English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Elden ne gelir

Elden ne gelir traduction Anglais

230 traduction parallèle
Elden ne gelir.
J'y peux rien.
Elden ne gelir.
What will be will be.
Dikkat et evlat. Denerim. Ama elden ne gelir?
Watch your step, son I try.
Ona elden ne gelir.
I can't do anything even it is the case.
Elden ne gelir ki?
What can you do?
Elden ne gelir?
Well, what can you do?
Elden ne gelir? Neredeyse bütün ömrüm atsız geçti.
I've never had a horse in my whole life.
Bu durumda elden ne gelir?
What shall we do about it?
Evet öyle, ama elden ne gelir?
I still am, but what's one to do?
Ama artık elden ne gelir ki?
But what can we do now?
- Elden ne gelir?
- What can you do?
Elden ne gelir?
What can I do?
Ama elden ne gelir?
But what can we do?
Ama elden ne gelir?
But what can one do?
Elden ne gelir.
I can't help it
Elden ne gelir, işimiz bu, değil mi?
What are you going to do? That's the job, right?
Elden ne gelir!
It can't be helped!
Ama elden ne gelir?
But what are you going to do?
Hayır, ama elden ne gelir?
No, but what can you do?
Eşek eşektir, elden ne gelir. Ama tabi kimse de eşekle bir olmamalıdır.
It means a horse is a horse, of course, of course but no one should drink with a horse, of course.
Elden ne gelir.
What are you gonna do?
Sonra, bir gün aklını yitirmiş. Elden ne gelir?
Then, one day his mind went... what can you do?
Elden ne gelir.
What can I do?
Elden ne gelir ki?
What the hell can I do?
Ama elden ne gelir ki?
But what am I gonna do about it?
Haklısın ama elden ne gelir?
That's a fact, but what's to be done?
Ama elden ne gelir?
What are you gonna do?
Kendisine bir gün piercing yaparken öleceğini söylüyorum ama elden ne gelir ki?
I tell him he'll pierce himself shut one day but what can you do?
Ama ne yapalım, elden ne gelir.
But there is nothing we can do about it.
Seviyorsam elden ne gelir?
What can I do if I love you?
Kızıma o kadar söyledim, ama elden ne gelir?
I tried to warn my daughter, but what can you do?
Ardimda birkac kirik kalp biraktim. Fakat elden ne gelir?
I'm left a few broken hearts behind.
Elden ne gelir ki?
WHAT ARE YOU GONNA DO?
Elden ne gelir?
What can he do?
Elden ne gelir?
What can you do?
Elden ne gelir?
Can't be helped.
Hep öyle oldu. Elden ne gelir?
What are you gonna do?
Ne gelir elden.
Nothing to be done.
Ne gelir elden...
It can't be helped...
Sesler ve sözcükler... Duymamayı yeğlediğim ne çok sözcük var. Ama ne gelir elden!
Voices and words... there are so many words I'd rather not hear, but you must resign yourself, like floating on the waves of the sea.
Bakmaktan başka... Ne gelir elden.
What you can... see of it.
Elden ne gelir!
Sing and burn down.
Elden ne gelir.
What can you do?
Ne gelir elden?
What could I do?
"Kederlenmekten başka ne gelir ki elden?"
"I can but grieve, unable to defend."
- Elden ne gelir ki? Mesleği bu.
It's her profession.
Elden ne gelir?
What are you gonna do?
Elden başka ne gelir?
And what can we do?
Oshi-Ta böyle istemişse elden kabullenmekten başka ne gelir?
If it is the will of Oshi-Ta then we must accept it.
Doğru ama elden ne gelir?
Yeah, but what are you gonna do?
Ama ne gelir elden! Sonra Edgware Caddesindeki bir dondurmacıya gittik hepimiz dondurmamızı aldık ve sonra camlara dondurmayla "Senden çok sıkıldım ABD" yazdık.
We went to an ice cream parlour in Edgware Road and wrote "I'm So Bored With The USA" on the window with the ice cream.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]