Hapis traduction Anglais
4,636 traduction parallèle
Hiçbir hapis hücresi beni tutamaz.
Ain't no jail cell can hold me.
Bu mektuplar zamanlar ziyaretlere... ve bazen hapis düğünlerine dönüşebiliyor.
Those letters can turn into visits and sometimes a prison wedding.
Hapis kuşu, nam-ı diyar Yılan.
Jailbird, A Snake.
Görüyorsun ya, hapis kuşunun kızartılmasına izin veremeyiz.
So you see, we can't let Jailbird fry.
Dokuz yıl hapis yattı. 1992'de Freddy'nin Barbekü dükkanını açtı Başkan Yardımcısı Frank Underwood'ın sıklıkla uğradığı, pirzola üzerinde yoğunlaşmış bir restoran. "
He served nine years. In 1992, he opened Freddy's BBQ Joint, a small restaurant specializing in ribs, frequented by Vice President Frank Underwood. "
Oğlu da hapis yattı. Uyuşturucu, satış, dağıtım. - Oğlu ile hiç tanışmadım.
His son did time for narcotics, trafficking, distribution- -
Mick Jagger ile aramda ki fark eğer devam edersem beni hapis bekliyor.
One of the many differences between Mick Jagger and I is that I face prison again if I keep going.
Buna sahte hapis denir ve gerçek hapisle cezalandırılır.
It's called false imprisonment, and it's punishable by real imprisonment.
Hapis bölümüne gece yarısından beri yarım hava veriliyor.
The prison section has been on half-air since midnight.
Alonzo Banks saldırı ve madde bulundurma suçlarından altı yıl hapis yatmış.
Okay. Alonzo banks did six years on an assault and possessions charge.
Savaş suçlarından dolayı hapis yatacak biri için oldukça cesur duruyorsun.
He's pretty feisty for a guy who could be looking at jail time for war crimes.
Daha etkili uyuşturucu, daha fazla hapis demek.
The more powerful the drug, the more jail time.
İki yıl hapis cezası nedeniyle aranıyor.
A two-year-old warrant for his arrest... Anything else?
Burada hapis kaldık.
I'm stuck here.
İkinci şüpheli, Wilson... Kısa bir süre hapis yatmış. Frey ile bir anlaşmazlık yaşamış.
And the second one, Wilson... small-time ex-con, got into an altercation with Frey... five years ago?
35 yıl hapis ve bir milyon dolarlık bir ceza ile karşı karşıyaydı.
He was potentially facing 35 years in prison and a one million dollar fine.
Dava açılmadan önce bir anlaşma teklif edilmişti ; üç ay hapis, rehabilitasyon evinde bir süre konaklama ve bir yıl ev hapsi.
Before he was indicted, Swartz was offered a plea deal that involved three months in prison, time in an halfway house, and a year of home detention, all without the use of a computer.
Massachusetts Savcılığı'nın basın açıklamasında, Swartz'ın 35 yıl hapis cezası, üzerine üç yıllık gözetimli salıverilme, zararın karşılanması, haciz ve bir milyon dolara kadar para cezası istemiyle yargılandığını bildirdi.
The District of Massachusetts United States Attorney's office released a statement saying, "Swartz faces up to 35 years in prison, to be followed by three years of supervised release, restitution, forfeiture and a fine of up to one million dollars."
Çünkü Aaron'ı ibret olsun diye cezalandırmak istiyorlardı. Hatta sabıkası olmamasına rağmen hapis cezasından vazgeçmemelerinin sebebinin bu davanın caydırıcılık teşkil etmesi için olduğunu söylediler.
Well, because I think they wanted to make an example out of Aaron, and they said they wanted - -the reason why they wouldn't move on requiring a felony conviction and jail time was that they wanted to use this case as a case for deterrence.
Böylece Swartz, dört yerine on üç maddeden suçlanıyordu. Savcılığın elindeki kozlar bi hayli çoğalmıştı, Swartz'ın potansiyel hapis süresi ve cezası da...
The prosecution's leverage had dramatically increased, as did Swartz's potential jail time and fines.
Gerçekten büyük bir yük altındaydı. Yapacaklarının ve hareketinin kısıtlanmasından nefret ederdi. Sürekli kafasına kaktıkları hapis tehditi onun için dehşet vericiydi.
He did not like having his actions and his movements restricted in any way, and the threat of jail, which they pounded him with a lot,
Hapis fazla kalabalık, sorun buydu.
Prison overcrowding - - it's a problem.
Aaron Pulaski, silahlı soygun ve darptan hapis yatmış.
Aaron Pulaski - - time for armed robbery and battery.
Müvekkilin yaptıklarından dolayı ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya kalan bir canavar.
Your client is a monster facing life in prison for what he's done.
Sonsuza dek burada hapis tutamazsın beni.
You can't keep me locked up in here forever.
22 yıllık hapis hayatım boyunca, herşeyden çok neyi özledim biliyor musun?
In my 22 years in prison, you know what I missed most of all?
Sanık Anna Nix üst düzey güvenlik önlemli çocuk ıslah evinde 4 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası ile hükümlüdür.
The defendant, Anna Nix is here by sentenced to 4 to 9 years in a maximum security juvenile correctional facility.
Seni ciddi bir hapis cezası bekliyor.
You are looking at serious prison time.
California'da bir yerde hapis yatıyor.
He's still locked up somewhere in California.
Hapis hayatı.
It's a prison.
Doğaüstü ruhların hapis kaldığı Araf denilen yer dağılmaya başladı.
The purgatory, where supernatural souls are trapped, is disintegrating.
O yüzden burada hapis kaldı.
So he's kind of stuck in here.
Ama babam, reşit olana dek beni evde hapis tuttu.
But, my... My father... kept me locked in the house until I was a teenager.
Görünüşe göre, elimizdeki seni ağırsiklet şampiyonu yapacak lanetli bir boks eldiveni ama 1936'da. Orada hapis kalıp, aynı dövüşü sonsuza dek kazanacaktın.
Looks like we've got... haunted boxing gloves that will make you the heavyweight champion in 1936, and then you'll be trapped there, winning the same fight for eternity.
Bana bir ömür boyu hapis kaydedildi.
Saved me a life sentence.
Evet, babamın hapis yatma ihtimali olduğunu orada konuşuyorum.
Yes. It's where I talk about how my father's facing prison.
Bak, eğer şimdi konuşursan, belki 2 bilemedin 3 sene hapis yatarsın, minimum güvenlikli bir hapishanede. Ve bir şekilde çocuklarınla olan ilişkilerini sürdürürsün.
Look, you talk now... maybe you serve two to three years in a minimum-security prison and you get some kind of relationship with your children.
Beş yıl hapis yatar ve sonra onu sınır dışı ederiz.
She gets five years, and then we deport her.
Rosario Ames casusluk ve vergi kaçakçılığı suçu için gizli anlaşma yapmaktan beş yıl hapis ile cezalandırılmıştı.
_ _
Bu Watts'ın üçüncü suçuydu, bu yüzden suça eğilimli biri olarak 30 ila ömür boyu arası hapis arası ceza yedi.
It was Watts'third strike, so he went down for 30 to life as an habitual offender.
Hapis hayatı ona, Chapel'in kirli silah işini araştırmak için bolca boş zaman vermiş.
Serving life gave him plenty of time to poke holes in the gun case and dig up dirt on Chapel.
25 yıllık hapis cezası var.
He just got twenty-five to life.
En iyi ihtimalle, beni hayatım boyunca dünyalıyla hapis tutarlar. Jaha'ya o hazzı hayatta yaşatmam.
Best-case scenario, they lock me up with the Grounder for the rest of my life, and there's no way in hell I'm giving Jaha the satisfaction.
Suç ortakları kullanır. Hapis yatmayı kabul edecek serserileri, parasını verip kullanır.
She uses accomplices, vagrants that she pays off if they'll do a little jail time.
Müşterilerin eğer ceza alırlarsa fazladan 15 yıl hapis cezasıyla karşı karşıyalar.
Your clients are looking at an additional 15 years in prison if convicted.
"Şartlı tahliye hakkı olmadan müebbet hapis cezasına çarptırılabilir."
Or face a mandatory sentence of life in federal prison without parole!
Ben okumak hapis kütüphanesinde...
I read in jail library...
Kitapların içine notlar bırakarak... Hapis kütüphanesindeki kitaplara...
By leaving notes inside books... books in jail library.
Oregon Eyalet Hapisanesi'nde cinayetten 25 yıl ila müebbet arası hapis yatıyor.
currently serving 25 to life in Oregon state pen for murder.
Aldrich Ames şartlı tahliye ihtimali olmadan ömür boyu hapis cezasını Allenwood, Pennsylvania'da maksimum güvenlikli cezaevinde çekiyor.
_
Ivan Letnov şimdi Chino'da hapis,
Now that Ivan Letnov is in Chino, we expect Alexi to take his place as