Işe yarayacaktır traduction Anglais
286 traduction parallèle
Ama işe yarayacaktır.
But it'll have to do.
The Furies'i benden çekip almasına izin vermeyeceğim. Şüphesiz işe yarayacaktır, ikisine de kalmayacak orası.
I'll not let The Furies slip away from me, and it certainly will if it's left to him and to her.
Süt işe yarayacaktır.
Milk will do.
Ve eğer düşündüğüm şey olursa işe yarayacaktır.
And if my way of thinking is correct, it'll work.
Geriye dönüp Bayan Anna'nın sana öğrettiklerini hatırlaman işe yarayacaktır.
It will be good to think back... on all that Mrs. Anna has taught you.
Evet, işe yarayacaktır.
Yeah. That ought to do it.
İşte. Bu işe yarayacaktır.
There, that should do it.
Ön kapıdan girme harici her şey daha çok işe yarayacaktır.
Anything is better than going in the front door.
Bu işe yarayacaktır.
That should do it.
Bu işe yarayacaktır.
That'll work best.
İşte, işe yarayacaktır.
Here, it'll come in handy.
Ama kuzenin ve koruyucun olarak o mankafa işe yarayacaktır.
But as a cousin and protector, that dumbhead will know what to do.
Bir tür şapka muhtemelen işe yarayacaktır.
Some sort of hat is probably in order.
Bu pil işe yarayacaktır.
This battery should do it.
Basit mantık işe yarayacaktır.
Simple logic will suffice.
O durumda "ters burgu" işe yarayacaktır.
A rolling reversal would work well in that situation.
Evet, bunu yapabilirim. Söylediğim gibi yaparsan işe yarayacaktır.
Yes, I can persuade her lt will work if you do as I say
Evet bu işe yarayacaktır.
Yes, that's going to do it.
Jacquot öyle diyorsa, kesinlikle işe yarayacaktır!
If Jacquot says so, it will fatally work!
Çok işe yarayacaktır.
It'll work wonders.
Kırık çıkık raporu da işe yarayacaktır.
And if a rib was broken then in the eyes of the law
Eminim bu çok işe yarayacaktır!
I'm sure Chow'd try hard to save them
Evet, çek ve altınları bul. Tamam, bu işe yarayacaktır.
Pull it up, and there's a bag of gold coins.
Senin için de değişiklik olur ama işe yarayacaktır!
It'll take all of us working together for a change, but it just might work.
Hayır, hayır ona değil, ama işe yarayacaktır.
No, not to him, but it will do.
Pekala, bu işe yarayacaktır.
All right, this will do the trick.
Sonunda işe yarayacaktır.
It'll pay off in the end.
Ama tedavilerim, zaman içinde işe yarayacaktır.
But I'm confident my treatments will prove effective in time.
- Bunlar işe yarayacaktır.
- That'll do.
Güneş doğana kadar geri döndüğü sürece, plan işe yarayacaktır.
As long as he's back by sunrise, it'll work.
İblisi Tanrı'nın silahıyla vur, saf bir kalple yaparsan işe yarayacaktır.
Hit a demon with an instrument of God, the pure side so it'll do some damage.
Ama eğer sevkiyatı beklersek bant işe yarayacaktır.
After the shipment comes in, the tape's got merit.
İşe yarayacaktır.
I'm sure it'll work.
İşe yarayacaktır.
It'll work out all right.
İşe yarayacaktır.
That'll do it.
İşe yarayacaktır.
It'll work out.
Para da işe yaramazsa bu yarayacaktır.
Now, if that don't work, this will.
İşe yarayacaktır.
It should work.
İşe yarayacaktır.
That's a good thing.
İşe yarayacaktır, Gaby.
It'll work out, Gaby.
Al asker. İşe yarayacaktır.
Here, soldier. lt will come handy.
İşe yarayacaktır.
That should do the trick.
- İşe yarayacaktır.
- That should do it.
İşe yarayacaktır.
That would do it.
- tamam - harika o halde, bugün cumartesi olduğuna göre, sanırım kitabı ben alabilirim iyi denemeydi. işe yarayacaktı, ancak bu kitap bu akşam burada kalacak
- Okay. - Excellent. Well, today being my Saturday, I guess I'll be taking my comic.
İşe yarayacaktır.
It's foolproof.
- İşe yarayacaktır.
- lt would work.
İşe yarayacaktır.
That'll come in handy.
Bu işe yarayacaktır.
That's gonna help us.
İşe yarayacaktır.
It'll work.
İşe yarayacaktır.
That would do the trick.
işe yaradı 291
işe yarar 73
işe yaramaz 340
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramıyor 223
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yarar 73
işe yaramaz 340
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramıyor 223
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48