Isteyerek olmadı traduction Anglais
229 traduction parallèle
Oh, isteyerek olmadı, kulağıma takıldı.
Oh I didn't happen I just couldn't help hearing it.
Anne, isteyerek olmadı.
Mom, I didn't mean it.
- Maxwell, isteyerek olmadı.
Maxwell, I didn't mean it.
Ponyboy, isteyerek olmadı.
Ponyboy I didn't mean to.
Bak sana bunu ben yapmışsam isteyerek olmadı, yemin ederim.
Listen... if I did that to you... I didn't mean it, I swear to God.
isteyerek olmadı!
I don't intend to!
O isteyerek olmadı.
I didn't mean it.
- Üzgünüm isteyerek olmadı.
Medic! I'm sorry, I didn't mean to.
Özür dilerim, isteyerek olmadı.
Sorry! I didn't mean it!
Eğer seni kızdıracak bir şey yaptıysam ya da söylediysem, isteyerek olmadı.
Look, if I did something or said something to piss you off, I didn't mean to.
İsteyerek olmadı, gerçekten.
I didn't mean to, really. It's only because- -
İsteyerek olmadı.
It was an accident.
İsteyerek olmadı.
It was unintentionally.
Tatlım! İsteyerek olmadı.
Oh, honey, I didn't mean it.
Tatlım, İsteyerek olmadı.
Oh, sweetie, I didn't mean it.
İsteyerek olmadı.
I didn't mean it.
İsteyerek olmadı, biraz hazırlıksız yakalandım da.
I didn't mean to, I was caught a little off-balance.
İsteyerek olmadı.
I didn't mean to be.
İsteyerek olmadı, biliyorsun.
It was not on purpose, you know.
Denedim bunu. Onu dereye getirmek istedim. İsteyerek olmadı.
I tried to bring her to the brook, it just didn't work out.
Johnny'yle sohbet ediyorduk. Orada uyuyakalmışım. İsteyerek olmadı.
I was talking to Johnny, then fell asleep.
" İsteyerek olmadığını biliyorsun.
" You know he didn't mean it.
İsteyerek olmadı.
Oh, I didn't mean that.
- İsteyerek olmadı.
- I didn't mean to.
İsteyerek olmadı!
I didn't mean it.
İsteyerek olmadı.
I didn't mean to.
İsteyerek olmadı, inan bana.
Against my will, believe me.
İsteyerek olmadı.
Well, I... I didn't mean to.
İsteyerek olmadım.
I didn't mean to.
isteyerek pilot olmadım.
I'm not piloting it by choice either.
İsteyerek olmadı.
I didn't mean to cut it off.
İsteyerek olmadı.
Not intentionally.
- İsteyerek olmadı.
- It was an accident.
İsteyerek olmadı.
Well, it wasn't intentional.
- İsteyerek olmadı.
- You should see a doctor. - l didn't mean to.
İsteyerek olmadığını biliyorum.
I know they don't.
İsteyerek olmadı Angel!
I didn't mean it, Angel!
İsteyerek olmadı, bir kazaydı.
That's not it. It was a mistake.
İsteyerek olmadı.
It wasn't intentional.
İsteyerek olmadı, yakalanmaktan korkmuştum.
I didn't want to, but I was afraid they would catch me.
İsteyerek olmadı.
I didn't mean to do it.
İsteyerek olmadı. - Erkek arkadaşımla yattın!
well, i'm sorry, it's not exactly on purpose.
- İsteyerek olmadı.
- I wasn't trying to.
İsteyerek olmadı.
I couldn't help it.
İsteyerek olmadı.
- I really didn't mean to.
İsteyerek olmadı.
I never meant for this to happen.
- İsteyerek olmadı. Masanın üstündeydi.
- I didn't do it on purpose, it was on the table.
- İsteyerek olmadı!
- I didn't mean to!
- İsteyerek olmadı.
- I didn't mean it.
- İsteyerek olmadı!
I DIDN'T MEAN TO!
Ama dinle, fazladan bazı insanları çağırdım isteyerek olmadı.
But listen, I ran into some extra people and I didn't want to say no.