Ilgilı traduction Anglais
50 traduction parallèle
Hast'aneyi arayacağım Annemle ilgilı.
I need to call the hospital about my mom.
Valümş-aramayla ilgilı olarak, siyah şapka izleme Iistemizdeydı.
Mr. Governor, we ran a Guardian search. Black Hat was watchlisted.
Çok hoş değil. Sadece bir kez buluştuğum biriyle ilgil.
Not very pretty about someone I once met up with.
Elimizde bununla ilgil bilgi yok.
( DALEK ) There has been no information. Good!
Başka insanlarla ilgil fantezilerin olmadığını mı söylüyorsun yani?
You're trying to tell me you don't have fantasies about other people?
Kaptan, Torres ile ilgil kaygılarınız için size hak veriyor ve size söz veriyorum......
Captain, I appreciate your concerns about Torres, but I promise you...
Hipokratın, kralın tırnakları ile ilgil yaptıklarını şimdi anlıyorum.
Now I know how Hippocrates felt when the king needed him to trim a hangnail.
Bu bizimle ilgil,.
This is about us.
Kızla ilgil herşeyi düşürürüm. Ve uyuşturucu gönderimini.
I drop everything regarding the girl and the drug delivery.
Seni yetiştirirken, sana duygularınla dürüst bir şekilde... yüzleşmeyi öğrettim. Kendinle ilgil gerçeklerle yüzleşmeni.
I raised you to confront your feelings honestly... to tell the truth about yourself to yourself.
- Hep Haley ile ilgil zaten.
- It's always about Haley.
Ruh halini değiştirmek istemiyorum, ama seninle ilgil gerçekten edepsizce şeyler duydum.
I don't mean to change your mood, but I heard some really nasty rumors about you.
Bununla ilgil sergi açacağım.
I'm having an exhibition of them.
Artık seninle ilgil bile değil.
It's not about you either anymore.
Sawyer, hayatimda ilk kez, Gercekten mutluyum. ve cidden bu parayla veya yaptigimizla ilgil degil.
Sawyer, for the first time in my life, I'm actually happy, and it's not really about the action or the money.
Pelvik kemigindeki baskının dizaynı ile ilgil herhangi bir gelişme var mı?
Any progress on the design that was pressed into the pelvic bone?
Bu, para ödülüyle ilgil değil, dostum.
Oh, it's not about reward money, friend.
Sizin sözde dünyayı kurtarma göreviniz ile ilgil her şeyi biliyorum, Bay Nakamura.
I know all about your so-called mission to save the world, Mr. Nakamura.
Bu sefer benimle ilgil değil.
It's not about me this time.
Değişik ilgil alanlarımız vardı.
We had different interests.
Ben Mathias, ama senin derdin yanında ne olduğuyla ilgil olmalı.
I'm Mathias, the necromancer of darkness. But your concern should be with what you have.
Galvin sana Luke'un babasıyla ilgil gerçek hikayeyi anlatmadı mı?
Has Galvin not told you the real story of Luke's dad?
Bu şeye gitmekle ilgil biraz endişeliyim.
I'm a little apprehensive about going to this thing.
Sanırım bu sigara satmakla ilgil değil.
I'm guessing this isn't about cigars.
Yine senle ilgil değil.
Still not about you. - Oh.
Kuşlarla ilgiliymiş gibi yapıyorsunuz, ama onları kurtaracak kadar ilgil değilsiniz.
Claim to be into birds, but not enough to do anything to save them.
Çok iyi bildiğim bişeyle ilgil
It's something I know all too well.
- Ağabeyi Jon'la ilgil bilgi almak için.
To keep tabs on her brother, Jon.
Yeni saç modelimle ilgil mesajı okudun mu?
Ooh, did you get my text about my new hair?
Çıktığın yerle ilgil konuşurken biraz daha dikkatli ol.
Be careful what you say about the place from whence you came.
Mary Hansen'la ilgil konuşmaya geldim.
Like to talk about Mary Hansen.
Bu sana herşeyi öğretecek Düzüşmeyle ilgil
this is going to teach you everything you need to know about screwing.
Yani siz bunları kovalamakla ilgil olmadığınımı söylüyorsunuz.
This is not only because of the thrill of the hunt.
Altı aydır buradayım ve seninle ilgil hiçbir şey duymadım.
I was there six months. I didn't hear a fucking thing from you.
Acaba benimle ilgil bir şey var mı?
I wonder if there's anything about me?
Düşüncelerin ve hislerinle ilgil bir süre daha şüphe duyacaksın.
You'll still be doubting your thoughts and your feelings for a while.
Onunla ilgil hatırladığın başka şey var mı?
Can you think of anything else about her?
Dev sekoya ile ilgil konuştuğum kısmı duydun mu?
Did you hear the part I said about the giant Sequoia?
Bu benimle ilgil değil.
This is not about me.
Son bulduklarımızdan sonra Natalie ile ilgil araştırmayı genişlettim.
Since we found out Natalie was a pro,
Senin cesaretin ve mertliğinle ilgil çok hikaye duydum.
I heard tales of your courage, your bravery.
Ne istiyorsun? Sadece yeni gelismelerle ilgil bilgi vermek istedim Ike Walaczek olumu hakkinda olan.
Merely to apprise you of a new development in the murder of Ike Walaczek.
Liberty Rail sıcaklik sensörleriyle ilgil testler yaptı.
Liberty Rail conducted tests on the heat sensors on its trains.
Onunla ilgil- -
Is there any chance- -
Savunma makamı ne derse desin, bu dava bir seri katille ilgil değil.
Whatever the defense would have you believe, this case is not about a serial killer.
Geçen gece olanlarla ilgil uzun uzun düşündüm.
Uh... Listen, I've been thinking a lot about what happened the other night.
Bir dakika, bu derste olan birşey ile mi ilgil?
Wait a minute, is this about what happened in your classroom?
Sonsuz lanetinizle ilgil.
About your everlasting damnation.
Tamam, Şehir Konseyi Üyesi Todd Winterer bir otobüs kazasıyla ilgil bir yasa tasarısı sundu ama Konsey Üyesi Pam O'Connel oy kullanmadı.
Okay. City Council Member Todd Winterer initiated legislation regarding a bus accident, but Council Member Pam O'Connel abstained.
Benimle ilgil her şeyi unutacaksın.
Gonna forget all about me.