English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ F ] / Franklin

Franklin traduction Anglais

3,084 traduction parallèle
Demek Franklin'le birlikte olan kız sensin.
So you're the girl who's been putting up with Franklin.
Evet ama unutma Franklin, aslında hata yoktur.
Yes, but remember, Franklin, there are no mistakes.
OĞLUM FRANKLIN JR. LİSESİNDE ŞEREF ÖĞRENCİSİ Gün gece Pasadena'daki çılgınlığı konuşabilir miyiz?
Can we talk about this insanity in Pasadena last night?
Franklin'deki çocukları biliyor musun?
You know any of the kids down at Franklin?
Ve Profesör Franklin, fizik profesörü,
And Professor Franklin, Professor of Physics,
Onun adı Patrick Franklin.
His name is Patrick Franklin.
Franklin, seni küçük geri zekalı. Seni yendiğimi biliyorsun.
( DISTORTED ) Hey, Franklin, you're a little fruitcake.
Franklin, kendi anneni de becerdi mi?
Hey, Franklin. You ever fuck your mom?
Plakası 385 FCE.
License plate 385 Franklin - Charlie-Edward.
Plakası 385 FCE.
License plate 385 Franklin-Charlie-Echo.
O kötü bir adam, Franklin.
He's a bad man, Franklin.
Hadi ama, Franklin, dizim.
Come on, Franklin, my knee.
Franklin, izci konuşuyor.
Franklin, this is scout.
Haklıydın, Franklin.
You were right, Franklin.
Franklin beni atlarken gördü.
Franklin saw me jump.
Söylediğin gibi, Franklin.
Like you said, Franklin.
Paramı istiyorum, Franklin.
I want my money, Franklin.
- Ben senin güvenlik şefinim, Alex.
- Franklin : I'm your head of security, Alex.
Peter Bash ve Jared Franklin.
Peter bash and jared franklin.
Hanna ve baylar, Franklin ve Bash'le olan küçük deneyimiz sonuçlandı.
Hanna, gentlemen, our little experiment with Franklin and Bash is... concluded.
Ama sen, Franklin ve Bash'in kayalara doğru sürdüğünden kesin emin olmadıkça seni yönlendiremem!
But I don't want you to take the helm unless you're absolutely certain that Franklin and Bash are running into the rocks!
Franklin ve Bash, dosyalarınızı okudum.
Franklin and Bash, I read your moving papers.
Bir Franklin ve Bash davası bekliyor.
A Franklin and Bash case awaits.
Franklin ve Bash.
Franklin and Bash.
Franklin ve Bash hakkında konuşmak istiyordum.
I want to talk to you about Franklin and Bash.
Aretha Franklin'in önünde çıkan sensin.
You the one opening for Aretha Franklin.
Tanrım, Bayan Franklin!
Oh, my God, Ms. Franklin!
Stix, Bayan Franklin gelmedi dedi.
Stix says Ms. Franklin's not here.
Bu akşam Aretha Franklin'in açılış grubuyuz, değil mi?
We have to open up for Aretha Franklin tonight, right?
ABD Bölge Savcısı Franklin Shore'u tanıyorsun.
You know Franklin Shore, the US Attorney for the district.
Mesela Bay Franklin gibi.
Mr. Franklin, for example.
Sonra Benjamin Franklin bu yöntemi üç eşit hükümet dalında taklit etti.
Later, Ben Franklin... copied your version of three equal branches of government.
İlinois Eyalet Polisi, Detektif Franklin.
Illinois State Police, Detective Franklin.
Eğer bu koridorlarda peşinde dolandığım her yedek öğretmen için bir şarkı yazsaydım şimdiye Aretha Franklin olmuştum.
If I had a song for every substitute I had to track down in these halls, I'd be Aretha Franklin.
Ya da Franklin, yem dükkanı olan.
Or-or Franklin from the bait shop.
Hayır, Zoe'yi Franklin ile beraber hiç görmedim.
No, I don't see Zoe with Franklin from the bait shop.
Ben Kate Franklin.
Kate Franklin.
Hayır, tanışmadık.
FRANKLIN : No, never.
Özgeçmişim, bazı tarihi bilgilerim, ve çeşitli anekdotlar.
FRANKLIN : My resumé, some history, various, um, well, anecdotes.
İeş almak için bir avukat aradığınızı duydum.
FRANKLIN : I heard you're looking to hire an attorney.
Elbette almazsınız, niye alasınız ki?
FRANKLIN : Well, of course you're not ; why would you be?
Zaten söz verseydiniz size inanmazdım.
FRANKLIN : I wouldn't believe you if you did.
Alo?
FRANKLIN : Hello?
Ne çabuk!
FRANKLIN : That was quick.
İlginizi çekeceğini düşünmüştüm ben de.
FRANKLIN : I thought you might be.
Seve seve.
FRANKLIN : I'd love to.
Saçmalık.
FRANKLIN : Oh, bullshit.
İtiraf etmeliyim ki, asistanım Kate Franklin adında biri arıyor dediği zaman, hatırlamak bir dakikamı aldı.
I have to say, it took a minute when my assistant told me a Kate Franklin had called.
- Teşekkür ederim.
FRANKLIN : Thank you.
Kocam Ted birkaç yıl önce vefat etti en küçük oğlum da üniversiteye gitti, ben de ikinci bir eylem aramaya giriştim.
FRANKLIN : My husband Ted died a couple of years ago... and, uh, well, my youngest is away at college, so I guess I'm looking for a second act.
Birazcık.
FRANKLIN : Little bit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]