Dama traduction Anglais
486 traduction parallèle
Dama oynamak ister misin?
Would you like to play checkers?
Artık dama yok.
No more checkers.
Babamla dama oynarlardı hep.
They played checkers with my father all the time.
Otur, dama oyna!
Sit down and play!
Bir, iki, üç dama!
One, two, three — king me!
Balıkları ben tutacağım Disko. Sen dama tahtanı çıkar da ne kadar akıllı olduğunu bulmaya uğraş.
I'll do the fishing, Disko you just get out that checkerboard and try to figure out how really smart you are.
Bir el dama oynamak için gelmek ister misin?
You want to row over for a game of checkers?
"... O'nu dama oyununda yenen kimse olmamış...
" who could beat me playing checkers.
Şampanyayla sarhoş olduğun o geceye ne demeli? Çıplak çıplak dama tırmanıp kollarını aya doğru açıp ağıt yakar gibi feryat etmiştin.
And the night you got drunk on champagne and climbed out on the roof and stood there naked with your arms out to the moon wailing like a banshee.
Birkaç dama ötededen manzarayı izliyordu.
- No. He was a few feet away looking over at the view.
- Bana elini sürersen bir çakarım, dama uçarsın.
- You lay a hand on me I'll toss you over this house.
- Dama?
Checkers?
Dama?
Checkers?
Dama oynarken vaktin nasıl geçtiğini anlamamışım.
I was playing checkers with Mr. Potter and I didn't realize.
- Merhaba, Kris. Yemekten sonra bir dama oynamaya ne dersin?
How about a game of checkers after lunch?
Korsanlar konusunda, benim pabucumu dama atar!
Why she can... Well, blow me down for an old sea calf.
Bu ifadeyi onlarca şahidin önünde onlarca kez imzalayabilir, dama çıkıp bağırabilir, radyodan anons yapabilirsin ama bu konuda yapacak bir şey yok.
You could sign that statement a dozen times, in front of a dozen witnesses you could shout it from the house tops, read it over the radio, and there isn't a thing anyone could do about it.
İyi bir izci kız bile ikinizin de pabucunu dama atar.
I'd trade the pair of you for a good Camp Fire Girl!
- Yatmadan önce bir dama oyununa ne dersin?
- One game of checkers before we turn in?
Sonra da dama çıkıp evime saldıran yerlilerin üstüne gümüş dolar mı atayım? Para mı?
Money?
Sanırım senin papucunu dama atacağım.
I think I'll beat you to the altar.
Ortadaki tekerlek dönecek şekilde dama çakıyorsunuz... Size garanti verir, taahhüt ederim ki... Bu küçük şirin kasabadan ola ki bir kasırga geçsin hafif bir bahar rüzgârı esiyormuş sanacaksınız.
You nail it on your roof, let that pinwheel turn in the breeze... and I warranty and I guarantee... if this here pretty little town ever gets hit by a tornado... it'll blow through here like a gentle spring breeze.
Dama oynadınız mı hiç?
Did you ever play draughts?
Yaşlı Allison'un da tek ihtiyacı dama oynamaktı.
That's all old Allison needs... a game of draughts.
Dama oynamak istemiyorum.
I don't want to play no game of draughts.
Kalan günlerini bir hapishane hücresinde dama oynayarak geçirmeyi mi düşünüyorsun?
You think you're gonna spend the rest of your days playing checkers in some prison cell?
Dama oyunu ne olacak?
What about our checker game?
Şimdi, lütfen otur ve dama oyna.
Now, please sit down and play checkers.
Dama oyunu kazanmıştı.
She'd won the game of checkers.
Dama oynardım. Can sıkıcı bir oyun.
Such a dull game.
Dama oynar mısınız Bay Wormold?
Do you play checkers, Mr. Wormold?
Dama oynarken, bu akşamkinden daha dikkatli hareket etmelisiniz.
In checkers one must move more carefully than you have tonight.
Radyo dinleyip, dama oynayabilirsin!
You can listen to the radio or play checkers.
Eddie için zafer borusu ötmeye başladığında... senin pabucun dama atılacak, yarışı son bitiren at olacaksın.
You let that glory whistle blow for Eddie and you're a wreck on the track, a horse that finished last.
Bu gece başımızı bir dama soksaydık iyi olurdu.
It'd be nice to have a roof overhead tonight.
Ve eğer sıcak bir geceyse, dama çıkıp sputniklerin geçişini izledik.
And if it's a warm night we go lie on the roof and watch the Sputniks go by.
Ne yapıyorum sanıyorsun, dama mı oynuyorum?
What do you think I'm doing, playing checkers?
Kiremitleri tamir için dama çıkmış olmalı.
She must have been up there fixing her roof.
Oradan dama çıkar.
You can get to the roof.
Demir atlar, harika yaratıklar, ama ne yazık ki otomobiller pabucunu dama attı!
Well, ah, the Iron Horse, magnificent creature, and all being murdered by the motorcar.
- Dama oynamak ister misin?
- Want to play draughts?
- Joey'le dama oynayacağız.
- Joey and I are going to play draughts.
Dama oynamak ister misin? - Evet.
You want to play checkers?
Burada oturmuş dama oynuyoruz.
Sitting here, playing checkers.
Dama oynayalım mı?
Want a game of draughts?
Sizin gibi pabucum dama atıldı, sizin kadar aptal görünüyorum.
Now that I've been displaced as you have, I look as stupid as I thought you were.
Tabii ki dama oynayabilirsin.
You sure can play checkers.
Sen bütün gün dama oyna dur, karınla hiçilgilenme.
Playing checkers all the time, don't pay any attention to your wife.
Çok şirin kızın biriyle dama oynamaya başladım.
I started playing checkers with this cute little girl.
Bir kere dama çıkarmayı dene.
You try to get him up on a roof sometime.
Diğer kız onun pabucunu dama atacak.
Another girl would lick her fingers up to the elbows at the chance.