Geceleyin traduction Anglais
1,006 traduction parallèle
Hepsini bekledim. Geceleyin Bay Gallagher ile buluşacağım.
I've waited all I'm going to wait for Mr. Gallagher tonight.
Geceleyin Eleanor'u Cotton Kulübünde gördüm. Ve neyin ne olduğunu öğrenmek için aramak istedim.
I saw Eleanor at the Cotton Club tonight and thought I'd call up to find out what's what.
- Geceleyin burdan ayrıldı.
- She's through for the night.
Başka yol kullanmamaya çalış geceleyin, sinsice gelmek gibi.
Don't come in by any other way - furtively, by night.
Tatlım, geceleyin dışarda uluyan bir şey duyarsan o sadece bir çakaldır.
Honey, when you hear something yelling at night, it's just some varmint.
Çünkü geceleyin tünel kazıyoruz.
You see, after dark... we're digging a tunnel.
150 metreden, geceleyin...
It was 500 feet, with poor visibility...
Ama geceleyin uyuyacak bir yere ihtiyacım var.
But I do need a place to sleep at night.
Geceleyin sokaklarda yalnız dolaşmanı istemiyorum.
I don't want you walking the streets alone at night.
Her küçük geceleyin
Every little tot at night
Yönetmenim geceleyin aleme başladı, bu da on gün için iyi.
My director started on a bender last night, and that's good for ten days.
Eğer geceleyin bir şeye ihtiyacın olursa adımı söylemen yeterli.
If you need anything during the night,
- Yani, geceleyin değişik mi?
You mean it's different at night?
Babamın dinlenmesi için geceleyin durmak zorundaydık.
We had to stay in Mobile overnight for Papa to rest.
Sonra ailevi sorunları olan tuhaf durumlar var. Karı ve kocanın olduğu ya da erkek ve kız kardeşin olduğu yerde... geceleyin lamba ışığının diğer tarafında imzasız mektuplar yazıyordur.
Then there are strange cases of domestic contagion, where you have a husband and wife, or a brother and sister, bent over nightly in the lamplight, writing poison-pen letters.
Yeğeninizin geceleyin yabancı bir adamı eğlendirmesi garip değil mi?
Is it usual for your niece to entertain strange gentlemen at night?
Geceleyin kamyonda onu kafesinden dışarı çıkartırdım.
At night, in the truck, I let him out of the cage.
Kaptan Malo'yu Marsilya'ya geceleyin varması için ikna edebilir misiniz?
Can you persuade Captain Malo to reach Marseille at night?
Bu adamlar, geceleyin şehrin korunaklı olduğunu görsünler.
See that these men are sheltered in the city for the night.
Şişkinliğin inmesi için geceleyin eline sıcak ve soğuk kompres uygulayın.
See that he gets hot and cold compresses... on that hand tonight to take the swelling down.
Kendin de geceleyin tek başına dolaşmak için hoş biri sayılırsın.
You're kind of cute yourself to be walking alone any night.
Ayrıca fabrikada geceleyin para bırakmak istemiyorum.
Besides I don't like to leave the money in the plant overnight.
Kasaba geceleyin gümbürdedi.
The town boomed overnight.
- Sabah, öğleden sonra ve geceleyin.
COME ON, LET'S GO.
- Onu bu öğleden sonra ve geceleyin gördün.
YOU SAW HIM THIS AFTERNOON?
Ayrılmamızdan sonra yabancı şehirlerde geceleyin sokaklarda dolaşırdım.
After we split up, I used to walk around the streets in strange cities at night.
Geceleyin annemin ağladığını duyuyordum.
like I'm a freak on wheels. At night I can hear my old lady crying.
Geceleyin, ateş açamayacağımız zaman acele edeceğiz.
At night, when you can't have a fire goin', we stay put.
Bunun yanısıra geceleyin ancak 20 mil gidebilirim
Besides I can make 20 miles by night.
Sana ülkenin benim yaşadığım kısmından gerçekten ürkütücü hikayeler anlatacağım fakat bunların geceleyin anlatılması gerekiyor.
I'll tell you some real scary stories from my part of the country, but they have to be told at night.
Geceleyin, ay ve yıldızlar olduğunda görmelisin.
You should see it at night, with the moon and stars.
Mağarama sağlam bir kapı koydum geceleyin benden habersiz içeriye giremesin diye.
I put a strong door to my cave so he could not take me unaware at night.
Buradan yürüyerek çıkacak ve nehre ulaşmaya çalışacağız... geceleyin.
We're going to walk out of here and try to reach the river... at night.
Yoksa geceleyin nöbette olması gerekiyor.
Must be her night off or something.
Didişmeler, aile tartışmaları, geceleyin gizemli gezintiler, bıçaklar, testereler ve halatlar gördüm.
I've seen bickering and family quarrels and mysterious trips at night and knives and saws and ropes.
Sonraki bir iki sene her çarşamba kapınız önünde geceleyin otururduk.
Next few years, I would've set in your parlor every Wednesday night.
Saat şu an geceleyin 12 : 31. Yarın sabah oldu.
The time is now... 12 : 31 A.M.
Sence dünyanın sonu geceleyin mi gelecek?
Do you think the end of the world will come at nighttime?
Geceleyin gitmişler.
Pulled out during the night.
Yerliler, geceleyin aşağıdan gelen çığlıkları, senin bütün... yaşamında duyacağını söylerler.
The Indians say you can hear cries in the night down there... that you'll hear all your life.
Ufak bir şey, tek istediğim geceleyin uyumama izin ver.
A little thing, it's all I ask... let me get a night's sleep.
Gündüz öyle dediler, kasırga geceleyin geldi.
Said it in the morning, tornado came at night.
Oh, geceleyin burada kalamam.
Oh, I can't stay here tonight.
Onun geceleyin bana döneceğini düşündüm.
I thought he'd come back to me in the night.
- Sizce geceyi beklemelimiyiz? - Geceleyin olmaz, hemen.
- Don't you think we ought to wait for dark?
- Geceleyin onları yakalaması için bir köpek almalısın.
You'll have to take to doggin''em overnight.
Belki de geceleyin onu ağıla kapatsak iyi olur.
Maybe we better take to penning'him overnight.
Geceleyin kapalıyız.
We're closed for the night.
İçinde topladığı ve geceleyin yanında tuttuğu para vardı.
He had collected money in it and kept it overnight.
Öyle sanıyoruz, üst katta öldürüldü ve ceset geceleyin buraya aşağıya taşındı.
Way we figured it, he was murdered upstairs and the body was brought down here at night.
- Ve geceleyin...
- Give him some more.