Kafayı yiyeceğim traduction Anglais
265 traduction parallèle
Bak söylüyorum, bir şey daha olursa kafayı yiyeceğim.
I give you my word, if anything else happens, I'll go insane.
Kafayı yiyeceğim.
I'll go crazy.
- Kafayı yiyeceğim.
- Well, I'll be dogged.
Anne, öyle çok şey istiyorum ki, sonunda kafayı yiyeceğim.
Mama, I want so many things. It's kind of driving me crazy.
Kafayı yiyeceğim.
Drives me crazy.
Kafayı yiyeceğim!
Jesus, you're driving me nuts!
- Kafayı yiyeceğim!
- Well, I'll be damned.
Kafayı yiyeceğim.
I'm fair daffy.
Cehennemdeki havlular aşkına, bu lanet yerde kafayı yiyeceğim.
By all the towels to hell, I'm gonna go crazy in this damn place.
Bu saatte rahatsız etmek istemezdim ama ama kafayı yiyeceğim.
Listen Murray, I hate like hell having to bother you like this, but I'm going out of my skull. It's ok.
Kafayı yiyeceğim!
I'm going crazy.
Kafayı yiyeceğim.
It's driving me crazy.
Kafayı yiyeceğim.
I'm going out of my mind.
Kafayı yiyeceğim şimdi!
It's crazy!
Kafayı yiyeceğim en sonunda!
I'm going to be sick!
Ben de kafayı yiyeceğim.
I'm going to be sick.
Kafayı yiyeceğim.
I'm going stir-crazy.
- Kafayı yiyeceğim.
- I'm going out of my mind.
Seni düşünmekten kafayı yiyeceğim.
I'm going crazy thinking about you.
Annemi severim, ama bir kere daha TV karşısında tepside yemek yersem yada bir kere daha Çarkıfelek'in tekrarını izlersem kafayı yiyeceğim.
I love her, but if I eat one more dinner off the TV tray... or watch one more rerun of Wheel of Fortune, I'll lose my mind.
Bu mektubu bitirmezsem, kafayı yiyeceğim.
I must finish this letter first.
Kafayı yiyeceğim. Tüm bunlar gerçek olamaz.
This can't be true.
Kafayı yiyeceğim.
I'm going to go out of my mind.
Kafayı yiyeceğim.
I'm mad about that.
Kafayı yiyeceğim!
I'm going crazy!
Hep biz mi dayak yiyeceğiz? - Kafayı yiyeceğim be. - Tolga Bey iyi misiniz?
We won't be kicked around.
Kafayı yiyeceğim!
It's gonna freak me out!
Tamam bu konu hakkında kafayı yiyeceğim ama bil bakalım ne oldu
Okay. I can get really freaked out about this, but guess what.
Sana söylüyorum, evren beni ona sürüklüyor, - kafayı yiyeceğim.
I'm telling you, the universe keeps revealing her to me, screwing with my head.
Sessiz kalırsam, kafayı yiyeceğim.
If I keep silent, I'll go mad.
Değişik bir şeyler bulamazsam, kafayı yiyeceğim.
I've just been wracking my brains, you know, trying to come up with something original.
Neredeyse kafayı yiyeceğim ama hayatta olmana şaşırmadım.
You really freak me out, but I'm not surprised that you're still alive.
Genel birime dönelim yoksa kafayı yiyeceğim.
We got to get back to Gen Pop or I'm gonna go stir-crazy.
Kafayı yiyeceğim adamım.
This is freaky, man.
Kafayı yiyeceğim ya...
And I feel sick, I feel sick. I feel sick.
Eğer birine anlatmazsan sanırım kafayı yiyeceğim.
And I feel like if I don't tell someone, I'm going to explode.
Kafayı yiyeceğim oğlum burada!
I'm goin'fuckin'nuts up here, man.
- Herneyse, tekrar doğuyorlar falan işte kafayı yiyeceğim sandım.
Anyway, they're having born-again bingo or something... so I thought I'd bob off.
Düşünmekten kafayı yiyeceğim.
My head hurts just thinking about it.
O kadar stres içindeyim ki kafayı yiyeceğim.
AII this stress is going to freak me out.
Kafayı yiyeceğim.
I'm gonna go fucking stir-crazy.
Eğer sorunumun ne olduğunu yakında bulamazlarsa, kafayı yiyeceğim.
If they don't find out what's wrong with me soon, I'll lose my mind.
Burada kafayı yiyeceğim!
I'm going nuts here!
Şu çeyreklik numarasını nasıl yaptığını anlatmalısın. Yoksa kafayı yiyeceğim.
You gotta tell me how you do the quarter trick, it's driving me crazy.
Kafayı yiyeceğim.
I'm going nuts.
- Kafayı yiyeceğim!
- I'm freaking out!
Kafayı yiyeceğim.
I'd go mad.
Biriyle konuşmam gerek, yoksa kafayı yiyeceğim!
I got to talk to somebody, or I'm going to fly out of my fucking mind!
- Kafayı yiyeceğim.
This is ridiculous.
Kafayı yiyeceğim!
I'm going nuts.
Her gün aynı saatte geçiyorsun. Kafayı yiyeceğim!
I'm going to lose it!