English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hızlı bir şekilde

Hızlı bir şekilde traduction Anglais

1,839 traduction parallèle
Yunanistan'ın en güçlü tanrısı eski dostları sayesinde hayatta kalmış, kendisine komplo kuranları hızlı bir şekilde cezalandırmıştır, fakat öfkesi henüz dinmemiştir.
Greece's most powerful god has survived a coup attempt. He dealt swift justice to the conspirators, but he's not through yet.
Gezegenin vahşi doğası son derece hızlı bir şekilde yok olduğundan vahşi Rusya'ya görmek için bu son şansımız olabilir.
russia's northernmost wilderness is one of the least visited areas on the planet. the 61 / 2 million square miles of russia's landmass are crowned by more than 2 million square miles of arctic territory.
Bu sefer genç elk şanslı ve hızlı bir şekilde sürüye yetişecek.
this time, the young elk is lucky. and she'll quickly catch up with the herd.
Bu çok hızlı bir şekilde felaketle sonuçlanabilir.
That could quickly become catastrophic.
Araştırsak iyi olur. Hem de hızlı bir şekilde.
Well, we'd better work it out.
Sandaletleri Perseus'a verir, onları giyen Perseus da nerdeyse bir jetten daha hızlı bir şekilde kıtaları uçarak kat eder.
So he gives them to Perseus, he wears them and he can fly through continents at the speed of... Well, faster than a jet.
Hızlı bir şekilde değil.
Not quickly.
Grendel'ın ölüm haberi hızlı bir şekilde yayılır ve Beowulf bir süper kahraman olarak göklere çıkarılır.
News of Grendel's death spreads fast across the land, and Beowulf is celebrated as a superhero.
Hızlı bir şekilde doğuya gidiyor.
He's moving east, and fast.
Evet, ama bu yabancı cisim her ne ise, çok hızlı bir şekilde vücuduna işlemiş ve hiç iz bırakmadan geri çıkmış.
Yes, but whatever foreign substance that was, it quickly metabolised in his body, leaving no trace.
Olay derinleştikten sonra, korkunç hızlı bir şekilde ortaya çıktı.
He showed up fast after this went down.
Ve bunu hızlı bir şekilde yapalım, lütfen.
And let's do this quickly, please.
Oyunumu hızlı bir şekilde bulmam lazımdı.
I had to find my game and fast.
Titiz çalışmanız ve soruşturmayı hızlı bir şekilde tamamladığınız için teşekkür etmek istemiştim.
I wanted to thank you for your diligence and the speed at which you completed the investigation.
Üçüncü kişi parayla birlikte, yan taraftan arka sokağa hızlı bir şekilde gidecek ve izini kaybettirecek.
The third one will rush out to the back street with money and run away from there.
Şimdi hızlı bir şekilde şu odaya bir bak ve gördüğün en ezik 5 insanı söyle bana.
Now look around the room real quick and tell me The five lamest people that you see.
Diğer herkes,... şimdi gözlerime baksın ve ben de hızlı bir şekilde kimin başaramayacağını anlayayım.
Everyone else, Stare into my eyes so I can clock the very instant When you first realized that you're not going to make it.
Kişiliğini hızlı bir şekilde değiştirmenin bir yolu var mı?
Is there any way you could Instantly change your entire personality?
Nüfus memurumuz hızlı bir şekilde ölmüş.
Our census worker died a relatively quick death.
Denizyıldızları kaybedilen kollarını çok hızlı bir şekilde yenileyebilir.
Starfish are able to quickly regrow a lost limb.
Eskiden senin firmandan hızlı bir şekilde kovulmanın sebebiydi bu.
That used to be the quickest way to get fired from your firm.
Sadece buradan hızlı bir şekilde çıkmak istiyorum.
I just want to get out here fast.
Hızlı bir şekilde bu kaleyi ele geçirip kendi kalelerinden birine dönüştürdüler.
They quickly captured this castle and turned it into one of their strongholds.
Mantık, duygu ve konuşmanın birçok kısmı gibi zihinsel fonksiyonları sizin ya da ekibinizin tahmin edebileceğinden daha hızlı bir şekilde son buldu, Dr. Dalton.
Mental functions such as logic, emotion, most parts of speech then terminated much faster than you or your team originally speculated, Dr. Dalton.
Hızlı bir şekilde.
So fast.
Harlow hareket halinde. Yakınlarda Bogart'ı görüyoruz. Ve sürprizlerden Topuzov, hızlı bir şekilde yaklaşıyor.
We got Harlow on the move, we're tracking Bogart nearby, and the long shot, Topuzov, is closing in fast.
Aslında ses ; su altında daha uzağa ve daha hızlı bir şekilde yayılır.
Sound actually carries farther and faster underwater.
Benim sıraya dizebildiğimden daha hızlı bir şekilde aptalca suistimaller işlemeyi sürdürüyorlar.
They commit their idiotic abuses faster than I can catalog them.
Hızlı bir şekilde icabına bakmak iyi olacak, aksi takdirde Karargah'ın canına okuyacak!
I better take care of this quickly, or Headquarters will go poof!
Çok hızlı bir şekilde kavradın.
You're picking that up pretty quickly.
Hayır June, sadece hızlı bir şekilde alçalıyoruz.
No, June, it's just a rapid descent.
Malta, benim hatam, şirket hızlı bir şekilde geldi.
Malta, my fault, company and have come quickly.
90 günün bu kadar hızlı bir şekilde akıp gitmesi çok ilginç.
It's amazing how fast 90 days go by.
Şimdi ona, kalbini durdurması için hızlı bir şekilde potasyum klorür enjekte ediyorum.
So I'll now quickly inject The potassium chloride to stop the heart.
... flashmoblar, suç çeteleri ve terörist gruplar sayesinde, hızlı bir şekilde büyümüş topluluklardır.
... flash mobs, which are groups rapidly mobilized by criminal gangs or terrorist groups.
Her şey çok hızlı bir şekilde gelişti.
I don't know, it just all got very serious, very quickly.
Çok hızlı bir şekilde.
Very fast.
Hızlı bir şekilde kuzey'e gideceğiz.
We will head north, quickly.
Intercop'un hızlı bir şekilde büyümesi devam ederken,
Now in order for lntercorps to continue to expand at its desired rate, we need to think bigger.
Hızlı bir şekilde iyileşecektir.
Should heal fairly quickly.
Çok hızlı bir şekilde suya gömülmüş.
She went down really fast.
Ve bunu hızlı bir şekilde nasıl yöneteceğimi bilmiyorum.
And I don't know how I'll manage this so fast.
Ancak, toprağını ve hayvanları son derece hızlı bir şekilde kaybediyor.
the musk-ox survived the last ice age alongside humans some 20,000 years ago.
Bunu şaşırtıcı bir şekilde hızlı bir takip izler ve biraz daha sert bir vuruş.
hundreds of feet above the water, seabirds also enjoy the ocean's unty.
aslında burada, el yapımı bir gemiyi su ve ateş kullanarak, hızlı bir şekilde uzaya fırlatıldığından bahseden Veda var.
You're serious?
Harika tırmanıcılardı ve aynı zamanda çok hızlı ve başarılı ama çok da verimli olmayan bir şekilde yürüyüp koşabiliyorlardı.
Our ape ancestors had to walk more. They have to go farther to get from one fruit patch to another fruit patch, for example.
Buna rağmen şaşırtıcı bir şekilde hızlılar,... bu yüzden kamerayı çekim için doğru konuma getirirken ki bu çok yakın olmalı,... bize çarpmamaları için çok dikkatli olmalıyız.
These whales can weigh up to 40 tons and things are moving surprisingly quickly, so as well as getting the camera in position to get the shots, which they have to be fairly close, we have to be really careful that they don't get bumped or hit.
Bunun yerine, biz hayvan gibi gölgelerde saklanıp kanamadan ölene kadar geceleri hızlı ve sert bir şekilde bize saldırıp geri çekiliyorlar.
Instead, they pick at the scab until we bleed, hiding in the shadows like animals, striking hard and fast then falling back into the night.
... hızlı ve sessiz bir şekilde satışa geç, aman milleti uyandırma...
... short quickly and quietly without everyone figuring out...
En hızlı şekilde Terminal T'ye gidebileceğim bir yerden iki bilet istiyorum. Merhaba.
Hi.
Tekrar ediyorum, tahsil etmek. Hızlı ve sert bir şekilde.
I'll say that again, collect money, collect hard, collect fast.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]