Davıd traduction Anglais
38 traduction parallèle
Ben de Davıd Addıson.
AND I'M DAVID ADDISON.
Davıd, annen soruyor.
DAVID, IT'S YOUR MOTHER.
"Davıd Addıson, Davıd Addıson, Davıd Addıson."
"DAVID ADDISON, DAVID ADDISON, DAVID ADDISON." THEY'RE ALMOST ALL FROM YOU.
Davıd Addıson'sın. Hiç bir ufaklıkla tanışmamış mıydın?
NEVER MET A SEQUEL BEFORE?
Davıd, seni anlayamıyorum.
DAVID, I DON'T UNDERSTAND.
Davıd!
NO, NO.
Hayır aptal olan ben Davıd!
I'M SON OF A DAVID. MARRIED.
Davıd!
DAVID! I CAN'T HELP IT.
Davıd, nereye gidiyorsun sen?
DAVID, WHERE ARE YOU GOING? EXCUSE ME A MINUTE.
Davıd?
DAVID, DON'T YOU WANT...
Davıd Addıson, aç şu kapıyı.
DAVID ADDISON, OPEN THIS DOOR. OPEN IT!
Davıd Addıson, beni içeri al!
DAVID ADDISON, LET ME-AAH!
Davıd, yarın doktora gitmeni istiyorum.
DAVID, I WANT YOU TO SEE A DOCTOR. I DON'T NEED TO SEE A DOCTOR.
Davıd, sonsuza kadar burada kalamazsın. Davıd?
DAVID?
Davıd! Biraz daha kıs.
THAT'S TOO LOW.
Davıd, burada ne işin var senin?
DAVID, WHAT ARE YOU DOING HERE? HEH, ME?
Ama, Davıd, bunlar 4 Yıl önce olmuş.
BUT, DAVID, THAT WAS 4 YEARS AGO.
Tamam Davıd anlıyorum!
OK, DAVID, I UNDERSTAND!
Tamam Davıd!
ALL RIGHT, DAVID.
Tamam, Davıd!
AND LEFT ON A THURSDAY.
Tamam Davıd!
ALL RIGHT, DAVID!
Davıd, bunu yapma!
DAVID, DON'T DO IT.
Davıd, derdin var, söyle ne?
DAVID, SOMETHING IS TROUBLING YOU.
Davıd...
DAVID...
Davıd, lütfen.
DAVID, PLEASE.
Benim adım Davıd Addıson.
" MY NAME IS DAVID ADDISON.
- Bu k ¡ msen ¡ n hatasi deg ¡ I Dav ¡ d.
- It's really no one's fault, David.
S ¡ z ¡ tem ¡ n eder ¡ m beyefend ¡, Dav ¡ d çok d ¡ kkatl ¡ b ¡ r sofördür.
I assure you, sir, David is a very careful driver.
Davıd Addıson, olmalısınız?
DAVID ADDISON, I PRESUME.
Siz de Davıd Addıson olmalısınız?
DAVID ADDISON, I PRESUME.
Bu Maddıe Hayes ve ben de Davıd Addıson, küçük, Davıd Addıson.
DAVID ADDISON, JUNIOR. AND I'M DOLORES.
Davıd!
DAVID!
Davıd...
UH, DAVID...
Davıd, girmeme izin ver!
I GENERALLY WORK THIS ROOM ALONE.
Davıd, insanlar burada bana bakıyorlar.
THEY WATCHED ME FOLLOW YOU OVER HERE.
Davıd, Beni içeri alacakmısın yoksa almayacak mısın?
MADDIE, I'M SORRY, I CAN'T.
Hadi gel, Davıd.
COME ON, DAVID. YOU NEED...
Davıd, kadını eşin olarak kabul ediyor musun, tanrı'nın emri ve kutsal, evlilik çatısı altında birlikte yaşamaya, onunla hastalıkta ve sağlıkta daima sevip korumaya, kimsenin etkisinde kalmadan, ömür boyu bir arada yaşamaya söz veriyor musun?
DAVID, WILL YOU HAVE THIS WOMAN TO BE YOUR WEDDED WIFE, TO LIVE TOGETHER AFTER GOD'S ORDINANCE