Hazırmısın traduction Anglais
479 traduction parallèle
Şimdi, hazırmısın?
Now, are you all ready?
- Hazırmısın?
- You ready?
Sizler hazırmısınız?
The rest of you men ready?
Hazırmısın, Buff?
Are you ready, Buff?
Hazırmısın?
Well, you ready?
Hazırmısın?
Are you ready?
Şimdi dürüstçe döğüşmeye hazırmısın, Fremont?
You ready to fight, Fremont, fair and square?
Şimdi yatmaya hazırmısın?
Ready to go to bed now?
Hazırmısın?
Oh, you're ready to start?
- Hazırmısın?
- Are you ready?
Annie, süpriz için hazırmısın?
Annie, are you ready for a surprise?
Hazırmısınız?
Are you ready?
Geri dönmeye hazırmısınız?
Ready to turn in?
Şimdi, kumar oynamaya hazırmısınız?
Now will you take the gamble?
Hazırmısın, gringo?
You ready, gringo?
- Görücüye çıkmak için hazırmısın?
Ready to be displayed?
Sabah hareket etmeye hazırmısınız, Bay Turley?
Well, Mr. Turley, will you be ready to leave in the morning?
Hazırmısın?
Ready?
- Hazırmısınız?
- Ready aloft?
Hazırmısın, toro?
You ready, toro?
Şimdi beni dinlemeye hazırmısınız?
Are you ready to listen to me now?
Artık bir şekilde, halkına böyle idare etmelerini... söylemeye hazırmısın?
For what figure, then, would you be prepared to ask your people to rape themselves?
Bizi kilitlemeye hazırmısın, warden?
You ready to lock us up, warden?
Artık içmeye hazırmısın, Frank?
You ready for that drink now, Frank?
Yola çıkmaya hazırmısın?
Hurry it up. You ready to roll?
- Ridley'in harika macerasına hazırmısın?
- Ready for Ridley's great adventure?
Gidelim! Hazırmısın? Çavuş!
Sergeant!
Hazırmısın Sean?
Sean, you ready?
- Hazırmısın, dostum?
- You ready, buddy?
Hazırmısın?
Ready? .
Buna hazırmısın?
Ready for this?
hazırmısın!
Get ready!
Lift için hazırmısın?
Ready for the lift?
- Hazırmısınız?
- You got it?
Buna hazırmısınız?
Ready about!
Işini bir kaç çocuk için kaybetmeya hazırmısın? Birkaç oyun için?
Are you prepared to lose your job over some kids?
Hazırmısın, çocuk?
All right, girl.
Yarışçılar! Hazırmısınız?
Racing teams, are you ready?
Konuşmaya hazırmısınız, beyler.
Prepared to talk, gentlemen?
Sayın William, oteldeki odanız hazırmış.
Sir William, they have a suite for you at the hotel.
Scannapieco para aklamaya hazırmısın? ;
Will you launder the money, Scannapieco?
Böyle davranmanızı istemiyor. Dileğinizi yerine getirmek konusunda hazırmış, yeter ki ona tatlılıkla, saygıyla, bir oğulun babasına davranması gerektiği şekilde davranın.
He only objects to your way of doing things, and is quite ready to grant you all you want provided you will use gentle means and will give him the deference and respect that a son owes to his father.
Bir kelimesiyle elektriği salmak için hazır kıta bekleyen, bir milyon silahlı yıldız savaş gemisi varken, kırmızı mücevherli savaş şortu giyen VI'hurgların kumandanı, yeşil, tatlı bir buhar bulutu içinde, karşısında çömelmekte olan G'Gugvunt liderine dik dik bakarken,
'A silence fell across the conference table'as the commander of the VI'hurgs, in his red jewelled battle shorts,'gazed levelly at the G'Gugvunt leader squatting opposite him'in a cloud of green, sweet-smelling steam'and, with a million be-weaponed star cruisers
Ve şimdi, foton fırtınaları girdap bulutları halinde etrafımızı sarıp, son sıcak kırmızı güneşi parçalamaya hazırlanırken, umarım, bu muazzam heyecanlı ve bitirici deneyimden benimle beraber zevk alırsınız.
And now, as the photon storms gather in swirling clouds around us, preparing to tear apart the last of the red hot suns, I hope you will all enjoy with me what I know you will find a tremendously exciting and terminal experience.
Açıklamanız da hazırmış, bravo. Sahtekarlık konusunda bir numarasınız.
You're a champion at conning people.
- Çantalarınız hazırmış.
- Snappy bags, huh?
Hazırmısınız?
Now spread those legs...
Öyleyse siz çocuklar gitmeye hazırmısınız? - Ben hazırım efendim!
Y. you bet I can do it!
Sonra hazır olduğunu hissediyorum ve kalkıyorum ve elbiselerimi düzeltiyorum ve sonra senin hazırmış gibi bir izlenim yarattığını anlıyorum ve sonra bunun izlenim olmadığını öğreniyorum.
Then, I get another feeling that you're ready, and I get up and I straighten my clothes, then I realize you just gave off an illusion of being ready that I interpreted as not being an illusion.
Hazırmısınız!
Ready!
- Hazırmısınız?
- You ready?
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır efendim 22
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır efendim 22