English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hazinem

Hazinem traduction Anglais

181 traduction parallèle
Haydi küçük hazinem.
Come on, my little precious.
Gel, minik hazinem.
Come, my little treasure.
Benin tek hazinem sensin.
My precious one, my only one.
- "... hazinem,... " - Bu ses!
- "my own treasure,"
Momina, canım, hazinem.
Momina, my darling, my treasure.
Ama en büyük hazinem vekilharcım.
Yeah, but my greatest treasure is my steward.
İyi geceler, hazinem.
Good night. Good night, my treasure.
Hazinem!
My treasure!
Benim hazinem!
The genius's treasure!
Gel benim küçük hazinem. Benim küçük tavuğum.
Come here, my little chook.
Nasıl, sevgili hazinem?
How, my darling treasure?
O benim hazinem.
She's my treasure.
Hayır, hazinem.
No, tesoro.
O benim hazinem.
He's my treasure.
En büyük hazinem bir heykel parçasıdır.
My greatest treasure is a piece of sculpture.
Selam sevgili eşim, hazinem!
Hi, beloved wife of mine, my treasure!
Benim hazinem yok.
I've got no treasure.
Bu benim özel hazinem. En büyük keyfim.
This is my private treasure.
Benim küçük hazinem.
My little treasure.
Hazinem nasıl istersen yapalım.
Leave it to me, darling.
- Benim hazinem burada yatmak
My real treasure lies here.
- Başarabiliriz, hazinem benim.
We should make it, my treasure.
İşte gerçek hazinem.
These are my true riches.
- Lord Chaluz ve hazinem nerede?
- Where's Lord Chaluz and my treasure?
Hazinem mi?
My treasure?
O zenci benim hazinem ve geleceğim.
That nigger's my fortune and my future.
Hazinem benim.
My treasure.
Gömülü hazinem var... ve sen nerede olduğunu bilmek istemezsin.
I got me buried treasure... and don't you wishes you knows where it's hid.
Hey, o benim hazinem, seni cüce.
Hey, that's my treasure, you runt.
Şimdi, hazinem!
Now, my treasure!
- O benim hazinem.
- She is my treasure.
Evet, Führer'im. - Hazinem olarak saklayacağım.
Yes, my Führer, I will treasure it forever.
Aşkım, o sadece benim Hazinem.
My Love, my only treasure.
Bu, benim en büyük hazinem.
That is my greatest treasure.
- Hazinem.
- My treasure.
Bu benim hazinem olarak kalmasını istediğim birşey.
It's something I have always treasured.
Buradayız... Hazinem!
Me treasure!
Kendine iyi bak, hazinem.
Take care of yourself, my treasure.
- Okumanız... - "Sevgilim, sevgilim, hazinem."
My dear, my darling...
Duyabiliyorsun, hazinem mi?
Can you hear it, my treasure?
Tabi ki sana veririm, hazinem!
Of course I give you, my treasure.
Hoşçakal, hazinem!
Bye, my treasure!
Merhaba, hazinem!
Hi, my treasure!
Soru yok, "hazinem" yok!
No questions asked, no "my treasure"!
Selam, hazinem, balık nasıl geçti?
Hi, my treasure, How was the fishing?
Selam, hazinem!
Hi, my treasure!
Hazinem orda!
My treasure!
- Hazinem!
- My treasure!
- Benim hazinem demek istedin sanırım.
- You mean my treasure.
- Hey, o benim hazinem!
Hey, that's my treasure!
Hazinem!
My treasure...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]