Içimde bir his var traduction Anglais
2,025 traduction parallèle
Siz ikinizin yakınlaşıcağına dair içimde bir his var.
I had a feeling you two would hit it off.
Buradaki bazı şeylerin değişeceğine dair içimde bir his var.
Oh I have a feeling things gonna really change around here.
Sadece içimde bir his var.
I just have a feeling.
Bizi şu an izlediklerine dair içimde bir his var.
Feels like they're watching us now.
İçimde kötü bir his var.
I got a bad feeling about this.
Fakat bugün. İçimde bir his var.
But today I have this feeling
Bu geceyle ilgili garip bir his var içimde.
I have kind of a weird feeling about tonight.
Bu gün hakkında içimde iyi bir his var.
- I have a good feeling about today.
İçimde onun gitmesinin herkesi mutlu edeceğine dair bir his var.
I get the sense that everyone would be very happy to see this go away.
İçimde... büyük işler dönüyor gibi bir his var.
I think that... something big is happening.
İçimde inandığına dair bir his var.
I have a feeling she did.
Bak, bu adam hakkında içimde kötü bir his var.
Look, it's just I have a bad feeling about the guy.
Çünkü içimde gerçekten kötü gitti gibi bir his var da.
Because it just felt like it went really badly...
İçimde bununla ilgili iyi bir his var.
I have a good feeling about this.
İçimde kötü bir his var.
I'm getting a bad feeling about this.
Nedense içimde kötü bir his var.
For some reason, I have a bad feeling about this.
Ona bir şey olmayacak diye bir his var içimde.
I just have a feeling he's gonna be okay.
- İçimde asilerin bunu bizim için yapacağına dair bir his var.
- I have a feeling the rebels will do it for us.
İçimde kötü bir his var.
I have a bad feeling about this.
Ama içimde engel olamadığım bir his var devamı gelecek.
But I can't help feel... There's more to come.
O zaman neden darağacına yürüyormuşum gibi bir his var içimde?
Then why do I feel like I'm walking to the gallows?
İçimde iyi bir his var.
I feel really good about this, you know?
Çünkü görüldüğü gibi yakında aile olacağız ve bebeğin kız olacağına dair içimde güçlü bir his var.
Because, well- - obviously, we're expecting a family, and I have a real sense that it might be a girl.
Bak, Matt özür dilerim sadece içimde gerçekten, ama gerçekten kötü bir his var sizin o yöne gidip bizim de bu yöne gitmemizle ilgili...
Look, Matt... I'm sorry, I just have this really... really sick feeling that you're going to go that way... and we're going to go this way...
Buna derinden bir pişmanlık duyacağıma dair bir his var içimde.
I've got a feeling I'm going to profoundly regret this.
Tara kötü bir şey yaptığıma dair içimde berbat bir his var.
Tara I got this sick feeling I did something real bad.
Ama içimde bunu öğreneceğimize dair komik bir his var.
But I have this funny feeling we're gonna find out.
- İçimde çok kötü bir his var.
I got a really bad feeling.
Nedense içimde, bu fıkranın sonunda yalnızca birisi geri dönecekmiş gibi bir his var.
Why do I get the feeling this joke ends with only one of them coming back?
İçimde bazı 10. sınıf öğrencilerini çok mutlu edecekmişim gibi bir his var.
I have a feeling I'm gonna Make some tenth graders very happy.
Yine de içimde kötü bir his var.
Still, it's left me with this... Feeling.
Riskin düşük olduğuna dair bir his var içimde.
You're just going to risk infection?
Bilemiyorum, içimde bu konuyla ilgili kötü bir his var.
I don't know. I just have a bad feeling about him.
Niye içimde bir devre mülk paylaşımı yapacakmışız gibi bir his var?
Why do I get the feeling we're gonna sit through a timeshare pitch?
İçimde, ne söylersem söyleyeyim acemice değerlendireceğine dair bir his var.
I just have a feeling that no matter what I say you're gonna look at it on the sad sack side.
İçimde ilişkimizin eskisi gibi olmasını istiyormuşsun şeklinde bir his var.
Linda, I feel like you've been wanting to get our relationship back to the way it was.
İçimde öğreneceğime dair bir his var.
I have a feeling i'm gonna find out.
İçimde, sis perdenizin yakında kalkacağına dair bir his var.
I have a feeling we're nearing your smoke screen.
Evet onun bir Tanrı vergisi var, evet, ben onu içimde hissettim.
He has a gift, yes, I could feel his gift
İçimde bunun, Dr. Jekyll'ın son işi olmayacağına dair kötü bir his var.
I have a bad feeling that this is not the last time we're going to see Dr. Jekyll.
Pekâlâ, daha fazla saklamayacağım. İçimde bir his var.
All right, I'm just gonna say it, I've got a feeling.
Evet, içimde öyle rahatsız edici bir his var ki yapmam gereken bir şeyi unutmuş gibiyim.
Right. I have this nagging feeling There's something I was supposed to do.
İçimde güzel bir his var.
I have a good feeling about it.
İçimde benim tarafımı tutacaklarına dair bir his var.
I have a feeling they'll have the good sense to side with me.
Bu kez beni alt ettin gibi bir his var içimde, Hesh.
I sense you've got me by the jewels on this one, Hesh.
Birkaç eş bulacağımıza dair bir his var içimde.
Something tells me we'll get a few matches.
İçimde bu adam hakkında kötü bir his var.
I GOT A BAD FEELING ABOUT THIS GUY.
- İçimde bir his var. Bosco'yla bir bağlantısı olduğunu mu düşünüyorsun?
You think it's connected to bosco?
Bunun hakkında içimde iyi bir his var.
I have got a good feeling about this.
İçimde seksin pasaklı olacağına dair bir his var.
Ooh, I got a feeling sex is gonna be all sloppy with you.
İçimde kötü bir his var.
I have a bad feeling.