Conner traduction Anglais
687 traduction parallèle
- O'Conner, bırak. Ben hallederim.
- O'Connor, leave him alone. I'll manage him.
Sorun değil O'Conner.
That's all right, O'Connor.
Frank Conner'lar cuma akşamı bir parti veriyor.
The Frank Conners are throwing a party Friday night.
Ben Elizabeth Imbrie, bu da Macauley Conner.
Well, I'm Elizabeth Imbrie and this is Mr. Macaulay Connor.
Bay Conner kalp krizi geçirdi.
Mr. Conner had a stroke.
- Korkuyor musun Conner?
Are you scared, Connor?
Conner, bekle!
Wait!
Tanrı senin yanında Conner.
You fight with God on your side.
- Aralarında Conner adında biri var. - Evet.
There is one called Connor among them.
- Conner benimdir.
The boy is mine.
- Hayır. O Conner MacLeod.
No, that's Connor MacLeod!
Bunu nasıI başardın, Conner MacLeod?
How did you manage that, Connor?
- Conner MacLeod benim akrabamdı.
Connor MacLeod was my kinsman.
Conner, gitsen iyi olur.
- You'd better go, Connor.
- Yapacak mısın, Conner?
Will you, Connor?
- Sen Conner MacLeod'sun. - Olabilirim ama...
You're Connor MacLeod.
Sen Conner MacLeod'sun, savaşta yaralandın ve Glenfinnan Kasabası'ndan kovuldun.
- Maybe. - You're Connor MacLeod, wounded in battle and driven from your village of Glenfinnan five years ago.
- Conner!
Connor...
Conner!
Connor!
Conner! Buradayım!
Connor, I'm here!
Beni böyle görme, Conner.
Don't see me, Connor.
Ben MacLeod Klanı'ndan, Conner MacLeod'um.
I am Connor MacLeod of the clan MacLeod.
La Conner?
LaConner?
Bu herif, O'Conner, 608 birliğinin başkanı mıydı?
This guy, O'Connor, head of the 608 Union?
Bu yüzden onun benimle değil de başka biriyle yani sevgili arkadaşım Patrick Conner ile evlenmesini istiyorlardı.
As a result, the woman I loved was betrothed... against her will to my dear friend Patrick Connor.
Arthur O'Connor gözünü karartmış, koşa koşa muhafızların arasından üzerimize doğru geliyor. Uzaktan kaleme benzeyen bir şey sallıyor.
[Albert] And so there he is, Arthur O'Conner, all seven stone of the man, paddling madly towards us through a sea of horse guards, waving something that looks vaguely like a pen!
Conner, Griffin, Munn...
Conner, Griffin, Munn...
Frank Conner.
Frank Connor.
Bay Conner.
Mr. Connor.
Affedersiniz Bay Conner, size telefon var.
Excuse me. Mr. Connor, there's a call for you.
- Frank Conner, Nate Oliver.
- Frank Connor, Nate Oliver.
Conner kaçmasına göz yumdu.
Connor let him get away.
Bu iş bitene kadar Conner'ın içeride tutulmasını istiyorum.
I want Connor locked up until this is over.
Benim, Frank Conner!
It's me, Frank Connor!
Conner kaçıyor!
Conner's getting away!
McCabe, Frank Conner.
McCabe, Frank Connor.
Frank Conner!
Frank Connor!
Conner bizi satıyor.
Connor's selling us out.
Bu frekanstan çık Conner.
Get off this frequency, Connor.
Seni kaybettim Conner.
I lost you, Connor.
Conner bize ateş ediyor.
Connor is shooting at us.
Bunu Conner yaptıysa McCabe'e yardım ediyor demektir.
If Conner did this, he's helping McCabe.
Conner, çık oradan!
Connor, get the fuck out of there!
Matthew Conner nasıl?
How's Matthew Connor?
Yüzbaşı Conner ve SG-11 bunu her zamanki keşif görevlerinden birinde..... PXY-887 gezegeninde keşfetmişler.
Captain Conner and SG-11 discovered it on a routine exploratory mission on planet PXY-887. I've heard about this.
Conner'ın adamları ana kampın sadece birkaç mil etrafını araştırabildiler.
Conner's people have only scouted within a few miles of the base camp.
Yüzbaşı Conner'dan bir talep yazısı.
It's a requisition request from Captain Conner.
Eğer tutsaksak, Conner ve SG-11 de öyle olabilir, iyi bir işaret.
If we're prisoners, it's a good sign that Conner and SG-11 are, too.
Tonane, muhtemelen şu sohbeti şimdi yapabiliriz..... Yüzbaşı Conner'ın seninle daha önce yapmak istediği sohbet.
Tonane, perhaps we could have that conversation that Captain Conner should have had with you earlier.
Ya Conner ve takımı?
What about Conner and his team?
- Benim için bir şey yapmanı istiyorum, Conner.
Will you do something for me, Connor?