Domuz eti traduction Anglais
721 traduction parallèle
Tatlı ve ekşi domuz eti ve makarna da yapabilirim.
Tangsooyook, Palboochae, Galbijim, shinsunyoo, pasta.
Domuz eti...
Pork...
Domuz eti neredeyse hazır olur.
Yes, sir, that pork is nearly done right now.
- Domuz eti değil.
- It ain't pig. It's horse meat.
Yarın tuzlu domuz eti çiğneyecek.
He'll be chewing salt pork tomorrow.
Bozulmuş domuz eti.
The lousy pork meat.
Burada kalmak sabahtan akşama kadar saban sürmekten iyidir domuz eti ve mısır ekmeği ile yaşamak birilerine borçlanmaktan bir doların bile olmaz.
Stayin'here's better than plowing'from sun up to dark and livin'on side-meat and corn bread and never havin a dollar you don't owe somebody.
Amiralle aynı gemideyken,... tuz, domuz eti ve peksimetten asla iğrenmezdin mürettebatın yiyebileceği bir fıçı da elma olurdu hep.
When you shipped with the Admiral, you never took scurvy from the salt pork and hardtack. Not with a barrel of apples aboard for the men to chew on.
Yolculuğun sonuna doğru, mürettebat kavga etmeye başlar. Tüm bira bitti, su da çok az kaldı. Ayrıca kalan yiyecekler, sadece domuz eti ve fasulye.
Crew always gets quarrelsome towards the end of a voyage when all the beer's gone and the water keg's crawling and all you've got left is salt pork and boiled beans, and boiled beans and salt pork.
Bugün birara tuzlu domuz eti pişirdiniz.
Sometime today you cooked with salt pork.
Soslu domuz eti.
Cha siu bow.
Domuz eti de var mı?
Is there any ham?
Güzel tatlı ve soslu domuz eti ördek rosto, kızarmış karides.
Beautiful sweet and sour pork, - roast duck, fried shrimps.
Domuz eti de var mı?
Does it have bacon?
Domuz eti ve böbrekler.
Pork kidneys.
Karborsa da bir kilo domuz eti ne kadar biliyor musun?
How much does a kilo of pork pay on the black market?
- Domuz eti olmaz!
- The pork No!
Biraz domuz eti aldık.
It's pork.
Bu gece domuz eti var.
There's stuffed pork tonight.
Domuz eti bitti, Bay Malcolm. Gulaş da soğudu. Ama size çorba ayırdık.
The pork's off, Mr. Malcolm, and the goulash is drying out, but we kept you some soup.
Bir sürü yiyeceğimiz var. Mangalda domuz eti, eğer seversen.
We got lots to eat, right down there, barbecued pork, if you like it.
Tuzlu domuz eti istersen alabilirsin.
Unless you want this salt pork burned.
60 parça domuz eti var, efendim.
We have 60 pieces of pork, sir.
- Obelix, domuz eti istermiydin?
- Obelix, how would you like some boar?
1,000 pounds Domuz eti tuzlama, 3,000 pounds fasulye.
1,000 pounds of salt pork, 3,000 pounds of beans.
İşte orası, her perşembe tuzlu domuz eti ve mercimek servisleri var.
Over there, every Thursday they serve salt pork and lentils
Havuç, tütsülenmiş domuz eti. Diğer yanda da, soğuk bir içki.
With carrots and bits of bacon and a cool drink.
Kahvaltıda domuz eti mi yedin?
Did you have bacon for breakfast?
Sığır ve domuz eti.
You know, beef and pork?
Indianaan gelen hahamın eşi.. onun ayaklarının önüne oturup... domuz eti yiyecek.
Ms. Baumel, the wife of the rabbi, who flew even here from Indian... will sit down to the feet of the rabbi... and he will eat pig.
Domuz eti, yumurtalı sandviç, sosis, patates püresi gibi yiyecekler, çay ve kahve servisi yapılan bir yer.
They serve humble foods like bacon and egg sandwiches, sausages and mashed potatoes and cups of tea and coffee.
Orada göbeği ovalarsın... ve rahibeler sana domuz eti ve ekmek verecektir.
Why, you rub your stomach up there, and those nuns'll give you a slice of sow belly and a crust of bread.
Domuz etini ve ekmeği ne de severim! Domuz eti ve ekmek, domuz eti ve ekmek!
Oh how I'd love some ham on bread, some ham on bread, some ham on bread!
Domuz eti çok, çok ekmek yok.
With lots of ham and not much bread.
Gerçekten garipti, sanki eve domuz eti getirmek ya da dizlerimin üzerinde çocuk hoplatmak gibi hissettiriyordu.
It's really strange, but it felt the same as bringing home the bacon or bouncing the kid on my knees.
- Yulaf lapası, domuz eti ve yumurta.
- Porridge, bacon and eggs.
Bu iyi bir domuz eti.
Good pork, this.
Domuz eti her zaman yahudileri uzak tutar!
Pork always keeps the jews away!
Bu sana domuz eti aldırmaz.
That wouldn't buy you any bacon.
Al, Rachel'ın sana güzel bir parça domuz eti vermesini istedim.
Here, I made sure old Rachel dipped you up a piece of pork fat.
Sen, o domuz eti yemeyen Ginelilerdensin.
You one of them Guinea men don't like pig meat.
- Asla domuz eti yemeyeceğim.
- Won't never eat pig meat.
Domuz eti bu yıl çok iyi olmuş, anne.
It's a nice ham this year, Mom.
- Ha? Biraz domuz eti, salata ve domatesli sandviçe ne dersin?
How about a bacon, lettuce and tomato sandwich?
Yarın kendine bir kuzu budu aldır, yatakta yemek için ya da en iyisi, kızarmış domuz eti!
Order yourself a leg of lamb to be served in bed tomorrow, or even better, roast pork!
Çeneni kapasana sen. Domuz eti yiyen kurbağa suratlı hergele.
I said, shut up, you goddamn pork-eating frog turd!
Domuz eti mi?
Pork?
Koyun eti çok güzel pişmiş durumda ve domuz ayakları da harikadır.
Les cà ´ telettes de mouton sont fraà ® chement cuites, et les pieds de cochon sont merveilleux.
Sığır eti, domuz kellesi, fıçılar dolusu bira.
Beef, boar's head, casks of ale.
CharoIIais'den sığır, Périgord'dan domuz, Brittany'den kuzu, Normandy'den dana eti geliyor.
Beef from Charollais, pork from Périgord lamb from Brittany, veal from Normandy.
- Yazık. Soya soslu domuz, fırında kaz eti. Bol yağlı olsun.
Soy pork, roast goose with plenty of fat.