English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ C ] / Cesursun

Cesursun traduction Anglais

996 traduction parallèle
Ölmek için çok cesursun.
You're too brave to die.
Çok cesursun.
You're very brave.
Onunla böyle konusabilecek kadar cesursun.
Boy, you sure got guts talking back to him like that.
Ne kadar cesursun.
- No. So brave too.
Ne kadar cesursun.
How brave you are.
Sevgili Zandra, Çok cesursun.
My dear Zandra, you are very courageous.
Ve sen çok cesursun.
But you got plenty.
Sen gerçekten cesursun.
You sure got nerve.
Çok cesursun.
Ah, you're a game'un.
Ne cesursun.
You're a game'un.
- Evet. Çok cesursun.
You've got guts.
Oh, çok cesursun.
Oh, you are so brave.
- Sibirya'ya gitmeyi isteyecek kadar cesursun!
- How brave of you to go to Siberia!
Sibirya'ya gitmek için oldukça cesursun!
How brave of you to go to Siberia!
Dört rüzgar aşkına, çok cesursun Delilah.
By the four winds you have courage, Delilah.
Evet, Pete. Bence cesursun.
Yes, Pete, I think you're brave.
Çok cesursun.
You have courage.
çok cesursun tatlım.
You got guts, honey.
Sen zarda ve şarapta cesursun.
Brave enough with a dice, or a cup of wine.
Cesursun ama beyinsizsin.
You figured? You've got more guts than you have brains.
Gerçekten cesursun.
You really dared!
Çok cesursun!
You are brave!
Cesursun. İyi bir asker olmuş olmalısın.
You must've been a good soldier.
Çok cesursun.
You're brave.
Fazla cesursun.
You've got too much nerve.
Fazla cesursun.
You've got nerve.
Ele geçiremezler çünkü sen çok cesursun.
They won't get us because you're too brave.
Cesursun.
You're brave.
Sevgilim, sanırım sen bunu yapmak için çok cesursun.
Darling, I think you're very brave to do this.
- Yeni biri için çok cesursun.
You're mighty bushy-tailed for a beginner.
Sigi, çok cesursun!
Sigi is so valiant!
Sen sadece kızların önünde cesursun!
You're brave in front of the girls!
Tanrım, çok cesursun.
God, you've got guts.
Savaşta çok cesursun, ama hayatta çok ödleksin.
So brave in battle, but so afraid of life.
Sen cesursun, Scheller!
You're brave, Scheller!
Sen de buradaki herkes kadar cesursun.
Cos you're just as good as any man that ever trod leather.
Aslan yürekli teğmen, çok cesursun.
Lieutenant Lionheart, you're brave.
Sen çok cesursun.
You are very brave
- Çok cesursun koca adam.
- You are very brave, big boy.
Cesursun, Katar.
You are brave, Katar.
Sizin ona ayak uydurabilmiş olmanız beni şaşırttı. - Cesursun.
But I'm amazed at how you've kept up with him.
Çok cesursun, Sayın Savcı.
You know you got a lot of courage, Mr. District Attorney.
- Çok cesursun o zaman.
- You're very courageous.
Zekisin. Cesursun.
You got your share of guts.
Çok cesursun.
You're so brave.
Cesursun besbelli. Gücün de yerinde.
I see you're brave and strong.
Sen çok cömert, nazik... ve de cesursun.
You're so kind and generous... and brave.
Ne kadar cesursun çok şaşırdım!
Victor, you're so brave, I'm shocked.
Sanırım çok cesursun.
I thought you're so brave.
Bence sen çok cesursun.
I think you're very brave.
- Yenge bunu cevaplarken çok cesursun.
- well, I must be faint with thirst.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]