
Burda bir kadın buldum
- I found a lady here -
burdayım 125
burdan 36
burda neler oluyor 31
burda ne işin var 23
burdalar 17
burda kal 32
burdasın 18
burda bekle 28
burda ne yapıyorsun 41
burda değil 33
burdan 36
burda neler oluyor 31
burda ne işin var 23
burdalar 17
burda kal 32
burdasın 18
burda bekle 28
burda ne yapıyorsun 41
burda değil 33