Gitmiyorsun traduction Anglais
4,895 traduction parallèle
Neden sen de onlarla gitmiyorsun?
- Why aren't you going with them?
- Bugün okula gitmiyorsun.
You're skipping school today.
- Sen hiç bir yere gitmiyorsun.
- You're not going anywhere.
- Neden eve gitmiyorsun?
Why don't you go home?
Tek başına gitmiyorsun.
You're not going alone.
- Araştırma raporunu bitirmeden bir yere gitmiyorsun.
You're not going anywhere until you've finished that research pack.
- Hiçbir yere gitmiyorsun evlat.
You're not going anywhere, son.
Neden geberip gitmiyorsun!
Why won't you... die? !
- Mack'a neden gitmiyorsun?
Why not go to Mack?
Hiçbir yere gitmiyorsun.
You're not going anywhere.
Liz, neden eve gitmiyorsun? Doug'a fidye parasını toplamaya yardım edersin.
Liz, why don't you go home and help Doug get the ransom money together.
Şimdi neden o eski püskü halına binip uçup gitmiyorsun?
So why don't you get on that raggedy carpet of yours and fly away?
Hayır, hayır. Gitmiyorsun.
No, no, you're not.
- Gitmiyorsun, değil mi?
- You're not going, right?
- Tek başına gitmiyorsun, bunu bildireceğim.
You're not going alone, I'm calling it in.
Hayır tek başına gitmiyorsun!
You're not going alone!
Hiçbir yere gitmiyorsun Bill.
You're not going anywhere, Bill.
Neden gitmiyorsun?
- Why not?
Üstüne bir şey almadan gitmiyorsun.
Oh, you're not leaving without a sweater.
Neden sen de Sonya'yla gitmiyorsun?
Why don't you stick with Sonya?
- Neden onu görmeye gitmiyorsun?
Why don't you go see him?
Hillary, konsere gitmiyorsun.
Hillary, you're not going to the concert.
Ahbap, neden içeri gitmiyorsun?
Um, hey, bud, why don't you go inside?
Aslında, hiçbir yere gitmiyorsun.
Actually, you're not going anywhere.
Peki neden eve gitmiyorsun?
Why aren't you going home?
Kadınla buluşmaya gitmiyorsun.
You're not going on a date with her.
Terapiye bile gitmiyorsun. Yazık ediyorsun kendine.
You won't even go to therapy, which is a damn shame.
- Bugün işe gitmiyorsun, değil mi?
You're not working today, are you? No.
Henüz eve gitmiyorsun.
You're not going home yet.
Hiç bir yere gitmiyorsun. Daha fazla oyun yok.
You're not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorsun.
You are not going anywhere.
Kenzi, gitmiyorsun.
- Kenzi, you're not going.
Okula bile gitmiyorsun ki!
You're not even in school!
Ben seni atmadan neden evimden defolup gitmiyorsun?
Why don't you get out of my house? Before I throw you out.
Monk-i, rahatına baksan iyi olur çünkü sen bir yere gitmiyorsun.
Monk-E, I suggest you get comfy because you're not going anywhere.
Neden sen gitmiyorsun?
Why don't you go ahead, man.
Charlie neden sen önden gitmiyorsun?
Charlie, why don't you go ahead?
Niye daha ileri gitmiyorsun?
Why don't you go further?
Çünkü biz kızla konuşana kadar hiçbir yere gitmiyorsun.
You make yourself comfortable,'cause you're not going anywhere until we meet her.
Diesel, neden onunla gitmiyorsun.
Diesel, why don't you go with her.
Neden Bora Bora'ya, yada başka biryere gitmiyorsun..
Why don't you actually go to Bora Bora. Or wherever.
- Hiçbir yere gitmiyorsun!
- You're not going anywhere!
Hiçbir yere gitmiyorsun.
Look, buddy. You're not going anywhere.
- Hiçbir yere gitmiyorsun.
You ain't going nowhere, buddy. Stop it.
Hiçbir yere gitmiyorsun, dostum.
You're not going anywhere, pal.
- Sen hiçbir yere gitmiyorsun.
- You're not going anywhere.
O portala gitmiyorsun.
You are not going into that portal.
Hiç bir yere gitmiyorsun.
You're not going anywhere.
Ailen elimizde olduğu sürece, bir yere gitmiyorsun.
As long as I have your family, you're not going anywhere.
- Hayır gitmiyorsun.
- No, you're not.
- Tamam, gitmiyorsun.
- Fine, you're not going.
gitmiş 384
gitmişti 26
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiş mi 29
gitmişler 92
gitmişti 26
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiş mi 29
gitmişler 92