Iki kart traduction Anglais
548 traduction parallèle
Dağıtıcı olarak kartları onun üzerinde dağıtıp onu ayna olarak kullanırsın... Rakiplerine iki kart.
Being the bank, you deal over it, as over a mirror... 2 cards to your opponent.
Bana iki kart ver.
Give me two cards.
Bana iki kart ver, Ben.
Give me two cards, Ben.
Şu iki kartı görüyor musunuz?
You see these two cards?
- Iki kart.
- Two cards.
Artık sadece iki kart kaldı Rita.
Draw, now there is only the two of us, Rita.
Bana iki kart verin.
Give me two cards.
"1918 basımlı D65045 ve E5567 seri numaralı iki adet 1000 Mark, " bir silah ruhsatı, bir kimlik kartı ; " sol iç cebinizde de bir Browning taşıyorsunuz...
- Mark notes issued in 1918, series D number 65045 and series E number 5567, a weapon license, one identity card ; in your left inside pocket you carry a Browning - - is that correct? "
İki kart seçin.
Deal me two cards.
Muhafızları iki katına çıkartın!
Double the guard!
- O zaman iki maddeyi daha çıkartırız.
- That takes out two more clauses.
Eğer şanslıysak ; iki asidin evliliği yanık kağıttaki yazıyı ortaya çıkartır.
Marriage of two acids reproduce lost writing on burnt card if lucky.
Kural olarak, iki majörden de dört kart içeren ellerde üste konuşma yanlış olur. ... ya da rakibin elinde çift durdurucu olmayan kozsuz artırımlarda üste konuşma önerilmez.
As a rule, it is inadvisable to make an overcall on two of a four-card suit or to overcall with a no-trump bid without a double-stopper in the suit bid by the opponent.
İki kuruş için, dışarı çıkartıp köpek gibi vururdum seni seni gidi lanet Yanki pisliği!
Why, for two cents I'd take you out and shoot you down like a dog... you dad-blasted Yankee scum!
- Bu gece nöbetçileri iki katına çıkart, Pat.
- Double the guard tonight, Pat.
İki kart ver.
Give me two cards.
İki kart.
Two cards.
Kasadan sadece iki defa çıkartıldılar. Cumartesi konferans için, bir de dün.
They've only been out of the vault twice... for the Saturday conference... and yesterday.
Bende tabi. Verandaya iki sandalye çıkartırım.
So will I. I'll have two chairs out in the gallery.
İki kart, lütfen.
Two cards, please.
İki kart.
Discard two.
Serumu iki misline çıkartıyorum.
I'M DOUBLING THE SERUM.
Evet, ilk konserinden sonraydı iki gül ve bir kart ve sen bana bir teşekkür dahi etmemiştin.
That was after your first concert, two roses and a card, and I never received an answer - not one bit of thanks.
Yüksek kart, ya iki misli ya hiç.
High card, double or nothing.
Eğer bu iki tanık arasında herhangi bir ilişki varsa Leamas'ın mahkemeden çıkartılması gerekir.
If there is communication of any sort between the two witnesses... the man Leamas will be taken from the court and dealt with.
- İki kart.
- Two cards.
En düşük ele per denir, iki tane aynı kart yani.
The lowest hand you can get is a pair, two of a kind.
İki misline çıkartıyorum. Bak hele!
Double it.
İki kart sürüyorum.
I'm putting up my two.
Kasayı açmak için iki anahtar kartına ihtiyacımız olacak.
You need two key cards to open the vault.
Sinemalardan birinde ve şehir tiyatrosunda, ona özel iki koltuk bulunurdu. Sonraları çok defa onun kartıyla Şehir Tiyatrosu'na gittim.
It always had two places in a cinema of the city, the Jater, there e I sat down many times with the card of it.
İki kart alacağım.
I'll buy two.
Rose burda Lammoreaux'un kartını delmiş... ve çıkış iki kez işaretlenmiş oldu, karışıklık bu.
Rose here has punched Lammoreaux's card... and the time out is double-punched, like it's blurry.
On dolar, iki kredi kartı, bir fırça... ve bir ruj için hayatını tehlikeye atmaya değer mi?
Is it worth risking your life over $ 10 two credit cards, a hairbrush and a lipstick?
- Çıkart. - Bir aydan iki yıla kadar dönmezsem... sen ve Drew gelip beni alırsınız.
I'm not back in a month to two years... you and Drew come get me.
Bir de iki üç ay içinde bot almalarını sağlayan kart için kuyruk var.
And there is still another line for cards on which they'll get the boots in two, three months.
Kredi kartı hırsızı iki polis öldürüyor. Bu çok saçma.
Two cops get blown away by a credit card booster?
Bir iki ay daha kredi kartıyla idare edebiliriz.
We can live on our InstaCash card for a month or two.
Lonnie, iki yarışanlar kartı getirir misin lütfen?
Lonnie, would you give him some owners'passes, please?
KITT, bahsini iki katına çıkarırım, ama tek bir kart çekmen karşılığında.
KITT, that's doubling your bet and you only get one card.
"İki Yahudi kimlik kartı istiyoruz."
"We need cards for 2 Jews"
Her iki Cumartesi'de bir, bu valizleri aşağıya evladının arabasına taşıyor, ve her iki Cumartesi'de bir, tekrar geriye yukarı çıkartıp, açıyor.
Every second Saturday, he carries those cases down to his kid's car, and every second Saturday he carries them back upstairs again and unpacks.
- Tamam. İki hediyelik tişört bir kupa, bir kolye ve bir, iki, üç posta kartı...
That's two souvenir t-shirts, one mug, one frosted pendant and one, two, three postcards.
Lao Li ve diğerleri yılda iki kez hasadı katırlarla dışarı çıkartırlardı.
A couple of times a year, Lao Li and the others would bring the crop out in mule trains.
İki kart!
Two cards.
Evet. O bir günde iki kez kart seçebilir.
He'd want to cut the cards twice a day.
Son elde en iyi kartını aldı, üç as ve iki sekizli.
He took the best cards from the last hand, three aces and two eights.
15 tane mektup aldım. Bir Noel tebrik kartı, bir geçmiş olsun kartı bir paskalya, iki tane de sevgililer günü tebrik kartı.
15 letters and a Christmas card, a get-well card, a joyous Easter, and 2 Valentines.
Ben de sadece iki çift var, ama kapalı kartınızı görmeliyim.
Well, I've only got two pairs, but I've got to see your hole card.
Kredi kartını kullandığımda yüzüme iki kez bakmadılar.
Do you know they didn't look at me twice when I used the charge card?
Bu gece için iki müşteri kartı, yarın için iki müşteri kartı.
Two lead cards for tonight, two lead cards for tomorrow.