Herr traduction Anglais
2,432 traduction parallèle
- Kesinlikle efendim.
Perfectly, Herr Doctor. And in one take.
- Beni görmezden geliyorsun.
Herr Doctor, you're ignoring me.
Friedrich onun Stanilavsky'nin son filminde oynadığını söyledi
Herr Doctor told me he was with Stanislavsky in Moscow.
Doktor Bey. Biz de sizi bekliyorduk.
Herr Doctor... we've been expecting you.
Doktor, bu insanlar rol yapamaz.
Herr Doctor, hese people cannot act.
Sayın doktor.
Herr Doctor...
Çok üzgünüm efendim fakat. - Alvin.
- I am sorry, Herr Doctor, but...
O kadar. Onu yukarı çıkart. Sonra dışarı çık... ve malzemelerin içeri taşınmasına yardım et.
Take him upstairs and then go outside and help Herr Grau with the camera equipment.
Geri çekilin. Özür dilerim.
Forgive me, Herr Doctor.
Malzemelerinin ne zaman sorun çıkarmadan çalışacağını... çok merak ediyorum.
Herr Muller, when will you have your equipment functioning properly?
Bugünlük bu kadar olay yeter Doktor.
We are done here for today, Herr Doctor.
- Doktor, biz gidiyoruz. O geliyor mu?
Herr Doctor, we're leaving.
- Bana masum numarası yapma Doktor. Seni tanıyorum.
Don't pretend you mourn, Herr Doctor.
Bay Schreck.
Herr Schreck.
Doktor Wagner.
Herr Doctor.
Sonunda gelebildiniz. - Tam olarak doktor sayılmam.
You wanted reality, Herr Doctor, here it is.
Bir saniye uzanır mısınız Herr Schreck?
And for your lean in, please, Herr Schreck. Thank you.
Yargıç Jackson, Bay ve Bayan Hassel ile tanışın.
Justice Jackson, meet Frau Hassel and Herr Hassel.
Teşekkürler ; Bay Hassel, bunu ben yaparım.
Thank you, Herr Hassel. I'll do that.
Size inanıyorum, Bay Frank.
I believe you, Herr Frank.
Bay Goring, bugün gerçekten keyfiniz yerinde mi?
Are you really in such a good mood, Herr Goring?
O sabah Bay Graebe ; şehirden alınacak 5000 yahudinin SS kamyonlarıyla inşaat sahasının yakınına getirilip ve orada vurulup, gömüleceği konusunda bilgilendirilmişti.
That morning, Herr Graebe was informed that all 5,000 Jews from that city were to be taken by SS trucks to a place near his building site where they were to be shot and buried in large pits.
Bazı mahkumları suçlarını kabul edip pişmanlıklarını belirtmeleri konusunda cesaretlendirmeye çalışıyorum.
Herr Goring, do you believe that the Nazi party came into power legally? I do. And I am happy to explain in detail the history of those first elections.
Bay Ribbentrop, Dışişleri Bakanı olarak, dayanılmaz saldırı tehditleriyle Çekoslovakya'yı teslim olmaya zorladığınıza katılıyor musunuz?
In your newspaper, Herr Streicher you wrote that the Jews are "a nation of bloodsuckers and extortionists." Do you think that's preaching race hatred? No. I do not think it's preaching race hatred.
Yahudi tüccarların özgür mason locası sürekli olarak Alman ekonomisini ve anayurdun milli yapısını alttan mayınlamıştır.
Herr Sauckel, from March, 1942, you were in charge of procuring labor for the war effort. ls that right? Ja.
Savunma avukatı başlamaya hazır mı? Hazırım, sayın hakim.
Herr Sauckel, who ordered you to procure these workers?
O kadar uzun rahatsız etmeyeceğiz, Herr İek
We won't intrude for very long, Herr Iek.
Herr İek
Herr Iek.
Herr İmáek.
Herr Imaek.
Bugün benim amirim Herr Kepke.
Today my superior is Herr Kepke.
Herr.Kepke seni bekliyor.
Herr Kepke is waiting.
- Oturun, Herr. Kepke.
- Sit down, Herr Kepke.
Herr Kepke.
Herr Kepke.
Beni bağışlayabilir misiniz, Herr İek?
Can you forgive me, Herr iek?
Birisi Hitler'i vurmuş!
Someone has shot Herr Hitler.
Onlara Herr Hitler'in yaptığı tüm kötülükleri anlatıyordum.
I told them all the bad things that Herr Hitler was doing.
Tabii ki "Herr" in onun ilk adı olduğunu sanıyordum.
I thought that "Herr" was his first name, of course.
Bay Fricke'yi kırda küçük bir hafta sonu için getirmek de benim fikrimdi.
It was my idea to bring Herr Fricke to our little weekend in the country.
Patentini almak istediğiniz şey, nedir Herr Smith?
And what is it you want to patent, Herr Smith?
- Öyle mi?
Apparently Herr Doctor's already filmed some of the exteriors there. He has?
- Friedrich söyledi.
Herr Doctor told me.
Bizimle seyahat etmemesinin sebebi de buymuş. Yönetmen onu birkaç hafta önce çekim yerine götürmüş.
Herr Doctor told me he went to Czechoslovakia weeks ago.
Friedrich bir şey daha söyledi.
Herr Doctor also told me... that when we get there and start filming...
Doktor, yardımcı oyuncular nerede?
Herr Doctor, where are the extras? You're looking at them.
Kimse var mı?
Herr Muller?
Ben bunlarla uğraşmaya mecbur muyum?
Am I really being bothered with this? Herr Doctor, I warned you.
- Neler oluyor doktor.
Answer me, Herr Doctor.
Doktor, bu adam çok zor nefes alıyor.
Herr Doctor, the man is barely breathing.
- Öyle mi?
Why can't Herr Doctor film in a studio like everybody else?
Bay Doktor?
Herr Doctor!
Mutlu Noeller
Herr von Ribbentrop, would you agree that as Foreign Minister you forced Czechoslovakia to surrender its territory by the most intolerable threats of aggression?